Anayasa ve Milletlerarası sözleşmeler hak ve özgürlüklerin herkes için geçerli olduğunu söylese de; bazı yasakçı kafalar bunu anlamakta zorlanıyor. Yüzlerce beraat kararı almış risaleleri yasak sanıyor.
Mübarek üç aylar içerisinde cep boy Ramazan İktisat Şükür risaleleri bir kısım camilerin önüne Cuma namazının evvelinde konuldu. Namaz sonrası ehli imanın istifadesine sunularak ücretsiz dağıtıldı. Bir kısım camilerde cemaat tarafından çok hoş karşılandı. İnşallah okunarak istifade edilmiştir.
Hatırınıza “cami cemaati zaten ehli iman ve İslam; neden eserler başkaların istifadesine sunulmadı” diye bir istifham gelebilir. Mümkün olduğunca başkalarının da istifadesine sunuluyor elbet.
Ancak bilinmesi gereken husus İman hakikatlerine ehl-i imanın daha çok ihtiyacı olduğudur. İmanın kaybedilebileceğini ve yenilenmesi gerektiğini ayet hadislerden öğreniyoruz..
İMANI YENİLEMEK
Kur’an-ı Kerim ”Ey iman edenler, Allah’a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba iman edin.” (Nisa Suresi, 136) diyerek ehli imanı, imana Kur’an’a davet ediyor.
Peygamber Efendimiz (asm) de şöyle buyuruyor: ”İmanınızı ‘ La ilahe illallah ‘ ile yenileyiniz” (Müsned,II/359)
Risale-i Nur baştan başa imanı yenileme külliyatıdır. Dolayısıyla ehli imanın bu eserlere çok ihtiyacı var.
Üstad Bediüzzaman’ın ifadesiyle: “Risale-i Nur’un kadar dehşetli muannidlere karşı galibane mukavemeti, sırr-ı ihlastan ve hiçbir şeye alet edilmemesinden ve doğrudan doğruya saadet-i ebediyeye bakmasından ve hizmeti imaniyeden başka bir maksat takip etmemesinden (...) velayet-i kübra sahipleri olan sahabiler gibi, veraset-i Nübüvvet sırrıyla , yalnız iman nurlarını neşretmek ve ehli imanın imanlarını kurtarmaktır.” (Kastamonu Lahikası, 168.Mektup)
CAMİDE RAMAZAN RİSALESİ YASAK MI?
Baştaki konumuza dönecek olursak; bu ve benzeri faaliyetler cemaat tarafından hoş karşılarken; bir kısım görevlilerin faaliyet ve eserler hususunda “yasak” tabiri ile sözlü ve fiili engel olma durumlarıyla karşılaşıldı.
Oysa bu eserlerin serbestiyeti yüzlerce beraat kararı ile tartışmasız bir şekilde ortadadır. Siyasi saikle olsa bile, Cumhurbaşkanı seçim meydanlarında eserlerin serbestiyetini ilan etmiş, Diyanet bu eserleri bastırıp dağıtmıştır. Cuma hutbesinde siyasi propaganda, namaz çıkışı siyasi bildiri dağıtmak serbest, dini kitap yasak, öyle mi?
HUKUKUMUZA SAHİP ÇIKALIM
Anayasanın 26. Maddesinin 1. fıkrası:”Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı resim veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahelesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar” demekle, bu özgürlüğü açıklıkla ortaya koymaktadır.
Ayrıca, imzamızın bulunduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 19. maddesi de aynı özgürlüğü düzenlemiştir. 1925-1930’lu yılların yasaklı zihniyetinin adeta hortlatıldığını gözlemlediğimiz anlayış ve yapının halkta tezahürlerini gözlemlemek, zamanımızın acı bir gerçeği olsa gerek.
Yasakçı ortamın, hukuki zeminde çalışma, gayret ve yayınlarla ortaya konularak aşılması üzerimize düşen önemli bir vazifedir.
Gayret bizden, tevfik Rahmet-i İlahiyeden...