Sadece ezan dinleyerek Müslüman olanların varlığı, aynı zamanda müezzinlerimizin ‘ezanı güzel şekilde okumak’ gerektiğini de tasdik etmiş oluyor.

Çok yakında paylaşılan ve bunun bir delili mahiyetindeki haber şöyleydi: “Turizmde dünya kenti UNESCO’ya aday turizm kenti İznik’i ziyaret eden Rus turist etkilendiği ezan sesinden dolayı İznik Ayasofya Camisi’ne giderek Müslüman oldu. Ezanı okuyan müezzin Osman Çakmak ile tanışan Aleksi Lobkov, (İznik) Ayasofya Camisi’nin baş imamı Mahmut Şahin’i ziyaret ederek Kelime-i şahadet getirip Müslüman oldu. Aleksi’nin adı ise Abdullah oldu.” (25 Nisan 2023)

Mart ayı (2023) ortalarında sosyal medyada paylaşılan başka bir video haberde de yine bir Rus vatandaşının ezan sevgisi anlatılıyordu. Antalya’da yaşamaya başlayan Rus vatandaşı olan Sofia Borodina, Türkiye’de karşılaştığı problemlere çare bulmak için değişik videolar çekiyormuş. Türkiye’deki iş ahlakına ve işlerin sürekli geciktirilme eğilimine dikkat çeken Borodina, bir defasında kıyafet diktirmek için anlaştığı terzinin işi zamanında yapmamasından şikâyetçi olmuş. Çektiği videolar sosyal medyada gündem olan Sofia Borodina’nın ezan konusundaki videosu da çok izlenen videolar arasına girmiş. 

Rus vatandaşı Sofia Borodina’nın ezan konulu videosundaki sözleri özetle şöyle: “Biz ilk 6 ay annemle akşamları bildiğiniz koşa koşa balkona çıkıyorduk, sırf ezan okunmaya başlandı diye. Yani Rusya’da böyle bir şey yok. Akşam vakti ezan okunmaya başladığında biz annemle beraber balkona çıkıyorduk ve sadece ve sadece durup ezanı dinliyorduk.  (Ezan) Çok güzeldi. Çok güzel bir duyguydu. Sokakta resmen böyle hareketlenme (oluyor) böyle, yavaşlıyor gibime geliyordu. İnsanlar böyle sanki daha sakinleşiyor gibime geliyordu. Ve o atmosfer, o enerji böyle gerçekten anlatılamaz bir şeydi. Hatta ben ilk geldiğimde (sosyal medya hesaplarımdan) hikâye falan çekiyordum. Mesela (ezan) okunduğunda paylaşıyordum ki o zaman Rus bir Instagram’ım vardı; yani Rus takipçilerim vardı. Benim arkadaşlarım vesaire... Ve ben bunu paylaştığımda benim bütün Rus arkadaşlarım bana yazıyordu: ‘Aa, bunu kim söylüyor? Bu ne söylüyor? Ne oluyor? Niye bu kadar güzel, vesaire vesaire’ gibi bir sürü soru vardı. Ben de herkese, her seferinde anlatıyordum. Herkes, ‘Bu gerçekten acayip’ (diyordu) bir hoşuna gidiyor ve tüm arkadaşlarım da aynı şekilde söylüyordu. (Herkes, arkadaşlarım) Ezanı dinlediğinde gerçekten böyle bir huzur ve bir mutluluk veriyor insana diye...”

Ezan bir ‘alamet’tir ve okunan yerlerin “İslam beldesi” olduğunu da gösterir. O halde ezanların itinalı şekilde ve ihlasla okunmasında sayılamayacak kadar fayda vardır. Namaza çağıran ezanın ‘yabancılar’ın kalbini fethetmesi de her halde boşuna değil...