Tarihçe-i Hayat - page 1082

insanl›k âlemi üzerine b›rakt›¤› tesir, aksettirdi¤i mana ile
dâimâ izinizden, yolunuzdan gidecek olan, giden, gitme-
ye azmeden milyonlarca Nur Talebeleri size meclûb, si-
ze müteflekkirdirler.
Muhterem Üstad›m›z, art›k bütün yorgunlu¤unuza ve
ihtiyarl›¤›n›za ra¤men çetin imtihan›n›z›n muvaffakiyetle
neticelenmesi sayesinde müsterih olunuz. Art›k bu kudsî
davay›, bu iman ve Kur’ân davas›n› devam ettirecek is-
tikbalin genç Saidleri yetiflmifltir. ‹man nuru ve fluuru ile
onlar bu kudsî ve ulvî davay› yürütecekler ve inflaallah k›-
yamete kadar devam ettirecekler ve nesilden nesile inti-
kal ettirecekler.
Muhterem Efendimiz, yar›n tarihin alt›n sahifelerinde
iftihar ve ihtiflamla yâd edilecek olan yeni ve mufassal
Tarihçe-i Hayat
’›n›z›n Ankara’da tab edilip hitama er-
mesinin sevinci içinde bayram etmekteyiz. Zira bu
Tarih-
çe-i Hayat
ömrünüz boyunca ille-i gaye edindi¤iniz ima-
n› kurtarmak davan›z u¤rundaki mücadele ve mücahede
safhalar›n›z›, bin türlü mahrumiyetler içersinde yorulmak
bilmeyen bir azimle maksada vâs›l oluflunuzu ve âleme
rahmet olan Risale-i Nur’lar›n telif, tanzim ve neflri hak-
k›nda tatminkâr malûmat vermesi bak›m›ndan büyük
ehemmiyeti haizdir. Bugün milyonlarca insan› coflturup,
selâmete götüren bu Nur deryas› daima kükreyecek, küf-
rü bo¤acak, zulmeti y›rtacak, insanl›¤a hâmî ve halâskâr
olacakt›r.
aks:
yans›ma.
azim:
niyetli, kesin kararl›.
azm:
kesin karar; kas›t, niyet.
derya:
deniz.
ehemmiyet:
önem, de¤er, k›y-
met.
haiz:
bir fleye sahip olma, sahip,
mâlik.
halâskâr:
kurtar›c›.
hamî:
himaye eden, koruyan, gö-
zeten.
hitam:
son, nihayet.
iftihar:
gurur, övünme.
ihtiflam:
muhteflemlik, flanl› gö-
rünüfl, büyük gösterifl.
ille-i gâiye:
gerçeklefltirilmesi,
meydana gelmesi için çaba har-
canan fley, amaç, ideal.
iman:
inanç, itikat.
imtihan:
deneme, s›nama; Al-
lah’›n çeflitli flekillerde kullar›n›
denemesi.
inflaallah:
‘Allah izin verirse’ ma-
nas›nda kullan›lan bir dua.
intikal:
bir yerden baflka bir yere
geçme, yer de¤ifltirme.
istikbal:
gelecek.
K›yamet:
bütün kâinat›n Allah
taraf›ndan tayin edilen bir vakitte
y›k›l›p mahvolmas›.
kudsî:
mukaddes, yüce.
küfür:
Allah’›n varl›¤›na, birli¤ine
inanmama, müflriklik, imans›zl›k.
mahrumiyet:
mahrumluk, diledi-
¤ini, istedi¤ini elde edememe, na-
sipsizlik, hissesizlik.
maksat:
gaye.
malûmat:
bilgiler, bilinen fleyler.
meclûb:
tutkun, afl›r› ba¤l›.
mücadele:
bir gayeye ulaflmak
için gösterilen ferdî veya toplu
1082 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
çaba.
mücahede:
savaflma, müca-
dele.
mufassal:
tafsilâtl› olarak
aç›klanan, uzun uzad›ya aç›k-
lan›p anlat›lan, ayr›nt›l›, de-
tayl›.
muhterem:
sayg› de¤er, hür-
mete lay›k, sayg›n.
müsterih:
bütün kayg›lardan
kurtulup gönlü rahata kavu-
flan, içi rahat, kayg›s›z.
müteflekkir:
teflekkür eden.
muvaffak›yet:
baflarma, ba-
flar›l› olma.
neflr:
kitap basma, ç›karma;
herkese duyurma, yayma.
nur:
ayd›nl›k, par›lt›, ›fl›k.
rahmet:
lütuf, nimet, faydal›
ya¤mur için söylenir.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
safha:
devre, merhale.
sahife:
sayfa.
selâmet:
salimlik, eminlik,
kurtulufl, korku ve endifleden
uzak olma.
fluur:
bilinç.
tab:
kitap basma.
talebe:
ö¤renci.
tanzim:
düzenleme, tertiple-
me.
tatminkâr:
doyurucu, gönül
kand›r›c›.
telif:
kitap yazma, eser orta-
ya koyma.
tesir:
etki.
ulvî:
yüksek, yüce.
vas›l:
ulaflan, eriflen, kavuflan.
yâd:
anma.
zulmet:
karanl›k.
1...,1072,1073,1074,1075,1076,1077,1078,1079,1080,1081 1083,1084,1085,1086,1087,1088,1089,1090,1091,1092,...1390
Powered by FlippingBook