"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da mehdîyete işaret var mıdır -3

Süleyman KÖSMENE
09 Ağustos 2024, Cuma
Şeref bey: “Risale-i Nur ile mehdiyet ilişkisini tahlil eder misiniz?”

Risale-i Nur Bir Küçük Haneyi Tamir Etmiyor

2 - Eserleri en az yüz sene sonrasına isabetli çözümler sunması, kıyamete kadar dünyanın salahî haritasını çıkarması, sadece içinde yaşadığı toprakların değil, İslam coğrafyasının dertlerini dert edinmesi, eserleri ile bütün dünyaya hitap etmesi bir mücedditten fazla olan tecellilerdir.

“Risale-i Nur, yalnız bir cüz’î tahribatı ve bir küçük haneyi tamir etmiyor. Belki küllî bir tahribatı ve İslâmiyeti içine alan ve dağlar büyüklüğünde taşları bulunan bir muhît kaleyi tamir ediyor. Ve yalnız hususî bir kalbi ve has bir vicdanı ıslaha çalışmıyor. Belki, bin seneden beri tedarik ve terâküm edilen müfsid âletlerle dehşetli rahnelenen kalb-i umumîyi ve efkâr-ı âmmeyi ve umumun ve bâhusus avâm-ı mü’minînin de istinadgâhları olan İslâmî esasların ve cereyanların ve şeâirlerin kırılmasıyla bozulmaya yüz tutan vicdan-ı umumîyi, Kur’ân’ın i’câzıyla ve geniş yaralarını Kur’ân’ın ve imanın ilâçlarıyla tedavi etmeye çalışıyor.”1

Risale-i Nur’da İstihdam Esastır

3- Peygamber nasıl baştan sona vahye mazhar ise, mehdi de baştan sona sünuhata ve tuluata mazhardır. Risale-i Nur vahye yakın sünuhat-ı kalbiye ile yazılmıştır. Bediüzzaman Risale-i Nur için diyor ki: “Vahiy değil ve olamaz. Hem umumiyetle dahi ilham değil, belki ekseriyetle Kur’ân’ın feyziyle ve medediyle kalbe gelen sünuhat ve istihracat-ı Kur’âniyedir.”2

“Risale-i Nur’un mesâili, ilimle, fikirle, niyetle ve kastî bir ihtiyarla değil; ekseriyet-i mutlakayla sünuhat, zuhurat, ihtarât ile oluyor.”3  

Bediüzzaman ister ilk dönem eserlerini verdiği Eski Said döneminde, ister Yeni Said döneminde, isterse Üçüncü Said döneminde olsun; sünuhata mazhar olarak eser vermiş, istihdama mazhar olarak hizmet yapmıştır.4 Eski Said döneminde verdiği eserler mana, mahiyet ve üslup açısından daha vecizdir ve Yeni Said döneminin Risale-i Nur’ları için bir çekirdek ve fidanlık hükmündedir. 

Bediüzzaman ilim hayatında çıraklıktan ustalığa bir basamak takip etmemiştir. Her üç döneminde de kemal derecede sünuhat-ı kalbiyeye mazhar olmuştur. Telif sırasında sıkça kullandığı “kalbe ihtar edildi”,  “mezun değilim”, “perde kapandı” gibi ifadelerle de bu hakikati teyit etmiştir.  Bütün bunlar bir mücedditten fazla olan tecellilerdir.      

Bediüzzaman Kendi Eserlerini Düzeltmemiştir  

Bediüzzaman ister eşref saatte olsun, ister çok sıkıntılı ve hastaklık dönemlerinde olsun, yazdıklarını sonradan asla düzeltmez, asla kalem oynatmazdı. En düzensiz gördüğü eserler için bile şöyle derdi: “Tanzimsiz, müşevveş bir sûrette idiler. Onlar ne hal ile yazılmış ise, öyle kalması lâzım geliyordu. Sonradan tashih ve tanzim etmeye mezun değiliz!”5

“Birkaç cihette halim perişan ve birkaç hastalıkla vücudum sarsıldığı bir zamanda acele yazılıp, birinci müsveddeyle iktifa edildi. Hem yazdığım vakit, irade ve ihtiyarımla olmadığını hissettiğimden, kendi fikrimle tanzim veya ıslah etmeyi muvafık görmediğim için bir parça fehmi işkâl edecek bir vaziyet aldı.”6

Bir müellifin kendi eseri için yaşadığı bu durum bir mücedditten fazlasıdır.      

Kıyamete Kadar İman Hizmeti

4- Nihayet Bediüzzaman “zahirîne alel-hak” hadisinin tevilinde, Risale-i Nur şakirtlerinin bazen mağlubiyet, bazen galibiyet içinde, izn-i İlahi ile kıyamete kadar hizmetlerine devam edeceklerini beyan ediyor. Bu beyanlar, bu hizmetin mehdiyet hizmeti olduğunun tescilidir.7

Bu bahirde daha çok fazla katre bulunmakla beraber, şimdilik bu kadarla iktifa edelim. 

Dipnotlar:

1 Şualar, s. 163, 2 Şualar, s. 615; Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 89; Ayrıca bakınız: Barla Lahikası, s. 97 3 Kastamonu Lahikası, s. 163, 4 Mektubat, s. 308, 359, 364,  371, 5 Mektubat, s. 476, 6 Şualar, s. 92, 7 Kastamonu Lahikası, s. 26

Okunma Sayısı: 1421
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı