Tarihçe-i Hayat - page 245

ve ‹slâm âleminde zuhur edip her tarafta hüsn-i kabule
ve tesire mazhariyetle gittikçe inkiflaf ve intiflar eden bu
eser, Kur’ân’›n mal›d›r, âlem-i ‹slâm›n ve ehl-i iman›n
mal›d›r ve bu vatan ahalisinin ‹slâmî bir medar-› iftihar›-
d›r. Bu memlekette hükmeden bir hükûmetin nokta-i is-
tinad›, hem ayn› zamanda bütün dünyaya duyuraca¤›
muazzam hakikatler manzumesidir ki, inflaallah bir za-
man gelip radyo ile bütün âlemlere ders verilecek ve ilân
edilecektir.
Evet, dünya ilim ve irfan sahas›na Türkiye’den bir gü-
nefl do¤mufltur. Bu yeni do¤an günefl, bin üç yüz y›l ev-
vel âlem-i befleriyete do¤mufl olan güneflin bir in’ikâs›d›r
ve o manevî güneflin her as›rda parlayan lem’alar›ndan
birisidir ve beklenilen son mu’cize-i manevîsidir. Yaln›z
maneviyat sahas›nda de¤il, zahiren ve maddeten dahi te-
sirini göstermifltir.
Evet, Risale-i Nur bütün dünya milletlerinin hayatlar›-
n› muhafaza ve müdafaa için sar›ld›klar› ve güvendikleri
atom ve emsali bomba ve silâhlar›n›n fevkinde muazzam
bir tesire sahiptir. Bunun böyle oldu¤unu, bir parça ilim
ve basiret nazar›yla Nur Risalelerine bakanlar ve Risale-i
Nur müellifi Bediüzzaman Said Nursî’nin otuz seneden
beri Anadolu’daki hizmet-i imaniyelerine dikkat edenler
görür, anlar ve tasdik ederler. Hakikate nüfuz eden zat-
lar için Risale-i Nur’un tulûundan bu güne kadar geçen
zaman içerisindeki yap›lan hizmetin neticeleri, nihayet
derecede muhteflem ve muazzamd›r, milyarlar takdir ve
tebrike lây›kt›r.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 245
B
ARLA
H
AYATI
inkiflaf:
aç›lma, ortaya ç›kma, gö-
rülme, a盤a ç›kma, meydana ç›k-
ma.
inflaallah:
Allah isterse, Allah di-
lerse, Allah’›n emri olursa, Allah
izin verirse manalar›nda kullan›-
lan bir dua.
intiflar:
yay›lma, da¤›lma, neflro-
lunma.
irfan:
kültür.
‹slâmî:
‹slâm dinine mensup, ‹s-
lâm ile alâkal›, ‹slâma ait.
lây›k:
yak›flan, yarafl›r, yak›fl›r.
lem’a:
par›lt›, parlay›fl, parlama.
maddeten:
maddî olarak.
manevî:
madde d›fl› olan, maddî
olmayan, manaya ait.
maneviyat:
maddî olmayanlar,
manevî olan hususlar, ruha, hisse,
inanca ait fleyler.
mazhariyet:
elde etme, nail ol-
ma, kavuflma, flereflenme.
memleket:
bir devletin topra¤›,
ülke, yurt, vatan, diyar.
muazzam:
çok büyük, çok iri,
koskocaman.
mu’cize-i manevî:
manevî mu’ci-
ze.
muhafaza:
koruma, saklama, h›f-
zetme.
muhteflem:
ihtiflaml›, haflmetli,
görkemli, debdebeli, flanl›, ulu,
yüce, büyük.
müdafaa:
koruma, korunma, sa-
vunma.
netice:
sonuç.
nihayet:
son derece.
nokta-i istinat:
dayanak noktas›,
güvenme ve itimat noktas›.
takdir:
k›ymet verme, ölçme, öl-
çüye vurma, de¤er biçme.
tasdik:
do¤rulu¤unu kabul etme,
do¤rulama, gerçekli¤ini kabul et-
me.
tebrik:
kutlama. u¤urlu, hay›rl›,
mübarek olmas›n› dileme.
tulû:
do¤ma, do¤ufl.
tulû:
görünme, meydana ç›kma.
zahiren:
görünüflte, görünüfle gö-
re, meydanda olarak.
zat:
kifli, flah›s, fert.
zuhur:
görünme, meydana ç›k-
ma.
âlem:
insanlar, halk.
âlem-i befleriyet:
insanl›k
âlemi.
atom:
atom çekirdeklerinin
parçalanmas›ndan meydana
gelen bomba.
basiret:
kalp gözüyle görme,
do¤ru ve ölçülü görüfl.
ehl-i iman:
inananlar, iman
sahipleri, ‹slâm dinini kabul
edenler.
emsal:
efl, benzer.
eser:
bas›lma kitap.
evvel:
önce, ilk, birinci, iptida,
bafllangݍ.
fevk:
üst, üst taraf, yukar›,
üzeri.
hakikat:
as›l, esas.
hakikat:
gerçek, hayalî olma-
yan, görülen, mevcut olan, bir
fleyin asl› ve esas›.
hizmet:
bir u¤urda bir iflin ya-
p›lmas› için çal›flma, o ifl için
gayret gösterme, çabalama.
hizmet-i imaniye:
imana ait
hizmet, iman ve Kur’ân haki-
katlerinin ikna edici ve ilmî
delillerle anlafl›lmas›na hiz-
met etme.
hüküm:
hakimiyet, hakim ol-
ma.
hükümet:
yönetim.
hüsn-i kabul:
iyi karfl›lamak,
güzellikle kabul etmek, be-
nimsemek.
ilân:
bir durumu bas›n, radyo,
televizyon, afifl vs. yoluyla
halka bildirme, herkese du-
yurma.
ilim:
bilme, bilifl, bilgi; bir fle-
yin do¤rusunu bilme.
in’ikâs:
yank›lanma.
1...,235,236,237,238,239,240,241,242,243,244 246,247,248,249,250,251,252,253,254,255,...1390
Powered by FlippingBook