hâlettir. son sözüm: “Cenab-ı Hak, hâkimleri adalet-i ha-
kikiyeye muvaffak etsin.” Âmin deyip,
(2)
o
Ò°/
üs
ædG n
ºr
©p
fn
h '
‹r
ƒn
Ÿr
G n
ºr
©p
f
(1)
@ o
?«/
c
n
ƒr
dG n
ºr
©p
fn
h *G Én
æ o
Ñ°r
ùn
M
(3)
n
Ú/
ªn
dÉn
©r
dG u
Ün
Q ! o
ór
ªn
ër
dn
G
’dir.
Said Nursî
@
SoNSöZÜM
Heyet-i hâkimeye beyan ediyorum ki:
Hem iddianameden, hem uzun tecritlerimden anladım
ki, bu meselede en ziyade şahsım nazara alınıyor ve şah-
sımı çürütmek maslahat görülmüş. güya şahsiyetimin ida-
reye, asayişe, vatana zararı var. Ve ben de din perdesi
altında dünyevî maksatlar güdüyormuşum; bir nevi siya-
set peşinde koşuyormuşum. Buna karşı, size bunu
kat’iyetle beyan ediyorum:
Bu evham yüzünden benim şahsiyetimi çürütmek su-
retinde
, Risale-i Nur’a ve bu vatana ve bu millete fedakâr
ve kıymettar olan şakirtlerini incitmeyiniz. Yoksa, bu va-
tana ve bu millete manevî büyük bir zarar, belki bir tehli-
keye vesile olur.
Şualar | 633 |
o
n
d
ördÜncÜ
Ş
ua
dialarını toplamış olduğu, isnat et-
tiği suç ve delilleri de içine alan
yazısı.
kıymettar:
kıymetli, değerli.
kat’iyet:
kat’îlik, kesinlik.
maksat:
gaye.
manevî:
manaya ait, maddî ol-
mayan.
maslahat:
uygun iş, yerine göre
icap eden davranış.
mesele:
önemli konu.
muvaffak:
başaran, başarmış, ba-
şarılı.
nazar:
bakış, dikkat.
nevi:
çeşit, tür.
siyaset:
politika.
suret:
biçim, şekil, tarz.
tecrit:
bir kişinin başka bir insan
veya nesneyle olan ilişkisini kes-
me.
vesile:
aracı, vasıta.
ziyade:
çok, fazla.
adalet-i hakikiye:
hakikî ada-
let, gerçek adalet.
âmin:
Yâ Rabbi! Öyle olsun,
kabul eyle!” anlamında duanın
sonunda söylenir.
asayiş:
emniyet, kanun ve ni-
zam hâkimiyetin sağlanması.
beyan etmek:
açıklamak, bil-
dirmek, izah etmek.
dünyevî:
dünyaya ait.
evham:
vehimler, zanlar, kuş-
kular, esassız şeyler, kuruntu-
lar.
fedakâr:
kendini veya şahsî
menfaatlerini hiçe sayan, feda
eden.
şahsiyet:
kişilik.
şakirt:
talebe, öğrenci.
güya:
sanki.
hâkim:
yargıç.
hâlet:
hâl, durum.
heyet-i hâkime:
hâkimler he-
yeti, hâkimler kurulu.
idare:
memleket işlerinin yü-
rütülmesi, çekip çevirilmesi.
iddianame:
iddia yazısı, sav-
cının bir dava konusundaki id-
1.
Allah bize yeter. O ne güzel vekildir. (Al-i İmran Suresi: 173.)
2.
O ne güzel dost ve o ne güzel yardımcıdır. (Enfal Suresi: 40.)
3.
Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet âlemlerin Rabbi olan Allah’a
mahsustur. (Fatiha Suresi: 2.)