Tarihçe-i Hayat - page 1105

Üstat ve eserleri hakk›nda gençli¤e bir hitabede bulun-
mufl ve memleketine muvasalat›nda da beraberinde gö-
türdü¤ü Nur Külliyat›n›n, resmen üniversitede okutturul-
mas› ve Urducaya tercümesi için teflebbüse geçmifltir.
Pakistan’da münteflir Arapça ve ‹ngilizce gazete ve mec-
mualarda Üstat ve eserleri okuyuculara tan›t›lm›fl; Türki-
ye’deki ‹slâmî inkiflaf, Risale-i Nur faaliyetinin bir seme-
resi olarak belirtilmifl, Üstat Bediüzzaman âlem-i ‹slâm›n
manevî lideri olarak zikredilmifl ve “Hazret-i Bediüzza-
man Said Nursî” diye hakk›nda birçok makaleler yaz›l-
m›flt›r.
Bugün Risale-i Nur, ‹slâm âlemince, ‹slâmiyete yönel-
tilen hücumlar› k›ran bir sedd-i Kur’ânî olarak bilinmek-
te ve kabul edilmektedir.
Risale-i Nur Avrupa, Amerika ve Afrika’da da hüsn-i
teveccühe mazhar olmufl; baflta bahtiyar Almanya ve
Finlandiya olmak üzere, birçok memleketlerde okunma-
ya bafllanm›flt›r.
Bu cümleden olmak üzere, Almanya’da, Berlin Teknik
Üniversite Mescidine Risale-i Nur külliyat› konulmufl ve
fiarkiyat Üniversitesi ‹lâhiyat bölümünde Risale-i Nur
hakk›nda konferans tertip edilmifltir. Almanya’daki ‹slâ-
mî fütuhatta Risale-i Nur’un büyük rolü olmufltur.
Yunanistan’›n Gümülcine flehrinde Haf›z Ali Efendi ta-
raf›ndan aç›lan dershanede Risale-i Nur dersleri de okut-
turulmakta ve yüzlerce Risale-i Nur Talebesi yetiflmekte-
dir.
R‹SALE-‹ NUR VE H AR‹Ç MEMLEKETLER
sedd-i Kur’ânî: Kur’ân’a ait set,
Kur’ân’›n y›k›lmaz seddi, kalesi.
semere: meyve, güzel netice
fiarkiyat: do¤u ülkelerinin ve mil-
letlerinin din, dil, tarih, kültür, sa-
nat ve edebiyatlar›yla u¤raflan
ilim dallar›n›n genel ad›, do¤u bi-
limi, oryantalizm.
talebe: ö¤renci
tertip: düzenleme, düzene koy-
ma
teflebbüs: giriflim, bir ifli yapmak
için harekete geçme
zikir: anma, bildirme
âlem: dünya
âlem-i ‹slâm: ‹slâm âlemi, ‹s-
lâm dünyas›.
bahtiyar: bahtl›, talihli, mutlu
cümleden: bütün, hep
fütuhat: zaferler, fetihler, ga-
libiyetler
hitabe: bir toplulu¤a karfl›
coflturucu sözler söyleme,
nutuk
hücum: sald›rma
hüsn-i teveccüh: iyi karfl›lan-
mak ve alâka görmek
inkiflaf: ortaya ç›kma, keflfo-
lunma; geliflme
‹slâmî: ‹slâm ile alâkal›, ‹sla-
ma ait
külliyat: bir yazar›n bas›lm›fl
eserlerinin tamam›
manevî: manaya ait, maddî
olmayan
mazhar: nail olma, flereflen-
me
mecmua: toplan›p, biriktiril-
mifl, düzenlenmifl yaz›lar›n
hepsi
muvâsalat: vas›l olma, var-
ma, ulaflma; yetiflme.
münteflir: neflredilmifl, bas›l-
m›fl ve yay›lm›fl.
resmen: resmî olarak, resmî
bir flekilde
Risale-i Nur külliyat›: Bedi-
üzzaman Said Nursî’nin yüz
otuz parça risaleden oluflan
külliyat›.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI | 1105