Rabian:
Madem Reisicumhur gayet mühim mesail-i si-
yasiye içinde fiark Üniversitesini en ehemmiyetli bir me-
sele yapp hatta harika bir tarzda altmfl milyon lirann o
üniversiteye sarf için bir kanun çkarmak derecesinde
fevkalâde bir hizmetle medresenin medar- iftihar ve
kendisine büyük bir fleref verdiren bu medrese-i slâmiye-
ye, eski hocalk hissiyatyla bafllamas, bütün flark hoca-
larn minnettar etmifl. Ve flimdi orta flarkta sulh-i umu-
mînin temel tafl ve birinci kalesi olan bu üniversiteyi yi-
ne mesail-i azîme-i siyasiye içinde yeniden nazara alma-
s, elbette bu vatan, bu devlete, bu millete bu azîm, fay-
dal hizmeti netice verecek. Ulûm-i diniye o üniversitede
esas olacak. Çünkü hariçteki kuvvet tahribat manevîdir,
imanszlkladr. O manevî tahribata karfl atom bombas,
ancak manevî cihetinde maneviyattan kuvvet alp o tah-
ribat durdurabilir.
Madem elli befl sene bu meseleye bütün hayatn sarf
etmifl ve bütün dekaikiyle ve neticeleriyle tetkik etmifl bir
adamn bu meselede reyini almak ve fikrini sormak lâ-
zm gelirken, Amerikada, Avrupada bu meseleye dair
istiflareye kendinizi mecbur bildi¤inizden, elbette benim
de bu meselede söz söylemeye hakkm var. Hamiyetkâr
olan bütün bir millet namna sizden bekliyoruz.
Said Nursî
è
TARHÇE- HAYATI
| 1101
I
SPARTA
H
AYATI
cumhurbaflkan.
rey:
görüfl, düflünce.
sarf:
harcama.
flark:
do¤u, do¤u bölgeleri.
fleref:
onur, haysiyet.
sulh-i umumî:
genel barfl, her-
kesi ilgilendiren barfl, dünya
barfl.
tahribat:
tahripler, ykp boz-
malar.
tarz:
biçim, flekil.
tetkik:
dikkatle arafltrma, in-
celeme.
ulûm-i diniye:
dinî ilimler.
azîm:
büyük.
cihet:
yön.
dair:
alakal, ilgili.
dekaik:
incelik ve derinlik.
ehemmiyetli:
önemli.
fevkalâde:
ola¤anüstü.
gayet:
son derece.
Hamiyetkâr:
hamiyetli, onur
ve haysiyet sahibi.
hariç:
dflar.
hârika:
ola¤anüstü.
hissiyat:
hisler, duygular.
iman:
inanç, itikat.
istiflare:
danflma, birinin fikir
ve görüflüne baflvurma, fikir
sorma.
madem:
...den dolay, böyle
ise.
manevî:
manaya ait, maddî
olmayan.
maneviyat:
mana alemine
ait olanlar, hisse ve inanca ait
fleyler.
medar- iftihar:
iftihar sebe-
bi, övünme sebebi.
medrese:
eski dönemde ders
okutulan düzenli ö¤retim ku-
ruluflu.
medrese-i slâmiye:
slam
medresesi.
mesail-i azime-i siyasiye:
si-
yasetin büyük meseleleri.
mesail-i siyasiye:
siyasî me-
seleler.
mesele:
önemli konu.
minnettar:
bir iyili¤e karfl te-
flekkür duygusu içinde olan.
mühim:
önemli, ehemmiyet-
li.
nazar:
bakfl, dikkat.
rabian:
dördüncü olarak.
reisicumhur:
halkn reisi,