Tarihçe-i Hayat - page 255

Risale-i Nur
, Kur’ân-› Hakîmin hakikî bir tefsiridir.
Ayetler, s›ras›yla de¤il, devrin ihtiyac›na cevap veren
imanî hakikatleri mübeyyin ayetler tefsir edilmifltir.
Tefsir iki k›s›md›r
:
Biri ayetin ibaresini ve lâfz›n› tefsir
eder, biri de ayetin mana ve hakikatlerini izah ile ispat
eder.
Risale-i Nur
, bu ikinci k›s›m tefsirlerin en kuvvetlisi
ve en k›ymettar› ve en parla¤› ve en mükemmeli oldu¤u,
ehl-i tahkik ve tetkikten binlercesinin flahadetiyle ve tas-
dikiyle sabittir.
Risale-i Nur
’un telifi ve neflriyat›, flimdiye kadar misli
görülmemifl bir tarzdad›r. Bediüzzaman Said Nursî, ken-
di eliyle risaleleri yaz›p teksir edecek derecede bir yaz›ya
malik de¤ildir; yar›m ümmîdir. Bunun için kâtiplere
sür’atle söyler ve sür’atle yaz›l›r. Günde bir iki saat teli-
fatla meflgul olarak on, on iki ve bir iki saatte yaz›lan ha-
rika eserler vard›r.
Üstat Bediüzzaman’›n telif etti¤i risaleleri, talebeler, el-
den ele ulaflt›rmak suretiyle müteaddit nüshalar yazarlar,
yaz›lan nüshalar› müellifine getirirler. Müellif, müstensih-
lerin yanl›fllar›n› düzeltir. Bu tashihat› yaparken, eserin
asl› ile karfl›laflt›rmadan kontrol eder. fiimdi de yirmi befl
otuz sene evvel telif etti¤i bir eseri tashih ederken asl›na
bakmaz.
Yaz›lan risaleleri, etraf köylerden ve kazalardan gelen-
ler, büyük bir merak ve ifltiyakla al›p gidiyorlar ve el ya-
z›s›yla neflrediyorlard›.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 255
B
ARLA
H
AYATI
mana:
anlam; bir kelime, söz, ha-
reket veya iflaretin ifade etti¤i
anlam.
merak:
bir fleyi ö¤renmek iste-
mek, çok fliddetli arzu, heves,
düflkünlük.
meflgul:
ilgilenen, u¤raflan.
misl:
benzer, efl, naz›r, t›pk›s›.
mübeyyin:
beyan eden, aç›kça
bildiren, aç›klayan, meydana ko-
yan, bildiren.
mükemmel:
güzel, âlâ, harika.
müstensih:
istinsah eden, bir ya-
z›n›n suretini, kopyas›n› ç›karan,
yaz›l› bir metnin suretini ç›kara-
rak ço¤altan, kopya eden.
müteaddit:
ço¤alan, çok, birçok,
türlü türlü, çeflitli, birden fazla.
neflr:
da¤›tma, yayma, saçma,
serpme.
neflriyat:
yay›nlar.
nüsha:
bir kitaptan veya yaz›l› bir
fleyden ç›kar›lan suret.
sabit:
ispat edilmifl, ispatlanm›fl.
suret:
tarz, yol, gidifl; usul, metot,
uslûp.
sür’at:
çabukluk, h›z, acele.
talebe:
ö¤renciler, tahsil görenler.
tarz:
biçim, flekil, suret.
tasdik:
onaylama.
tashih:
düzeltme, daha iyi ve da-
ha do¤ru hale getirme, yanl›fl›n›
giderme.
tashihat:
düzeltmeler, tashihler.
tefsîr:
Kur’ân’›n mana bak›m›n-
dan izah›, Kur’ân’›n flerhi.
telif:
kitap yazma, eser ortaya
koyma.
telifât:
telifler.
ümmî:
okuma yazmas› olmayan,
okumam›fl.
asl:
bir fleyin örne¤i de¤il
kendisi olan.
ayet:
Kur’ân’›n her bir cümle-
si, Kur’ân’›n surelerini olufltu-
ran ‹lâhî söz.
ayet:
Kur’ân’›n her bir cümle-
si, Kur’ân’›n surelerini olufltu-
ran ‹lâhî söz.
eser:
bas›lma kitap.
evvel:
önce, ilk, birinci, iptida,
bafllangݍ.
hakikat:
as›l, esas.
hakikî:
gerçek, sahici.
hârika:
her zaman rastlan-
mayan, ola¤anüstü vas›flar
tafl›yan ve hayranl›k hissi
uyand›ran, âdet ve tabiat d›-
fl›nda olan fley.
ibare:
cümle.
imanî:
imana ait olan, imana
dair olan, imanla ilgili.
ispat:
delil ve flahit göstere-
rek do¤ruyu ortaya koyma,
do¤ruyu delillerle gösterme.
ifltiyak:
afl›r› isteme, çok fazla
arzu etme.
izah:
aç›kça ortaya koyma,
aç›klama yapma, bir konuyu
ayr›nt›lar›yla ortaya koyma,
eksiksiz anlatma.
kâtip:
yazan, yaz›c›.
kaza:
ilçe.
k›ymettar:
k›ymetli, de¤erli,
pahal›.
kontrol:
gözden geçirme.
Kur’ân-› Hakîm:
her ayet ve
suresinde say›s›z hikmet ve
faydalar bulunan Kur’ân.
lâf›z:
söz, kelime, a¤›zdan ç›-
kan, manal› veya manas›z
söz.
malik:
sahip.
1...,245,246,247,248,249,250,251,252,253,254 256,257,258,259,260,261,262,263,264,265,...1390
Powered by FlippingBook