"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da mehdîyete işaret var mıdır -1

Süleyman KÖSMENE
07 Ağustos 2024, Çarşamba
Şeref Bey: “Risale-i Nur ile mehdîyet ilişkisini tahlil eder misiniz?”

ÂYETLERIN İŞARETLERİ

Kur’ân-ı Kerim’den 33 ayetin Risale-i Nur’a işaret ediyor olması başlı başına eşsiz bir hadisedir. Çünkü tek bir ayetinin bir tek remzi ile bile yüksek hakikatlere kapı açtığı şüphe götürmeyen bir Kur’ân, eğer bir vakıayı 33 ayetiyle haber veriyorsa, bu, bu vakıanın Kur’ân nezdinde ve Kur’ân tarihinde benzersiz bir vakıa olduğunun belgesidir. Dolayısıyla Risale-i Nur, bir mücedditten çok daha fazla esrara, envara, hakikate ve görev tanımına sahiptir. Bu meseleyi ilk dönem Nur Talebeleri çok net bir şekilde tespit, teslim ve ifade etmişlerdir. Bediüzzaman da bu tespiti Risale-i Nur için makbul saymış ve kitabına almıştır: 

“Onun esası nur-u mahz-ı Kur’an olduğu ve evliyaullahın âsârından ziyade feyz-i envâr-ı Muhammedîyi hâmil bulunduğu ve Zât-ı Pâk-i Risalet’in ondaki hisse ve alâkası ve tasarruf-u kudsîsi evliyaullahın âsârından ziyade olduğu ve onun mazharı ve tercümanı olan manevî zâtın mazhariyeti ve kemalâtı ise o nisbette âlî ve emsalsiz olduğu güneş gibi aşikâr bir hakikattır.”

YİRMİ SEKİZİNCİ AYETİN MÜJDELERİ

Bediüzzaman Risale-i Nur hizmetinin mahiyetini Birinci Şua’da 28. Ayetin tefsirinde izah ediyor.   Bu ayetin meali şöyledir: “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz.”2 

Bu ayeti cifir ilmiyle tahlil eden Bediüzzaman, bu ayetten beş tarih çıkarıyor. 

1-Şeddeli lamlar birer lam, şeddeli mim asıl kelimeden olduğundan iki mim sayılırsa buradan üç tarih çıkıyor: 

a)1324 (1906) Bu tarih, Avrupa zalimlerinin, devlet-i İslamiyenin nurunu söndürmek niyetiyle müthiş bir su-i kast plânı yaptıkları ve ona karşı Türkiye hamiyetperverlerinin hürriyeti ilan etmeye hazırlandıkları ve Risale-i Nur müellifinin Kur’ân nurunu muhafazaya çalıştığı tarihtir.

DİĞER TARİHLER

b)1334 (1916): Dâhili ve harici olayların ülkeyi Cumhuriyetin ilanına doğru götürdüğü ve Risale-i Nur’un ilk ve fidanlık eserlerinin yazılmaya devam edildiği tarihlerdir.

c)1354 (1935): Sevr Muahedesinin bir neticesi olarak, Kur’ân’ın zararına gayet ağır şeraitle kâfirane fikirleri icra etmek olan planların akim kalması için Risale-i Nur’un nurani cüzleri ve fedakâr şakirtlerinin mukabeleye çalıştıkları tarihlerdir. Bu tarihler, ezanın Türkçeye çevirtilerek okunmasına karşılık Nur şakirtlerinin buna karşı mukabeleye çalıştıkları tarihlerdir. 

2-Şeddeli mim bir sayılırsa buradan bir tarih çıkıyor: 1284 (1868): Bu tarihlerde Avrupa kâfirleri devlet-i İslâmiyenin nurunu söndürmeğe niyet ediyorlar. 

Bu tarihlerden on sene sonra Rusları tahrik edip Rus’un doksanüç (1293) muharebe-i meş’umesiyle âlem-i İslâmın parlak nuruna muvakkat bir bulut perde ettiler. 

Mevlâna Hâlid’in (K.S.) şakirtleri o bulut zulümatını dağıttıklarından bu âyet bu cihette onların başlarına remzen parmak basıyor.    

Dipnotlar:

1 Tarihçe-i Hayat, s. ; Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 382, 2 Tövbe Suresi: 32

Okunma Sayısı: 1422
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • corey

    7.8.2024 17:31:02

    güzel yazı.tşkler.

  • Abdullah Tunç

    7.8.2024 10:08:54

    Verilen miladi tarihlerde bir yanlışlık var. Tarihler sıra ile; 1908-1918-1938 olması gerekiyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı