●Güya kendini hak ve hürriyete adadı, yazık, uyguladı şiddetli istibdadı; kâğıt üstünde kaldı hakikatin adı!
● “Kediler nankör!” dediler; oysa “Ya Rahîm, ya Rahîm!” diye Mün‘im-i Hakikî’yi zikredip taamı yediler!
●Soru çalmak hırsızlıktır! Mülâkatlarla liyakatleri çalmak; enflasyon, vergi kaçırmak; hırsızlara göz yummak da “nitelikli hırsızlıktır!”
●Kurtulursak eğer menfaatçi siyasetçilerden, müstebit idarecilerden, sahte doktorlardan, yarım hocalardan, çakma şeyhlerden, hacılardan; kurtuluruz sancılardan, ağrılardan, acılardan!..
●İlmiyle âmil olmayan müstebit sû-i âlim, zır echel’dir hem de katmerli zâlim!..
● “Ekonomi iyidir, hem emekli hem dar gelirli rahattır!” diyor yandaş, ne alâk, ne alâka!
●Zındıka şüphe vurdu, bayıldım; Risale-i Nur sille-i delil vurdu, vallahi bayıldım; ayıldım!
●Hayâ kuraklığı var, âr yağmıyor, mâ yağmıyor, kar yağmıyor, başımıza kâr yağmıyor, nur yağmıyor, kurumuş dimağlar şuur yağmıyor, hazar, yağmıyor, huzur yağmıyor!
●İslâm’da aslolan refahtır. İnsanca, Müslümanca yaşamaktır!
●Nevâfili hımâr et; sevap fabrikaları, sadaka-i câriyeleri imar et; hayvanatı tımar et!
●Tâc’ın önünde iki büklüm eğilip büzülüp zillete düşeceğine, açın önünde eğil ve baştacı ol!
●Derin sosyal, ahlâkî tesirleri olan enflasyon; işimizi, aşımızı, ekmeğimizi, değerlerimizi ve başımızı yemeye devam ediyor! Her gün soframızdan çalıp çalıp kudretli kudûretlilere veriyor!
●Âdil misiniz, yoksa masumlara zulmeden veya zulmedenleri seyredenlerden misiniz?
●Sahte doktor, sahte hoca hem cüce hem acı; dürüstleri hem yüce hem başımızın tâcı!..
●Boyun eğmez asla yalnız Hak için rükû ve secdeye giden başlar! Zira tüm varlıkların çektiği Besmele’yi Besmelesine katıp başlar, akıbet hayra varır bütün işler!
●Bir ağaç olan şahs-ı manevîden beslenen yaprak yeşil kalır, dallarda tutunur. Kopan önce solar, sonra kurur, sonra savrulur, sonra çürür gider!
●Âhirzamanın yangınında ilk kurtaracaklarımız: İman, ahlâk, ilim, güzel hasletlerimiz ve çocuklarımız!..
●Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâ, Japonya’da oldu siftahı!