bütününü iade etmeleriyle gösterdi¤i cihetle, katiyen si-
ze beyan ediyorum ki, dinsizlik hesâbna bizi ezen sizler,
vatan ve millet ve asayifl ve idare aleyhinde ve anarflîlik
lehinde ve müthifl bir ecnebî hesabna beni skfltrp, bir
sarsnt çkarp, o cereyann müdahalesini istiyorsunuz.
Onun için, bütün ihanet ve hakaretlerinize befl para ky-
met vermem. Asayifli idame lehinde, sabr ve tahammü-
le karar verdim.
Elbette dünya daimî olmad¤ gibi, hâdisat da frtnal,
daima de¤iflir. Birkaç saat cinayetlerle, dünyevî ve uhre-
vî binler zakkum ve azap neticeleri var. O zaman, faide-
siz yüz binler teessüf diyeceksiniz! Ben, resmî makamâ-
ta ve bizimle tam alâkadar vazifedarlara yazd¤m gibi, si-
zin gibi bedbahtlara dahi derim: Biz, Risale-i Nurla, bu
memleketin ve istikbalinin en büyük iki tehlikesini def
etmeye çalflyoruz ve bilfiil çok emarelerle, hatta mahke-
mede de ksmen ispat etmifliz.
Birinci tehlike:
Bu memlekette, hariçten kuvvetli
bir surette girmeye çalflan anarflili¤e karfl sed çekmek.
kincisi:
Üç yüz elli milyon Müslümanlarn nefretleri-
ni kardeflli¤e çevirmekle, bu memleketin en büyük nok-
ta-i istinadn temin etmektir.
@ò
TARHÇE- HAYATI
| 757
E
MRDA/
H
AYATI
terme.
istikbal:
gelecek.
katiyen:
katî olarak, kesin ola-
rak, kesinlikle.
ksmen:
ksmî olarak, baz yön-
den.
kymet:
de¤er.
leh:
onun tarafna, ondan yana,
birinin faydas için yaplan hare-
ket.
makamat:
makamlar.
müdahale:
karflma.
müthifl:
dehflet veren, ürküten,
dehfletli, korkunç.
nokta-i istinat:
dayanak noktas,
güvenme ve itimat noktas.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursînin eserlerinin
ad.
sabr:
dayanma, katlanma, zor-
luklara dayanma gücü.
set:
mâni, perde, engel.
suret:
biçim, flekil, tarz.
tahammül:
zora dayanma, kötü
ve güç durumlara karfl koyabil-
me, katlanma.
teessüf:
üzülme, ac duyma.
temin:
sa¤lama.
uhrevî:
ahirete dair, ahirete ait.
vazifedar:
vazifeli.
zakkum:
Cehennemde yetiflen
ve ac meyvesi Cehennemliklere
yedirilecek olan bir a¤aç.
alâkadar:
ilgili, iliflki.
aleyh:
ona karfl, onun üzeri-
ne.
anarfli:
hükümetsiz veya si-
yasî otoritesini kaybetmifl dü-
zensiz topluluk hâli.
asayifl:
emniyet, kanun ve ni-
zam hâkimiyetin sa¤lanmas.
azap:
günahlara karfl kabirde
ve ahirette çekilecek ceza.
bedbaht:
bahtsz, talihsiz, za-
vall.
beyan:
açklama, bildirme,
izah.
bilfiil:
bizzat kendi çalflmas
ile, kendi yaparak.
cereyan:
akm, fikir, sanat ve-
ya siyaset hareketi.
cihet:
yön.
cinayet:
cana kyma, katl ve-
ya bu derecede a¤r bir suç.
daimî:
sürekli, devaml.
def:
mâni olma, kovma, orta-
dan kaldrma.
dünyevî:
dünyaya ait.
ecnebi:
yabanc.
emare:
alâmet, belirti, niflan.
faide:
fayda.
hâdisat:
hâdiseler, olaylar.
hakaret:
onur krma, onuru-
na dokunma, küçültücü söz
veya davranfl.
hariç:
dflar.
iade:
geri verme.
idame:
devam ettirme, sür-
dürme.
idare:
bir kuruluflun ifllerini
yürütenlerin hepsi, yönetici
topluluk.
ihanet:
hainlik, kötülük etme,
arkadan vurma.
ispat:
do¤ruyu delillerle gös-