Sabır Meyveleri

Cenab-ı Hak kulunu bazen sabra davet eder. Kulun gösterdiği sabır cinsinden de mükâfatını verir. Bu O’nun Şekûr oluşunun, yani her amelin karşılığını tastamam verişinin gereğidir. 

Her kulun bir çilesi, bir belâsı, sabretmesi için kendisine yazılan bir zorluğu, katlanmasını gerekli kılan bir sıkıntısı vardır ve olmuştur. Allah sevdiği kullarını bazen sabır konusunda yoklar. Onların sabırlarını ölçer ve sonucu ebedî hayat hesabına yazar. Allah’ın ebedî hayatta hazırladığı ikrâmları ne göz görmüş, ne kulak işitmiş ve ne de insan hayaline düşmüştür!

Allah’tan belâ istenmez, musîbet istenmez. Fakat Allah’ın verdiği belâya ve musîbete sabredilir. Allah’tan sabır istenir. “And olsun ki Biz sizi bir takım korkular ve açlıklarla ve mal, can ve mahsul eksikliğiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.”1 Âyetinde buyurulduğu gibi, Cenab-ı Hakkın verdiği musîbete sabredenler, sabırlarının karşılığını Cennette en güzel şekilde görürler. 

Musibetlere Sabredilirse

Bir kimsenin çocuğunun vefât etmesi bir musîbettir. Bu musîbete sabretmek şartıyla, çocuğu vefât edenlerin, Cennette ebedî olarak çocuk sevme lezzetine kavuşacakları müjdelenmiştir.2  

Peki başka musibetlerin mükâfatları yok mudur? 

Olmaz mı? Şu hadislere bakalım:

-“Ben kulumu iki gözünden mahrum etmekle imtihan ettiğim vakit sabrederse, ona, gözlerine karşılık Cenneti veririm.”3 

-“Bir Müslüman’a yorgunluk, ağrı, kaygı, keder, acı ve tasadan diken batmasına varıncaya kadar herhangi bir şey isâbet etse, Allah buna karşılık onun günahlarını bağışlar.”4

-“Mükâfâtın büyüğü, belânın büyüğü ile berâberdir. Allah bir kavmi severse, bir derde uğratır. Kim kadere râzı olursa, Allah’ın rızâsına ulaşır. Kim kaderinden dolayı Allah’a öfkelenirse, Allah’ın gazabına uğrar.”5

-“Musîbetler, yüzlerin karardığı Kıyâmet Gününde sahibinin yüzünü ak eder.”6

-“Allah bir kulunu severse, duâ ve niyazını işitmek için ona musîbet verir.”7

-“Şu üç şeyle kul, dünyanın ve âhiretin bol nimetlerine kavuşur: 1-Belâya karşı sabır,        2-Kadere rızâ, 3-Refah ve bollukta duâ.”8      

Evlat Acısını Ancak Cennet Lütfu Bitirir

Bunlar, büyük müjdelerden sadece birkaçı. Dikkat edilirse, burada vaad edilen müjdelerden hiç birisi bir diğerinden küçük değildir. 

Şüphesiz Allah’tan Cennet nimeti istenirse de, dünya musîbeti istenmez. Meselâ evladı vefat etmiş olsun olmasın, bir kişinin Cennette çocuk sevme lezzeti istemesinde bir sakınca yoktur. Fakat bunu temin için o kişi, “ergenlik çağına ulaşmadan çocuğumun canını al” diyemez.

Öte yandan, evlâdı vefat etmek, dayanılır acılardan değildir. Allah evlâdı vefat edenlere bunun karşılığında, evlatlarını onlara Cennette lütfetsin. Âmîn. 

Hiç şüphesiz, Allah’ın takdir ettiği diğer musibetler de sabır olmadığında insana dayanılmaz acılar verirler. Burada bize düşen, bizim, musîbet istemeksizin Allah’ın verdiği musîbetlere sabır göstermemiz ve kaderimizden râzı olmamızdır. Cennette ise her mü’minin sınırsız bir istek hakkı olacaktır. Cennette mahrûmiyet yoktur.   

Her Cennet meyvesi güzeldir. Çünkü her Cennet meyvesi, Allah’ın, kâh kullarına amellerinin mükâfâtı olabilecek biçimde ve amelleri cinsinden takdir ettiği, kâh kendi sonsuz keremiyle lütfettiği ikrâmlar ve ihsanlardır. 

Cennette çocuğu olmayanlar da, Cennette çocuk sevme lezzetini, isterlerse inşallah bulabileceklerdir. Buna bir engel yoktur.

Dipnotlar:

1 Bakara Sûresi: 155, 156, 157, 2 Sözler, s. 591, 3 Riyâzu’s-Sâlihîn, s. 60, 4 Riyâzu’s-Sâlihîn, s. 61, 62, 5 Riyâzu’s-Sâlihîn, s. 64, 6 Câmiü’s-Sağîr, 4/1617, 7 Câmiü’s-Sağîr, 1/124, 8 Câmiü’s-Sağîr, 2/867