1176 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
fi
AHIS
B
‹LG‹LER‹
Bediüzzaman Hazretleriyle tan›flmas› ise 1929 y›l›n›n bir bahar ay›ndad›r. Bediüzzaman Hazret-
lerini ilk duydu¤unda fleyh zanneden Hulûsi Bey ona intisap etmek niyetiyle birkaç arkadafl›yla
beraber ziyaretine gitti. Bediüzzaman Hazretlerinin “Uzakl›¤›n alâmeti olan mektuplaflmak âdetim
de¤ildir. Fakat sen yaz” demesi üzerine kendisine mektuplar yazmaya bafllad›. Bu mektuplar›n ço-
¤u Mektubat isimli eserde yer almaktad›r.
Hulûsi Bey 1944 y›l›nda albayl›¤a terfi etti ve 1950’de Denizli Askerlik fiubesinden albay rütbe-
siyle emekli oldu.
Hulûsi Bey, 1929’daki görüflmenin üstünden yaklafl›k yirmi y›l geçtikten sonra, 1950’de Bediüz-
zaman Hazretlerini Emirda¤’da ziyaret etti. Bu görüflmeleri yirmi dakika sürdü. Bediüzzaman Haz-
retleriyle en son görüflmesi ise 1957’de, yine Emirda¤’da olmufltur.
Hizmetle dolu bir ömür geçiren Hulûsi Bey bir ders sonras› rahats›zlanarak vefat etti. Kabri Har-
put’taki aile mezarl›¤›ndad›r. Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur’un birinci talebesi olan Hulûsi
Bey hakk›nda, “Nurun eskiden beri hiç sars›lmayan muhlis bir kahraman›, elbette dünyan›n geçi-
ci, k›ymetsiz, fâni vaziyetleri karfl›s›nda telâfl etmez, ma¤lûp olmaz inflaallah” buyurmaktad›r.
HÜSREV ALTINBAfiAK:
1899’de Isparta’da do¤du. 1977’de ‹stanbul’da vefat eti. Bediüzza-
man’la birlikte, Eskiflehir, Denizli ve Afyon hapislerinde beraber bulundu. Isparta kahramanlar›n-
dan, Risale-i Nur’un hizmetkârlar›ndan idi. En müflkül ve karanl›k günlerde Nur Risalelerine hizmet
etmiflti. Yüzlerce Risaleyi bir matbaa gibi ço¤altm›flt›. Güzel bir hatta sahipti. Tevafuklu Kur’ân-›
Kerîm’i ilk defa yazanlardand›r.
— ‹ —
‹BN‹ S‹NA:
Ebu Ali el Hüseyin bin Abdullah (980-1037). Garp Orta Ça¤›nda Avicenna diye tan›-
nan ‹bni Sina, ilk tahsilini Buhara’da gördü ve on yafl›nda iken Kur’ân’› ezberledi. De¤iflik hocalar-
dan hesap, f›k›h ve kelâm tahsil ettikten sonra Nâtili adl› bir âlimden mant›k ve felsefe ö¤rendi.
Felsefî bilgilerinin temellerini Farabî’ye borçlu olan ‹bni Sina, metafizi¤i Farabî’nin el-‹bâna adl› ese-
rinden ö¤renir. Aristo’yu ancak Farabî’yi okuduktan sonra anlayabildi¤ini ifade eden ‹bni Sina’n›n
fikir inkiflaf›nda müdürlü¤ünü yapt›¤› fiivan el-Hikma ad›ndaki Samano¤ullar› saray kütüphanesi-
nin büyük rolü olmufltur. Samanî hükümdar›n›n vefat›ndan sonra, memlekette meydana gelen si-
yasî kar›fl›kl›klar yüzünden Buhara’dan ç›kmaya mecbur olan ‹bni Sina, s›ras›yla Harizm, Irak-›
Acem, Cürcan ve Rey’e gitmeye mecbur oldu.
Büyük bir filozof oldu¤u kadar ünlü bir hekim de olan ‹bni Sina, t›p alan›ndaki eserleriyle ‹slâm
dünyas›n›n yan› s›ra, Avrupa’daki t›p ilmini de derinden etkiledi. Eserleri Avrupa üniversitelerinde
600 sene temel kitap olarak okutulan ‹bni Sina’n›n t›p, mant›k, felsefe, fizik, tabiiyat, psikoloji ve
birçok ilme dair 270 kadar eseri vard›r. 1037 y›l›nda vefat etmifltir ve kabri ‹ran’›n Hemedan fleh-
rindedir.
‹BRAH‹M (A.S.):
Kur’ân-› Kerîm’de ad› çokça geçen bir peygamberdir. Onun dini, Kur’ân-› Ke-
rîm’de ad› Hanif olarak adland›r›lm›flt›r. Hz. ‹brahim’e (a.s.) 10 sayfal›k kitap nazil olmufltur. Hz. Pey-
gamber Efendimizin de atas›d›r. Urfa’da do¤du¤u rivayet edilmektedir. Hz ‹brahim, zaman›n›n kra-
l› Nemrut’u tevhit inanc›na davet etmifltir. Kabul etmeyen Nemrut, Hz. ‹brahim’i atefle att›rm›fl, fa-
kat mu’cize olarak atefl onu yakmam›flt›r. Her zaman Allah’›n dostlu¤unu istemesi ve sadece on-
dan medet beklemesi sebebiyle kendisine Habibullah veya Halilürrahman denilmifltir. Hz. ‹brahim,
yafl› bir hayli ilerlemifl olmas›na ra¤men çocu¤u olmam›flt› ve Allah’tan bir evlât istedi ve bu dua-
s› kabul edildi. ‹lk önce Hz. ‹smail, daha sonra di¤er eflinden Hz. ‹shak do¤du. Bu s›rada Hz. ‹bra-
him, o¤lu ‹smail’i kurban etme olay›yla imtihan edildi.
O¤lu ‹smail (a.s.) ile Kâbe’yi yeniden infla eden Hz. ‹brahim, Kudüs’ün el-Halil bölgesinde med-
fundur.