"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bedduâ ile gelen bela zulüm sayılır mı?

Süleyman KÖSMENE
03 Eylül 2024, Salı
İbrahim Bey: “Beddua yapılmalı mıdır? Getirisi-götürüsü nedir? Bedduâ ile gelen belâ zulüm sayılır mı?”

DUANIN BED OLANI

Kime karşı olursa olsun, bedduâ etmek; tel’in etmek, lanetlemek, ilenmek, birisine kötü olması ve başına kötülük gelmesi için duâ etmek ve hakkında kötülük istemek demektir. 

Beddua yerine bazen “Allah’ından bulsun!” deyip sıyrılırlar. Bu belki daha makul bir ifade tarzı olabilir. 

Belanın doğrudan bedduadan olup olmadığını kestirmek zordur. Bu nedenle beddua edenin zalim olduğu söylenmez. Ama haksız yere beddua yapan kişi, bunun hesabını, vebalini, günahını ayrıca öder.  Bedduâ konumunda olan kişi bazen haklıdır, bazen de hepten haksızdır. 

Haksız ise, bedduâ yapmakla haddini aşmış olur. Ki bu haramdır. Çünkü haksız bedduâ ancak “sû-i zan”dan beslenir. Sû-i zan ise, haramdır.1 

Bedduaların büyük çoğunluğu haksızdır, yani sû-i zandan beslenir. Böyle haksız yere yapılan beddualar, Allah nezdinde makbule şayan da olmaz. Ancak yapana döner. 

DUA ETMEK SÜNNETTİR 

Haklı konumda olana gelince, eğer insaf sahibi ise bedduâya yol vermez, gerek duymaz. Ya ıslahı için duâ eder. Ya da, çok incinmiş ise, Allah’ın adâletine ve cezâsına havale etmekle yetinir.

Haklı olan kişinin böyle bir havâlesi ise Cenab-ı Hak nezdinde makbul olur ve onun hakkını ondan alır. 

Bir kişinin haksız yere kalbinin incitilmesi, gönlünün kırılması, gözlerinin yaşarması esasen fıtrî bir bedduâ hâlidir. Ve asıl bedduâ dili de budur. “Allah kahretsin!” demesine gerek yoktur. Masumların, mazlumların, dilsizlerin, yavruların, çâresizlerin, kimsesizlerin, hayvanların hal dili ile çaresizlik içinde yaptıkları beddualar bu nedenle makbuldür.  

Halkımız, ters giden işinde beddua izleri arar. Bunda haksız da değildir. İşimizin ters gidişi bazen üzerimizdeki bir bedduânın eseri olabilir. Düşünürüz, hatâmızı anlarız, pişman oluruz ve tevbe ederiz.   

Haklı konumda olduğumuz halde bedduâ yapmamak ve muhatabımızın ıslahını dilemek, hidâyeti için duâ etmek ise, ahlâkımızın güzelliğini gösterir. Sünnet olan da budur. Yani zarar gördüğümüz birisinin, ıslahı için duâ etmek sünnettir. 

HAKLI DA OLSA BEDDUA SÜNNET DEĞİLDİR

Taif’e giden Peygamber Efendimiz (asm), Taif’te umduğunu bulamadı. Bilakis Taif’te taşlandı. Taif’liler İki Cihan Güneşini (asm) taşa tuttular. Öyle ki, Peygamber Efendimiz (asm) yürümekte zorlanıyor, oturuyordu. Mübarek vücudu yara almıştı, ayakları kan içinde kalmıştı. 

Kendisini bir bağın içine attı ve Allah’a şöyle duâ etti:

“Allah’ım! Halimi Sana arz ediyorum. Sen, Sana sığınanların Rabb’isin. Sen, beni düşman eline düşürmeyecek derecede merhamet sahibisin. Allah’ım, eğer Sen bana karşı gazaplı değilsen, çektiğim bu belâya aldırmam. Senin gazabına uğramaktan Sana sığınırım. Allah’ım, beni affet! Senin kuvvetin her şeyden yücedir.”    

Hazret-i Cebrâil (as) ile birlikte dağlar meleği göründü. Hazret-i Cebrâil (as);

“Allah, kavminin sana neler söylediğini işitti. Sana dağlar meleğini gönderdi. Kavmin hakkında dilediğini yapmak üzere ona emret.” Dedi. 

Dağlar meleği, emretmesi halinde, kaşla göz arasında müşriklerin üzerine Ebû Kubeys dağı ile Kuaykıan dağlarını yıkacaktı.   

Fakat Rahmet Elçisi Resûl (asm) şöyle buyurdu:

“Hayır, ben böyle bir şey istemem. Umarım ki, Allah, müşriklerin sulbünden, yalnız Allah’a ibâdet eden ve hiçbir şeyi Allah’a ortak koşmayan bir nesil meydana çıkarır.”2  Demek, haklı da olsak, bedduâya sarılmak fazîlet değil, şeref değildir. 

Dua etmek ise sünnet olandır. 

Dipnotlar:

1 Hucurât Sûresi, 49/12,

2 Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 9/1333; Tecrit Terc. 2/759

Okunma Sayısı: 2053
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı