Vaiz, imam-hatipler, mütedeyyin fen ve sosyal ilim adamları, “Müslüman olarak ahlâk karnemiz çok kötü! İhlâsı kazan-malı, kardeşliği pekiştirmeliyiz. Ne yapıp edip kendimize çekidüzen vermeliyiz!” diye vurgularlar sık sık. Bu üslup, “Ey hastalar, iyi olmalıyız, ne yapıp edip, kendimizi iyileştirmeliyiz!” demek gibi bir şey. İddia, dâvâ var, ispat, izah yoksa bu kâfi mi?!
İhlâsı kazanmalıyız, ama nasıl? İhlâs nasıl kazanılır? İhlâsı kıran maniler nedir? Kardeşliği berhava eden ve “Mü’minlerde nifak ve şikak, kin ve adâvete sebebiyet veren tarafgirlik ve inat ve haset” gibi duygular nasıl tedavi ve kontrol edilir?
İşte yalnızca dâvâ etmek yetmiyor. Soruların cevapları akıl, mantık, kalb, vicdan ve latifelerimiz mutmain olacak şekilde verilmelidir. Zira, “Büyük vaizlerimiz hem âlim-i muhakkik olmalı, tâ ispat ve iknâ etsin. Hem hakîm-i müdakkik olmalı, tâ muvazene-i şeriatı bozmasın. Hem beliğ-i muknî olmalı, tâ mukteza-yı hal ve ilcaat-ı zamana muvafık söz söylesin. Ve mizan-ı şeriatle tartsın. Ve böyle olmaları da şarttır.”1
Bunun için çok uzun, masraflı ve yorucu araştırma ve çalışmalar gerek yok! Risâle-i Nûr’da başta iman esasları, İslâm şartları, ibadetler herbirisi yüzlerce alt başlıklarıyla izah ve ispat edilmiştir. “Her müşkül [problem] halledilir, her suale cevap verilir.”2 Tüm şüphe ve vesveseleri izale edilir. Hizmet Rehberi isimli eserde de hizmet ölçü, strateji ve uslûp formülleri verilmiştir.
Öyle ise, “Ne yapıp edip kendimize çekidüzen vermeliyiz!” cümlesini kullananlar, “İnsanlığın ve İslâm âleminin sorularını cevaplandıran, tüm problemlerini çözen, hastalıklarını teşhis ile tedavi eden, formüllerini gösteren; iddiaya değil, ispata dayalı Risale-i Nur’u ‘anlayarak ve kabul ederek’ okumalıyız” sözünü de eklemelidir. Bu, Müslümanların ve insanlığın derdini dert edinmenin gereğidir. Bilhassa ulema şu çağrıya kulak vermeli:
“Madem şimdi ehl-i imanın tabakatını, avamdan havassa kadar, maruz kaldıkları evham ve şübehattan kurtarmak çaresini bulduk; o ulema ya daha kolay bir çaresini bulsunlar veyahut bu çareyi iltizam edip ders versinler, tarafdar olsunlar.”3
Dipnotlar:
1-Divan-ı Harb-i Örfî, Enst./intr., s. 88.; 2-Tarihçe-i Hayat, s. 45.; 3-Mektubat, s. 413