kalplerimizi tatmin ediyor. flte, bugünde meydana çkan
bu dehfletli cereyan, ancak ve ancak Hristiyanlk âlemi-
nin Müslümanlkla ittihad, yani ncil Kurân ile ittihat
ederek ve Kurâna tâbi olmas neticesi elde edilecek se-
mavî bir kuvvetle ma¤lûp edilece¤i iflar buyuruluyor ki,
Hazret-i sâ Aleyhisselâmn da vüruduna intizar etmek
zamannn geldi¤ini mana-i iflarî ile ihtar ediyor.
Mesmuata göre, bugünkü Amerika, aktâr- âleme tet-
kikat için gönderdi¤i dört heyetten birisini, bugünkü be-
fleriyetin saadetini temin edecek salim bir din taharrisine
memur etmifltir. Bu ise, mücedditli¤ini mahkeme lisany-
la her tarafa ilân eden Risale-i Nur, bu muztarip, periflan
befleriyetin en büyük bir saadeti olaca¤na imanmz pek
kuvvetlidir.
Sevgili Üstadmz baflmzda ve en âlî hakikatleri tafl-
yan ve Kurânn en yüksek ve mübarek tefsiri bulunan
Risale-i Nur elimizde oldukça, sevinçlerimiz had ve hudu-
da alnmaz.
flte bu hakikatlerin herbir cüzü, saha-i faaliyete çksa,
her tarafta merakla, zevkle kendini okutturuyor. Buna
bariz deliller pek çok var. Hususiyle, inkâr- haflir mefkû-
resini ma¤lûp eden Onuncu Söz matbu nüshalar ve bil-
hassa gizli tab edildi¤i hâlde kendini serbest okutan ve
takviye-i imanda pek yüksek harikalar taflyan Ayet
ül-
Kübra
risaleleri ve inkâr- ulûhiyet mefkûresini zirüzeber
eden Külliyat- Nur
Hüccetül-Bâli¤a
ve
Meyve
gibi ecza-
lar meydanda. nflaallah, Kurânn etrafna çevrilmek
TARHÇE- HAYATI
| 741
E
MRDA/
H
AYATI
intizar:
bekleme, gözleme.
iflar:
anlatma, bildirme.
ittihat:
birleflme, birlik olufltur-
ma.
lisan:
dil.
ma¤lûp:
yenilme, kendisine galip
gelinmifl.
mana-y iflarî:
yaz ve iflaretlerle
ifade edilen mana.
matbu:
tab edilmifl, baslmfl.
mefkûre:
ülkü, gaye olan fley.
Mesmuat:
iflitilen, duyulan, haber
alnan fleyler.
muztarip:
ztrab, sknts olan,
ztrap çeken, çrpnp duran, s-
kntl.
mübarek:
feyizli, bereketli, kutlu.
müceddit:
hadis-i flerifle, her asr
baflnda gelece¤i müjdelenen di-
nin yüksek hizmetkâr; dine yeni
bir tarzla yaklaflan, asrn flartlar-
na göre ve ortaya atlan yeni flüp-
he ve taarruzlara karfl dini yo-
rumlayp kuvvetlendiren büyük
âlim.
nüsha:
birbirinin ayn olan suret-
lerin her biri.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursînin eserlerinin
ad.
saadet:
mutluluk.
saha-i faaliyet:
faaliyet sahas,
çalflma sahas, faal olma alan.
semavî:
Allah tarafndan olan, lâ-
hî.
tab:
basma, bask.
tâbi:
boyun e¤en, uyan, itaat
eden.
taharri:
arama, arafltrma.
takviye-i iman:
iman takviyesi,
inancn kuvvetlenmesi.
tatmin:
insann kalbinin manevî
olarak doymas, huzur ve sükû-
nete ermesi.
tefsir:
Kurân- Kerîmi açklamak
maksadyla yazlan kitap.
temin:
sa¤lama.
tetkikat:
arafltrmalar, inceleme-
ler.
vürut:
gelme, ulaflma.
zirüzeber:
altüst, karmakarflk,
darmada¤n.
aktâr- âlem:
âlemin her ta-
raf, âlemin dört bir yan.
Aleyhisselâm:
Allahn selâm
onun üzerine olsun.
âlî:
yüce, yüksek, ulu.
bariz:
açk, besbelli.
befleriyet:
beflerîlik, insanlk.
bilhassa:
özellikle.
cüz:
ksm, parça.
dehfletli:
ürkütücü, korkunç.
delil:
bir davay ispata yara-
yan fley, bürhan.
ecza:
cüzler, parçalar, ksm-
lar.
had:
snr.
hakikat:
gerçek, esas.
harika:
ola¤anüstü vasflar
taflyan ve hayranlk hissi
uyandran.
heyet:
bir toplulu¤u meyda-
na getiren kiflilerin bütünü,
komite.
Hristiyanlk:
Hz. sann teb-
li¤ etti¤i dinin ad, Hristiyan
dini, sevîlik, Nasraniyet.
hudut:
snrlar.
Hususiyle:
özellikle.
ihtar:
hatrlatma, uyar.
ilân:
yayma, duyurma, bildir-
me.
iman:
inanç, itikat.
inkâr- haflir:
haflrin inkâr,
imann alt esasndan birisi
olan öldükten sonra tekrar
diriltilmenin, ceza ve mükâfa-
tn, ahiret hayatnn varl¤n
reddetme.
inkâr- ulûhiyet:
Allahn var-
l¤n reddederek yoklu¤unu
kabul ve dava etme.
inflaallah:
Allah izin verirse
manasnda kullanlan bir dua.