Tarihçe-i Hayat - page 611

Beflinci K›s›m
Denizli Hayat›
R
isale-i Nur’
un neflriyat ve fütuhat dairesi gittikçe
geniflliyor. ‹fltiyakla Nurlar› okuyanlar günden gü-
ne ziyadelefliyor. Risale-i Nur’daki harika kuvvet ve tesi-
rat›n neticesini müflahede eden gizli ‹slâmiyet düflmanla-
r› yine bir entrika çevirip Risale-i Nur’a ve müellifi Bedi-
üzzaman’a suikastla, “
Bediüzzaman gizli cemiyet kuru-
yor, halk› hükûmet aleyhine çeviriyor, ink›lâplar› kökün-
den y›k›yor, Mustafa Kemal’e deccal, süfyan, din y›k›c›s›
diyor, bunu hadislerle ispat ediyor
” gibi bir sürü bahane-
ler ve plânlarla ittiham edilerek, Kastamonu’dan Denizli
A¤›r Ceza Mahkemesine yüz yirmi alt› talebesiyle bera-
ber 1943 senesinde sevk ediliyor.
(HAfi‹YE)
Sonra, Risale-i Nur Külliyat›nda siyasî bir mevzu olup
olmad›¤›n› tetkik için, birkaç memurdan müteflekkil bir
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 611
D
EN‹ZL‹
H
AYATI
iman:
inanma, inanç, itikat, tas-
dik.
ink›lâp:
devrim.
intiflar:
yay›lma, da¤›lma, neflro-
lunma.
ispat:
sa¤lamlaflt›rma, sa¤lam ve
dayan›kl› hâle getirme.
ifltiyak:
afl›r› isteme, çok fazla ar-
zu etme.
ittiham:
suç alt›nda bulunma,
töhmetli olma, töhmet alt›nda ol-
ma.
izah:
aç›kça ortaya koyma, aç›k-
lama yapma, bir konuyu ayr›nt›-
lar›yla ortaya koyma, eksiksiz an-
latma.
kuvvet:
tesir kudreti, etkileme
gücü.
külliyat:
bir yazar›n bas›lm›fl
eserlerinin tamam›.
mevzu:
ele al›nan, üzerinde du-
rulan husus, bahis, konu.
muhabbet:
ülfet, sevgi, sevme,
dostluk.
müellif:
telif eden, yazan, eser
ortaya koyan.
müflahede:
bir fleyi gözle görme,
seyrederek anlama, seyretme.
müteflekkil:
teflekkül etmifl, fle-
killenmifl, flekillenen.
neflriyat:
yay›mlanm›fl fleyler, ba-
s›l›p da¤›t›lan yaz›lar, eserler, ma-
kaleler.
netice:
sonuç.
sair:
di¤er, öteki, baflka.
sevk:
önüne kat›p sürme, öne,
ileri sürme, gönderme.
siyasî:
siyaset gere¤i olan, siya-
setle ilgili, siyasete ait.
su-i kast:
kötü kas›t, kötü niyet.
suret:
biçim, flekil, tarz.
süfyan:
ahir zamanda gelece¤i ve
ümmetin karanl›k günler yafla-
mas›na sebep olaca¤› sahih ha-
dislerde bildirilen dehfletli, dinsiz
ve münaf›k flah›s.
tab:
kitap basma, kitap bask›s›,
bask›.
talebe:
ö¤renciler, tahsil görenler.
telâfl:
tasa, endifle, kayg›.
tesirat:
etkiler, tesirler.
tetkik:
dikkatle araflt›rma, ince-
den inceye yoklama, inceleme.
tezayüt:
artma, ço¤alma, ziyade-
leflme.
vilayet:
il.
yegâne:
biricik, tek, yaln›z.
ziyade:
Artma, ço¤alma.
HAfi‹YE:
Denizli hapsinin yegâne sebebi, Risale-i Nur'un Isparta ve Kas-
tamonu merkez olarak sair vilâyetlerde intiflar› ve böylece din muhabbe-
tinin gittikçe tezayüt etmesi idi. Hatta, Denizli hapsinden az evvel, Yedin-
ci fiua olan Ayetü'l-Kübra risalesi ‹stanbul'da gizli tab' edilmiflti. ‹man ha-
kikatlerini harika bir surette izah ve ispat eden bu eser de din düflmanla-
r›n› telâfla düflürmüfl ve Denizli hâdisesine bir sebep gösterilmiflti.
aleyhine:
karfl›s›na, zarar›na.
bahane:
yalandan özür, as›l
sebebi gizlemek için ileri sü-
rülen uydurma sebep.
Bediüzzaman:
son devrin bü-
yük ‹slâm alimi, müçtehit, al-
lâme.
cemiyet:
topluluk, birlik.
deccal:
k›yamet zaman›na
yak›n meydana ç›karak fitne
ve fesada sebep olaca¤›, ‹slâ-
mî fleairi tahrip edece¤i, tarih-
te görülmemifl zulümleri ni-
fakla aldatarak yapaca¤› ha-
dis-i fleriflerde belirtilmifl ya-
lanc› ve zararl› flah›s.
entrika:
bir ç›kar sa¤lamak
veya birine zarar vermek
maksad›yla haz›rlanan düzen,
dalavere, hile, desise.
eser:
bas›lma kitap.
evvel:
önce, ilk, birinci, iptida,
bafllangݍ.
fütuhat:
zaferler, fetihler, ga-
libiyetler.
hadis:
Hz. Muhammed'e
(a.s.m.) ait söz, emir, fiil veya
Hz. Peygamberin onaylad›¤›
baflkas›na ait söz, ifl veya
davran›fl.
hâdise:
vak›a, olay, ilk defa
olan, meydana ç›kan hâl.
hakikat:
as›l, esas.
hârika:
ola¤anüstü.
hafliye:
dipnot.
hatta:
manaya kuvvet ver-
mek için "üstelik, fazla ola-
rak, bundan baflka, kadar, bi-
le, dahi, hem de..." manala-
r›nda, cümle bafllar›nda kulla-
n›lan edatt›r.
hükümet:
devlet.
1...,601,602,603,604,605,606,607,608,609,610 612,613,614,615,616,617,618,619,620,621,...1390
Powered by FlippingBook