Sen de mürtecisin
ittihamna karfl,
E¤er meflrutiyet
bir frkann istibdadndan ibaret ise, bütün ins ve cin fla-
hit olsun ki, ben mürteciyim. Bin ruhum da olsa,
Kurânn bir tek meselesine hepsini feda etmeye haz-
rm
diyen ve beraatinden sonra da, teflekkür etmeye-
rek, Bayezit Meydanndaki kalabalkta,
Yaflasn zalimler
için Cehennem! Yaflasn zalimler için Cehennem
! diye
ba¤rarak ilerleyen ve imha plânyla verildi¤i mahkeme-
lerde yirmi dört sene evvel, Ey
mülhitler! Ey zndklar!
Said, elli bin nefer kuvvetinde demiflsiniz. Yalnflsnz;
Kurâna ve imana hizmetim cihetiyle, elli bin de¤il, elli
milyon kuvvetindeyim! Titreyiniz! Haddiniz varsa ilifli-
niz!..;
Benim ölümüm sizin baflnzda bomba gibi pat-
layp, baflnz da¤tacaktr. Topra¤a atlan bir tohumun
yüzer sünbüller vermesi gibi, bir Said yerine yüzler Said
size o yüksek hakikati haykracaktr
. Ve on befl sene ev-
vel,
Saçlarm adedince bafllarm bulunsa, hergün biri
kesilse, bu hizmet-i imaniyeden çekilmem
. Ve,
Dünya-
y baflma atefl yapsanz, hakikat-i Kurâniyeye feda olan
bu bafl zndkaya e¤mem
diyen ve elli sene evvel âlem-i
slâm sömüren, sömürgeci cebbar ve zalim bir impara-
torlu¤a karfl,
Tükürün o zalimlerin hayâsz yüzüne!
di-
ye matbuat lisanyla cevap veren ve Büyük Millet Mecli-
sinde Reise,
Kâinatta en yüksek hakikat imandr, iman-
dan sonra namazdr. Namaz klmayan haindir; hainin
hükmü merduddur. Cenâb- Hak, Kurân- Kerîminde,
yüz yerde edasn emretti¤i namazdan daha büyük bir
hakikat olsa idi, imandan sonra onu emrederdi
diyen ve
âlem-i slâm:
slâm âlemi, slâm
dünyas.
beraat:
temize çkma; bir dava-
nn neticesinde suçsuz oldu¤u
anlafllma.
cebbar:
zorba.
cihet:
yön.
cin:
gözle görünmez, lâtif cisim-
lerden ibaret bir yaratk.
eda:
yerine getirme.
evvel:
önce.
fedâ:
u¤runa verme, kurban ol-
ma.
frka:
siyasî parti.
hain:
hyanet eden, arkadan vu-
ran.
hakikat:
gerçek, esas.
hakikat-i Kurâniye:
Kurânn
hakikat, Kurânn ifade etti¤i ger-
çek.
hayâ:
ahlâk kurallarna ba¤l ol-
ma; ar, edep, namus.
hizmet-i imaniye:
iman ve
Kuran hakikatlerinin ikna edici
ve ilmî delillerle anlafllmasna
hizmet etme.
hüküm:
tartfllmaz dinî kaide.
ibaret:
meydana gelen, oluflan.
iman:
inanç, itikat.
1074 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
imha:
ortadan kaldrma,
mahvetme.
ins:
insan, befler, Âdemo¤lu.
istibdat:
idarede görülen her
türlü kanun dfl tazyik, bask.
ittiham:
suç altnda bulun-
ma, töhmetli olma.
Kâinat:
evren; yaratlmfl olan
fleylerin tamam, bütün âlem-
ler.
Kurân- Kerîm:
Kurân; Hz.
Muhammede vahiyle indiri-
len en son lâhî kitap.
lisan:
dil.
matbuat:
baslmfl fleyler, ki-
taplar, gazeteler, v.s.
merdut:
reddolunmufl, kovul-
mufl.
mesele:
önemli konu.
meflrutiyet:
Osmanllarda
1876 Anayasasyla bafllayan,
1908 de¤iflikli¤iyle devam
eden hukukî ve siyasî döne-
me verilen ad.
mülhit:
slam dininden ayr-
lan, Allah inkar eden, dinsiz,
imansz.
mürteci:
gerilik, geriye dön-
me tarafls, eski düzeni savu-
nan, gerici.
nefer:
asker, er.
reis:
baflkan.
ruh:
dirilik kayna¤, hayatn
temeli ve sebebi olan manevî
varlk.
zalim:
zulmeden, acmasz ve
haksz davranan.
zndk:
Allaha ve ahirete
inanmayan, Allah inkâr
eden, imansz, münkir.
zndka:
dinsizlik, inançszlk.