Tarihçe-i Hayat - page 757

bütününü iade etmeleriyle gösterdi¤i cihetle, kat’iyen si-
ze beyan ediyorum ki, dinsizlik hesâb›na bizi ezen sizler,
vatan ve millet ve asayifl ve idare aleyhinde ve anarflîlik
lehinde ve müthifl bir ecnebî hesab›na beni s›k›flt›r›p, bir
sars›nt› ç›kar›p, o cereyan›n müdahalesini istiyorsunuz.
Onun için, bütün ihanet ve hakaretlerinize befl para k›y-
met vermem. Asayifli idame lehinde, sab›r ve tahammü-
le karar verdim.
Elbette dünya daimî olmad›¤› gibi, hâdisat› da f›rt›nal›,
daima de¤iflir. Birkaç saat cinayetlerle, dünyevî ve uhre-
vî binler zakkum ve azap neticeleri var. O zaman, faide-
siz yüz binler teessüf diyeceksiniz! Ben, resmî makamâ-
ta ve bizimle tam alâkadar vazifedarlara yazd›¤›m gibi, si-
zin gibi bedbahtlara dahi derim: Biz, Risale-i Nur’la, bu
memleketin ve istikbalinin en büyük iki tehlikesini def’
etmeye çal›fl›yoruz ve bilfiil çok emarelerle, hatta mahke-
mede de k›smen ispat etmifliz.
Birinci tehlike:
Bu memlekette, hariçten kuvvetli
bir surette girmeye çal›flan anarflili¤e karfl› sed çekmek.
‹kincisi:
Üç yüz elli milyon Müslümanlar›n nefretleri-
ni kardeflli¤e çevirmekle, bu memleketin en büyük nok-
ta-i istinad›n› temin etmektir.
„@ò
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 757
E
M‹RDA/
H
AYATI
terme.
istikbal:
gelecek.
kat’iyen:
kat’î olarak, kesin ola-
rak, kesinlikle.
k›smen:
k›smî olarak, baz› yön-
den.
k›ymet:
de¤er.
leh:
onun taraf›na, ondan yana,
birinin faydas› için yap›lan hare-
ket.
makamat:
makamlar.
müdahale:
kar›flma.
müthifl:
dehflet veren, ürküten,
dehfletli, korkunç.
nokta-i istinat:
dayanak noktas›,
güvenme ve itimat noktas›.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
ad›.
sab›r:
dayanma, katlanma, zor-
luklara dayanma gücü.
set:
mâni, perde, engel.
suret:
biçim, flekil, tarz.
tahammül:
zora dayanma, kötü
ve güç durumlara karfl› koyabil-
me, katlanma.
teessüf:
üzülme, ac› duyma.
temin:
sa¤lama.
uhrevî:
ahirete dair, ahirete ait.
vazifedar:
vazifeli.
zakkum:
Cehennemde yetiflen
ve ac› meyvesi Cehennemliklere
yedirilecek olan bir a¤aç.
alâkadar:
ilgili, iliflki.
aleyh:
ona karfl›, onun üzeri-
ne.
anarfli:
hükümetsiz veya si-
yasî otoritesini kaybetmifl dü-
zensiz topluluk hâli.
asayifl:
emniyet, kanun ve ni-
zam hâkimiyetin sa¤lanmas›.
azap:
günahlara karfl› kabirde
ve ahirette çekilecek ceza.
bedbaht:
bahts›z, talihsiz, za-
vall›.
beyan:
aç›klama, bildirme,
izah.
bilfiil:
bizzat kendi çal›flmas›
ile, kendi yaparak.
cereyan:
ak›m, fikir, sanat ve-
ya siyaset hareketi.
cihet:
yön.
cinayet:
cana k›yma, katl ve-
ya bu derecede a¤›r bir suç.
daimî:
sürekli, devaml›.
def:
mâni olma, kovma, orta-
dan kald›rma.
dünyevî:
dünyaya ait.
ecnebi:
yabanc›.
emare:
alâmet, belirti, niflan.
faide:
fayda.
hâdisat:
hâdiseler, olaylar.
hakaret:
onur k›rma, onuru-
na dokunma, küçültücü söz
veya davran›fl.
hariç:
d›flar›.
iade:
geri verme.
idame:
devam ettirme, sür-
dürme.
idare:
bir kuruluflun ifllerini
yürütenlerin hepsi, yönetici
topluluk.
ihanet:
hainlik, kötülük etme,
arkadan vurma.
ispat:
do¤ruyu delillerle gös-
1...,747,748,749,750,751,752,753,754,755,756 758,759,760,761,762,763,764,765,766,767,...1390
Powered by FlippingBook