Tarihçe-i Hayat - page 597

Ey Hâl›k-› Rahman! Ve ey Rabb-i Ra-
hîm!
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n talimiyle ve
Kur’ân-› Hakîminin dersiyle anlad›m: Nas›l ki sema ve
feza ve arz ve deniz ve da¤, müfltemilât ve mahlûklar›y-
la beraber Seni tan›yorlar ve tan›tt›r›yorlar; öyle de, ze-
mindeki bütün a¤aç ve nebatat, yapraklar› ve çiçekleri ve
meyveleriyle, Seni bedahet derecesinde tan›tt›r›yorlar ve
tan›yorlar.
Ve umum eflcar›n ve nebatat›n cezbedarâne hareket-i
zikriyede bulunan yapraklar›ndan ve ziynetleriyle Sani-
inin isimlerini tavsif ve tarif eden çiçeklerinden ve letafet
ve cilve-i merhametinden tebessüm eden meyvelerinden
her birisi, tesadüfe havalesi hiçbir cihet-i imkân› olmayan
harika sanat içindeki nizam ve nizam içindeki mizan ve
mizan içindeki ziynet ve ziynet içindeki nak›fllar ve nak›fl-
lar içindeki güzel ve ayr› ayr› kokular ve kokular içindeki
meyvelerin muhtelif tatlar›yla, nihayetsiz rahîm ve kerîm
bir Sâniin vücub-i vücuduna bedahet derecesinde flaha-
det ettikleri gibi; heyet-i mecmuas›yla, bütün zemin yü-
zünde birlik ve beraberlik, birbirine benzemeklik ve sik-
ke-i hilkatte müflabehet ve tedbir ve idarede münasebet
ve onlara taallûk eden icat f›illeri ve Rabbanî isimlerde
muvafakat ve o yüz bin enva›n hadsiz efratlar›n› birbiri
içinde flafl›rmayarak birden idareleri gibi noktalar›yla, o
Vacibü’1-Vücud Saniin bilbedahe vahdetine ve ehadiye-
tine dahi flahadet ederler.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 597
K
ASTAMONU
H
AYATI
idare
:
döndürme, çevirme, yönet-
me.
kerîm:
yaratt›klar›na karfl›l›k bek-
lemeden ba¤›flta bulunan, kullar›-
na nimetler ihsan eden, günahla-
r› örten, günah iflleyen affeden,
Allah.
Kur'ân-› Hakîm:
her ayet ve su-
resinde say›s›z hikmet ve fayda-
lar bulunan Kur'ân.
letafet
:
güzellik.
mahlûk:
halk edilmifl, yarat›lm›fl,
yarat›k, Allah taraf›ndan yarat›l-
m›fl, yarat›k.
mizan:
ölçü.
muhtelif:
türlü türlü, çeflitli, çeflit
çeflit, farkl›.
muvafakat:
uyma, uyuflma, uy-
gunluk.
münasebet:
vesile, rab›ta, ba¤.
müflabehet:
benzeme, benzeyifl,
and›rma.
müfltemilât:
flümulünde olan
fleyler, içinde bulunanlar, teferru-
at, müfltemilât.
nebatat:
bitkiler.
nihayetsiz:
sonsuz.
nizam:
düzen.
Rabbanî:
Allah'a ait.
Rabb-i Rahîm:
flefkat ve merha-
met sahibi olan Cenab-› Hak.
rahîm:
merhamet eden, çok
merhametli olan, esirgeyen, ko-
ruyan, ac›yan Allah.
Resul-i Ekrem:
çok cömert, ke-
rîm olan peygamber, Hz. Muham-
med (a.s.m.).
Sâni:
her fleyi sanatl› olarak yara-
tan Allah.
sema:
gökyüzü, gök.
sikke-i hilkat:
yarat›l›fl sikkesi.
flahadet:
flahit olma, flahitlik, ta-
n›kl›k.
taallûk:
münasebet, rab›ta.
talim:
okutma, ders verme, veril-
me.
tarif:
etraf›yla anlatma, anlat›lma,
etraf›yla bildirme, bildirilme.
tavsif:
vas›fland›rma, mahiyetini
ve s›fatlar›n› ortaya koyma, etraf-
l›ca tarif etme, niteleme.
tebessüm:
gülümseme, gülüm-
seyifl, hafifçe gülme.
tedbir:
idare etme, çekip çevir-
me.
tesadüf:
bir fleyin kendili¤inden
meydana gelmesi.
umum:
hep, bütün, cümle, her-
kes.
Vacibü'l-Vücut:
varl›¤› zarurî ve
zatî olan.
vahdet:
birlik, yaln›zl›k, teklik bir
ve tek olma.
vücub-i vücut:
Allah'›n varl›¤›n›n
zorunlu oluflu, var olmak için bir
sebebe muhtaç olmamas›.
zemin:
yeryüzü.
ziynet:
süs, bezek.
arz:
yer, dünya.
bedahet:
aç›kl›k, aflikâr, ispa-
ta ihtiyaç olmayacak derece-
de aç›kl›k.
bilbedahe:
aç›ktan, aflikâr
olarak.
cezbedarâne:
cezbeye tutul-
mufl gibi, Allah sevgisi ile ken-
dinden geçerek.
cihet-i imkân:
mümkün ol-
ma yönü, imkân taraf›. bir fle-
yin olabirlirlik taraf›, yönü.
cilve-i merhamet:
merhame-
tin görünüflü, tecellisi, Allah'›n
varl›klara olan flefkatinin cil-
veleri.
efrat:
bireyler.
ehadiyet:
Allah'›n her bir fley-
de birli¤inin tecelli etmesi, Al-
lah'›n birli¤i.
enva:
çeflitler, türler, neviler.
eflcar:
a¤açlar.
feza:
kâinatta, y›ld›zlar ara-
s›ndaki boflluk, uzay.
hadsiz:
s›n›rs›z.
Hâl›k-› Rahman:
yaratt›klar›-
n›n r›zk›n› veren merhametli
yarat›c›, Allah.
hareket-i zikriye:
zikir hare-
keti.
hârika:
ola¤anüstü vas›flar
tafl›yan ve hayranl›k hissi
uyand›ran.
havale:
bir ifli veya bir fleyi
baflka birine b›rakma, üstüne
b›rakma, ›smarlama.
heyet-i mecmua:
bir fleyin
teferruat›na ve cüzlerine ba-
k›lmaks›z›n bütününün gös-
terdi¤i hâl ve manzara.
icat:
vücuda getirme, getiril-
me, yoktan var etme, ibda.
1...,587,588,589,590,591,592,593,594,595,596 598,599,600,601,602,603,604,605,606,607,...1390
Powered by FlippingBook