temin eden bir mükemmel tercümesini beyan buyuruyor-
du.
Hiçbir cihette hiçbir şeye liyakatimiz olmayan bizler,
bütün kuvvetimizle neşrine çalışacağımız bu mahiyetteki
eserlerinizi aldık. Cenab-ı Hakka, hadsiz şükür ederek
“Yâ erhamerrâhimîn! üstadımızdan ebediyen razı ol!” di-
ye dua ettik.
(1)
? /
bÉn
Ñr
dG n
ƒo
g ? /
bÉn
Ñ`r
dn
G
risale-i nur talebeleri namına
Zübeyir, Ceylan, Sungur,
İbrahim
®
Şualar | 1049 |
o
n
B
eŞinci
Ş
ua
beyan:
açıklama, bildirme, izah.
cihet:
yön.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
ebediyen:
ebedî olarak, son-
suza kadar.
elbâkî hüvelbâkî:
bâkî (ebedî)
olan Allah’tır.
hadsiz:
sınırsız, sonsuz.
liyakat:
layık olma, ehliyet.
mahiyet:
bir şeyin aslı, esası,
tabiatı, niteliği.
nam:
ad.
neşir:
herkese duyurma, ta-
mim.
razı:
rıza gösteren, hoşnut olan.
şükür:
Allah’ın nimetlerine kar-
şı memnunluk gösterme, gerek
dil ile gerekse hal ile Allah’ı
hamd etme.
talebe:
öğrenci.
temin:
sağlama.
yâ Erhamürrâhimîn:
Ey mer-
hametlilerin en merhametlisi.
1.
Bâkî olan yalnız Allah’tır.