Ey beni bu belâya sevk edip, bu hâdiseyi icat eden
mülhit zâlimler! Madem ve herhâlde manen ve madde-
ten beni idam etmeye niyet etmifltiniz; neden umum
mazlumlarn ve bîçarelerin hukuklarn muhafaza eden
adliyenin çok ehemmiyetli haysiyetini rahnedar edecek
entrikalarla, dolaplarla, adliyenin eliyle yürüdünüz? Do¤-
rudan do¤ruya karflmda merdane çkp, Senin vücudu-
nu bu dünyada istemiyoruz demeliydiniz!
Sorgu hâkimlerinin dört aya yakn bir zamanda, yüz
on yedi adamn isticvab ve tahkikàtyla meflgul oldu¤u
bir meseleyi bir buçuk günde A¤r Ceza Mahkemesi ga-
yet sathî bir nazarla bakp, onlarn içindeki noksan ve
hatalar görmeyerek ve bilhassa akademi heyeti muvace-
hesinde izah ve ispat edece¤imi iddia etti¤im Risale-i
Nurdaki mühim keflfiyat- maneviyeye ait ilmî müdafa-
atm esbab- mucibe ile red ve cerh edilmeksizin, sathî
bir nazarla hükümde istical ettiklerinden, hakperest ve
adaletperver olmalarna, bu sathî nazar sebebiyle, pek
yanlfl olan bu kararn isabet-i kanuniyesi olmad¤ndan,
mucib-i tetkik ve nakzdr.
N
ETCE
:
Bu babda duruflma evraknn ve bilhassa mü-
sadere edilen matbu ve gayr-i matbu risalelerimin tetkik
ve mütalâasndan anlafllaca¤ üzere, ilmî ve mantkî ve
kanunî bütün itirazat ve müdafaatm nazar- teemmüle
alnmamfl; gerek sorgu hâkimli¤ince ve gerek mahke-
mece esbab- mucibe gösterilmeksizin, delilsiz ve kanun-
suz, indî mütalâalarla açktan reddedilmifl ve bu sebeple,
TARHÇE- HAYATI
| 401
E
SKfiEHR
H
AYATI
iddia:
bir fikri srarla savunma.
ilmî:
ilim ile ilgili, ilme dair.
isabet-i kanuniye:
kanunda do¤-
ru karar verme.
istical:
bir iflin çabuk yaplmasn
isteme, acele etme, çabuklandr-
ma.
isticvap:
cevap isteme, sorguya
çekme, ifadesini alma, söyletme,
konuflturma.
itirazat:
itirazlar.
izah:
açklama, anlatma.
kanunî:
kanunla ilgili, yasal.
keflfiyat- maneviye:
manevî ke-
flifler.
maddeten:
maddî olarak.
manen:
gönülce, yürekçe, ruhça,
mana itibaryla, manaca.
mantkî:
akla uygun, mantk ka-
idelerine uygun, mantkl.
matbu:
tab edilmifl, baslmfl (der-
gi, kitap, gazete.
mazlum:
zulüm görmüfl, zulme
u¤ramfl.
merdane:
erkekçesine, mertçesi-
ne, ere yakflr surette, mertçe,
erkekçe.
mucib-i tetkik ve nakz:
arafltrp
incelemeyi ve verilen karar boz-
may gerektirici.
muhafaza:
koruma, saklama.
muvacehe:
ön, karfl.
müdafaat:
müdafaalar, savun-
malar, korunmalar.
mühim:
önemli, ehemmiyetli.
mülhit:
slâm dininden ayrlan,
Allaha ve dine inanmayan, Allah
inkâr eden, dinsiz, imansz, mün-
kir.
müsadere:
ifllenen bir suç karfll-
¤ olarak, suçlunun malnn bütü-
nü veya bir bölümü üstündeki
sahipli¤ine son verilmesi ve bu
sahipli¤in bir baflka kurulufla dev-
redilmesi.
mütalâa:
okuma, dikkatli okuma.
nazar:
dikkat, bakfl.
nazar- teemmül:
iyice, etraflca
düflünme.
niyet:
bir ifli yapma karar.
rahnedar:
yaral.
red:
reddetme, geri verme, geri
çevirme, kabul etmeme.
sathî:
yüzde kalan, derine inme-
yen, üstün körü.
sevk:
yönlendirme, gönderme,
ulafltrma.
fliddet-i meyusiyet:
ümitsizli¤in
fliddeti, derecesi.
tahkikat:
arafltrmalar, sorufltur-
malar.
tetkik:
dikkatle arafltrma, ince-
den inceye yoklama, inceleme.
umum:
hep, bütün, cümle, her-
kes.
vücut:
var olma, var olufl, varlk.
zalim:
zulmeden, hakszlk eden,
acmasz ve haksz davranan.
adaletperver:
adalet sever.
adliye:
mahkeme, yarglama
iflleriyle u¤raflan daire.
bab:
husus, ksm, bölüm, ba-
his.
belâ:
gam, keder, afet, sknt.
bîçare:
çaresiz, zavall, flaflkn.
bilhassa:
her fleyden önce,
baflta, hele, en çok, hususen,
hususî olarak, özellikle, mah-
sus.
cerh:
bir iddiay, bir fikri çü-
rütme.
ehemmiyet:
kymet, önem.
entrika:
bir çkar sa¤lamak
veya birine zarar vermek
maksadyla hazrlanan düzen,
dalavere, hile, desise.
esbab- mucibe:
gerektiren
sebepler.
evrak:
ifllem gören kâ¤tlar.
gayr-i matbu:
matbu olma-
yan, baslmamfl.
hâdise:
vaka, olay, ilk defa
olan, meydana çkan hâl.
hâkim:
yargç.
hakperest:
do¤ruluk ve hak-
tan taviz vermeyen, do¤ru-
luktan ayrlmayan, bunlar
ciddî manada seven.
haysiyet:
fleref, onur, itibar.
heyet:
bir toplulu¤u meyda-
na getiren kiflilerin bütünü,
komite.
hukuk:
haklar , kanunun ver-
di¤i haklar.
hüküm:
bir dâvann veya bir
meselenin tetkik edilmesin-
den sonra varlan karar.
icat:
vücuda getirme, getiril-
me, yoktan var etme, ibda.
idam:
öldürme.