Saniyen:
Irkçlk fikri, Emevîler zamannda büyük bir
tehlike verdi¤i ve hürriyetin baflnda kulüpler suretinde
büyük zarar görülmesi ve Birinci Harb-i Umumîde yine
rkçl¤n istimaliyle mübarek kardefl Araplarn mücahit
Türklere karfl zarar görüldü¤ü gibi, flimdi de uhuvvet-i
slâmiyeye karfl istimal edilebilir ve istirahat-i umumiye
düflmanlar gizli dinsizler, yine o rkçlkla büyük zarar
vermeye çalfltklarna emareler görünüyor. Hâlbuki,
menfî hareketle baflkasnn zararyla beslenmek rkçl¤n
seciye-i ftrîsi oldu¤u halde, evvelâ baflta Türk milleti
dünyann her tarafnda Müslüman oldu¤undan onlarn
rkçlklar slâmiyetle mezcolmufl, kabil-i tefrik de¤il.
Türk, Müslüman demektir. Hatta Müslüman olmayan
ksm, Türklükten de çkmfllar. Türk gibi Araplarda da
Araplk ve Arap milliyeti slâmiyetle mezcolmufl ve ol-
mak lâzmdr. Hakikî milliyetleri slâmiyettir. O kâfidir.
Irkçlk, bütün bütün bir tehlike-i azîmdir.
Sizin bu defaki Irak ve Pakistanla pek kymettar ittifa-
knz, inflaallah bu tehlikeli rkçl¤n zararn def edecek
ve dört befl milyon rkçlarn yerine, 400 milyon kardefl
Müslümanlar ve 800 milyon sulh ve müsalemet-i umu-
miyeye fliddetle muhtaç Hristiyan ve sair dinler sahiple-
rinin dostluklarn bu vatan milletine kazandrmaya tam
bir vesile olaca¤na ruhuma kanaat geldi¤inden, size be-
yan ediyorum.
Salisen:
Altmfl befl sene evvel bir vali bana bir gazete
okudu. Bir dinsiz müstemlekât nazr Kurân elinde tu-
tup konferans vermifl. Demifl ki: Bu slâmlarn elinde
beyan:
açklama, bildirme, izah.
def:
mani olma, kovma, ortadan
kaldrma.
emare:
alâmet, belirti, niflan.
Emevîler:
Hulefa-y Raflidînden
sonra 661-750 yllar arasnda hü-
küm süren ilk slâm hanedan.
evvel:
önce.
evvelâ:
birinci olarak, her fleyden
önce, ilk olarak.
Hakikî:
gerçek.
Harb-i Umumî:
genel harp, umu-
mî savafl; 1914-1918 yllar arasn-
da cereyan eden Birinci Dünya
Savafl.
inflaallah:
Allah izin verirse ma-
1096 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
nasnda kullanlan bir dua.
istimâl:
kullanma.
istirahat- umumiye:
herke-
sin istirahat, rahat etmesi.
ittifak:
ortak bir gayede an-
laflma, birleflme.
kabil-i tefrik:
ayrlmas
mümkün, ayrlabilir.
kâfî:
yeter, elverir.
kanaat:
inanma, görüfl, fikir.
kymettar:
kymetli, de¤erli.
menfi:
olumsuz, müspet ol-
mayan.
mezc:
katma, karfltrma.
mübarek:
feyizli, bereketli,
kutlu.
mücahit:
cihat eden, sava-
flan.
müsâlemet-i
umumîye:
umumun selâmeti, insanl¤n
barfl.
müstemlekât:
müstemleke-
ler, sömürgeler.
nazr:
vekil, bakan.
ruh:
dirilik kayna¤, hayatn
temeli ve sebebi olan manevî
varlk.
sâir:
di¤er, baflka, öteki.
Salisen:
üçüncü olarak.
Saniyen:
ikinci olarak.
seciye-i ftrî:
ftrî seciye, ya-
ratlfltan var olan özellikler,
yaratlfla ait karakter.
sulh:
barfl, anlaflarak düfl-
manl¤ kaldrma.
suret:
biçim, flekil, tarz.
tehlike-i azîm:
çok büyük
tehlike.
uhuvvet-i slâmiye:
slâm
kardeflli¤i.
vesile:
arac, vasta.