Tarihçe-i Hayat - page 259

yedi-sekiz sene ç›kmadan
Risale-i Nur
’u yaz›p neflreden-
ler olmufltur. O zamanlar, Isparta havalisinde, erkek, ka-
d›n, genç ve ihtiyarlardan binlerce Nur Talebesi, hatta
Nur dershanesi olan Sav Köyü bin kalemle, senelerce
Nur Risalelerini yaz›p ço¤alt›yorlard›.
Risale-i Nur
, teli-
finden yirmi sene sonra teksir makinesiyle neflredilmifl
ve otuz befl sene sonra da matbaalarda bas›lmaya bafl-
lanm›flt›r. ‹nflaallah, bir zaman gelecek, Risale-i Nur Kül-
liyat› alt›nla yaz›lacak ve radyo diliyle muhtelif lisanlarda
okunacak ve zemin yüzünü genifl bir dershane-i Nuriye-
ye çevirecektir.
Risale-i Nur
’un neflrinde, mübarek han›mlar da ehem-
miyetli fedakârl›klara mazhar olmufllard›r. Hatta, Haz-
ret-i Üstada gelip, “Üstad›m! Ben, efendimin görece¤i
dünyevî iflleri de yapmaya çal›flaca¤›m; o senindir,
Risa-
le-i Nur
’undur” diyen ve erkeklerinin
Risale-i Nur
hizme-
tinde çal›flmalar›na daha fazla imkânlar veren kahraman
han›mlar görülmüfltür.
Risale-i Nur
’u yazan efendilerine
geceleri lâmba tutarak, onlar›n din, iman hizmetlerine
canla baflla ifltirak etmifllerdir. Risale-i Nur’u, han›mlar,
k›zlar elleriyle yazm›fllar, göz nurlar› dökmüfller, mübarek
kâtibeler olarak imana hizmet etmifllerdir. Hatta öyle
Nur Talebesi han›mlar vard›r ki, kendilerini son nefeste
iman nuruyla hüsn-i hatimeye nail edecek Nur risaleleri-
ni hararetle okumufllar ve di¤er din kardeflleri olan
han›mlara da okuyup tan›tm›fllar; Nurlar› han›mlar için-
de neflrederek, çok han›mlar›n Kur’ân ve iman nurlar›y-
la nurlanmalar›na vesile olup kahramanca hizmette
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 259
B
ARLA
H
AYATI
ifltirak:
ortak olma, ortakl›k et-
me.
kâtibe:
kad›n kâtip, kad›n sekre-
ter.
külliyat:
bir ilim dal›nda veya bir
konuda yaz›lm›fl bütün eserler.
lisan:
konuflma dili.
matbaa:
bas›m evi; kitap, dergi,
gazete v.b. fleylerin bas›ld›¤› yer.
mazhar:
nail olma, flereflenme,
kavuflma; nail olmufl, eriflmifl, ka-
vuflmufl.
muhtelif:
türlü türlü, çeflitli, çeflit
çeflit, farkl›.
mübarek:
hay›rl›, mutlu, kutlu,
u¤urlu.
nail:
murad›na ermifl, emelini
gerçeklefltirmifl, amac›na ulaflm›fl.
neflr:
da¤›tma, yayma, herkese
duyurma, yay›m, yay›n.
nur:
ayd›nl›k, par›lt›, parlakl›k, zi-
ya, ›fl›k, flule.
talebe:
ö¤renciler, tahsil görenler.
telif:
kitap yazma, eser ortaya
koyma.
üstat:
ö¤retici; muallim, ö¤ret-
men, usta, sanatkâr.
vesile:
bir fleyle u¤raflmay› müm-
kün k›lan, yol, vas›ta.
zemin:
yer.
dershane:
s›n›f, ders verilen
yer, ders yeri.
dershane-i Nuriye:
Nur ders-
hanesi, nur medresesi, Risale-
i Nur okunan ve okutulan
yerler.
ehemmiyet:
pek önemli ol-
ma, de¤erlilik.
fedakâr:
kendini veya flahsî
menfaatlerini hiçe sayan, fe-
da eden.
hararet:
atefllilik, coflkunluk,
heyecanl›l›k.
hatta:
manaya kuvvet ver-
mek için “üstelik, fazla olarak,
bundan baflka, kadar, bile,
dahi, hem de...” manalar›nda,
cümle bafllar›nda kullan›lan
edatt›r.
hatta:
manaya kuvvet ver-
mek için “üstelik, fazla olarak,
bundan baflka, kadar, bile,
dahi, hem de...” manalar›nda,
cümle bafllar›nda kullan›lan
edatt›r.
havali:
etraf, çevre, civar, yö-
re, dolay.
Hazret-i Üstat:
Üstat Hazret-
leri, Bediüzzaman Said Nursî.
hizmet:
bir u¤urda bir iflin ya-
p›lmas› için çal›flma, o ifl için
gayret gösterme, çabalama.
hüsn-i hatime:
iman ile ahi-
rete gitmek, kelime-i flehadet
söyleyerek ölmek.
iman:
inanma, inanç, itikat,
tasdik.
imkân:
iyi flart, elveriflli flart.
inflaallah:
Allah isterse, Allah
dilerse, Allah’›n emri olursa,
Allah izin verirse manalar›nda
kullan›lan bir dua.
1...,249,250,251,252,253,254,255,256,257,258 260,261,262,263,264,265,266,267,268,269,...1390
Powered by FlippingBook