Tarihçe-i Hayat - page 606

arzular›n› ve dualar›n› bilmek ve iflitmek ve idare etmeye
kadar cereyan eden rububiyetinin derece-i haflmetini ve
gözümüz önünde hadsiz muhtelif eflyay› birden icat
eden, hiçbir fiil bir fiile, bir ifl bir ifle mâni olmadan, en
büyük bir fleyi en küçük bir sinek gibi kolayca yapan kud-
retinin derece-i azametini icma ile, ittifak ile ilân ve ihbar
ve ispat ediyorlar.
Hem, nas›l ki bu kâinat›, zîruha, hususan insana mü-
kemmel bir saray hükmüne getiren; ve Cenneti ve sa-
adet-i ebediyeyi cin ve inse ihzar eden; ve en küçük bir
zîhayat› unutmayan; ve en âciz bir kalbin tatminine ve
taltifine çal›flan rahmetinin hadsiz geniflli¤ini ve zerrattan
tâ seyyarata kadar bütün enva-› mahlûkat› emirlerine ita-
at ettiren ve teshir ve tavzif eden hâkimiyetinin nihayet-
siz vüs’atini haber vererek, mu’cizat ve hüccetleriyle is-
pat ederler. Öyle de, kâinat›, eczalar› adedince risaleler
içinde bulunan bir kitab-› kebir hükmüne getiren; ve
Levh-i Mahfuzun defterleri olan ‹mam-› Mübin ve Kitab-›
Mübin’de, bütün mevcudat›n bütün sergüzefltlerini kay-
dedip yazan; ve umum çekirdeklerde umum a¤açlar›n›n
fihristelerini ve programlann› ve zîfluurun bafllar›nda, bü-
tün kuvve-i haf›zalarda, sahiplerinin tarihçe-i hayatlar›n›
yanl›fls›z muntazaman yazd›ran ilminin her fleye ihatas›-
na; ve her bir mevcuda çok hikmetleri takan, hatta her
bir a¤açta meyveleri say›s›nca neticeleri verdiren; ve her
bir zîhayatta azalar›, belki eczalar› ve hüceyratlar› ade-
dince maslahatlar› takip eden; hatta insan›n lisan›n› çok
vazifelerde tavzif etmekle beraber, taamlar›n tatlar›
arzu:
bir fleye karfl› duyulan istek,
heves.
aza:
uzuvlar, parçalar.
belki:
hatta.
cereyan:
olma, meydana gelme.
cin:
gözle görünmez, lâtif cisim-
lerden ibaret bir yarat›k.
derece-i azamet:
büyüklü¤ün
derecesi.
derece-i haflmet:
ihtiflam›n dere-
cesi.
ecza:
cüz'ler, parçalar, k›s›mlar.
enva-› mahlûkat:
yarat›lm›fl
olanlar›n türleri, çeflitleri.
fihriste:
bir kitapta veya bir dük-
kânda bulunan fleyleri s›rayla
gösteren liste.
fiil:
ifl, olufl, davran›fl, hareket.
hâkimiyet:
hâkim olufl, hâkim ol-
ma hâli, hükmedifl, hâkimlik, ege-
menlik.
hikmet:
belirli gayelere yönelik,
faydal›, anlaml› ve yerli yerinde
olufl.
hususan:
bilhassa, ayr›ca, baflka-
ca, hususî olarak.
hüccet:
delil, ispat, burhan.
hüceyrat:
hüceyreler, hücrecik-
ler, küçük odac›klar.
hükmüne:
yerine, de¤erine.
icma:
bir konu üzerinde fikir birli-
¤ine varma, fikir birli¤i.
ihata:
bir fleyin etraf›n› çevirme,
sarma, kuflatma.
ihzar:
haz›r etme, haz›rlama.
ilân:
meydana ç›karma, belli et-
me, yayma, duyurma, bildirme.
‹mam-› Mübin:
gayb âlemine.
ins:
insan, befler, Âdemo¤lu.
itaat:
boyun e¤me, uyma, dinle-
me, al›nan emre göre hareket et-
me.
ittifak:
bir konuda, ortak bir ga-
yede anlaflma, fikir birli¤i etme,
uyuflma, ba¤daflma.
kayd:
yaz›ya geçirme, deftere
yazma.
kitab-› kebir:
büyük kitap.
Kitab-› Mübin:
kâinattaki olaylar›
cereyan ettiren Allah'›n kudretine
ait nizam ve intizam esaslar›n›,
kanunlar›n› ihtiva eden manevî
kitap.
kudret:
Allah'›n bütün varl›¤› çev-
releyen ezelî kuvveti.
kuvve-i haf›za:
haf›za gücü, h›f-
zetme, unutmama kuvveti.
Levh-i Mahfuz:
korunmufl levha,
Allah'›n ezelî ilmiyle kâinatta ol-
mufl ve olacak fleylerin yaz›l› ol-
du¤u levha.
maslahat:
fayda.
mevcudat:
mevcutlar, var olan
her fley, mahlûklar, yarat›lm›fl
fleylerin tamam›, kâinat.
mevcut:
varl›k.
mu'cizat:
mu'cizeler, Allah tara-
f›ndan verilip, yaln›z peygamber-
606 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
K
ASTAMONU
H
AYATI
lerin gösterebilecekleri bü-
yük harika ifller.
muntazaman:
düzgün ola-
rak, düzenli olarak.
mükemmel:
kemale erdiril-
mifl, kemal bulmufl, kâmil, ta-
mamlanm›fl, noksans›z, tam,
eksiksiz.
rahmet:
Allah'›n kullar›n› esir-
gemesi, onlara ac›y›p ba¤›flla-
mas›, onlara maddî ve mane-
vî nimetler vermesi, onlar›n
günahlar›n› silmesi.
rububiyet:
Rabl›k, ilâhl›k.
saadet-i ebediye:
zevalsiz,
sonu olmayan mutluluk, son-
suz mutluluk.
sergüzeflt:
bir kimsenin ba-
fl›ndan geçen hâl ve olaylar,
serüven, macera.
seyyarat:
gezegenler.
taam:
yemek, yenilen fley, yi-
yecek, afl.
taltif:
iltifat etme, gönül ok-
flama, iyilikle gönül alma.
tarihçe-i hayat:
bir kimsenin
hayat›n› anlatan kitap.
tatmin:
doyma, doygunluk.
tavzif:
vazifelendirme, görev-
lendirme, ifle alma, ifl verme.
teshir:
emri alt›na alma, em-
rine itaat ettirme, boyun e¤-
dirme.
vüs'at:
genifllik, bolluk, zen-
ginlik.
zerrat:
zerreler, çok ufak par-
çalar, moleküller, atomlar.
zîhayat:
hayat sahibi.
zîruh:
ruh sahibi, ruhlu, canl›,
hayattar.
zîfluur:
fluurlu, fluur sahibi.
1...,596,597,598,599,600,601,602,603,604,605 607,608,609,610,611,612,613,614,615,616,...1390
Powered by FlippingBook