mazhar olur. Kendini görür, kendine güvenir, kendini be-
¤enir.
‹flte flu mertebede, flu hatvede tezkiyesi, tathiri, onu
tezkiye etmemek, tebrie etmemektir.
‹kinci Hatvede,
1
r
º o
¡n
°ùo
Ør
fn
G r
º o
¡«
n
°ù r
fn
Én
a %GGƒ o
°ùn
f n
øj
p
òs
dÉn
cGƒo
fƒo
µ n
J n
’n
h
dersini verdi¤i gibi; kendini unutmufl, kendinden haberi
yok; mevti düflünse, baflkas›na verir; fenâ ve zevali gör-
se, kendine almaz. Ve külfet ve hizmet makam›nda nef-
sini unutmak, fakat ahz-› ücret ve istifade-i huzuzat ma-
kam›nda nefsini düflünmek, fliddetle iltizam etmek, nefs-i
emmarenin muktezas›d›r. fiu makamda tezkiyesi, tathiri,
terbiyesi; flu hâletin aksidir. Yani, nisyan-› nefis içinde
nisyan etmemek. Yani, huzuzat ve ihtirasatta unutmak
ve mevtte ve hizmette düflünmek.
Üçüncü Hatvede,
n
? n
HÉ n
°Un
G BÉ n
e n
h $G n
øp
ªn
a m
án
æn
°ùn
M r
øp
e n
?n
HÉn
°Un
G B É n
e
2
n
? p
°ùr
Øn
f r
ø p
ªn
a m
án
Ä u
«° n
S r
ø p
e
dersini verdi¤i gibi; nefsin mukteza-
s›, daima iyili¤i kendinden bilip, fahir ve ucbe girer. Bu
hatvede, nefsinde yaln›z kusuru ve naks› ve aczi ve fakr›
görüp, bütün mehasin ve kemalât›n›, Fât›r-› Zülcelâl ta-
raf›ndan ona ihsan edilmifl nimetler oldu¤unu anlay›p,
fahir yerinde flükür ve temeddüh yerinde hamd etmektir.
fiu mertebede tezkiyesi,
3
Én
¡«
s
c n
R r
ø n
e n
ín
?r
an
G r
ón
b
s›rr›yla fludur
ki: Kemalini kemalsizlikte, kudretini aczde, g›nâs›n› fakr-
da bilmektir.
SÖZLER | 775
Y
‹RM‹
A
LTINCI
S
ÖZ
mayan fleyleri yaratan Allah.
fenâ:
yok olma, ölmek.
g›nâ:
zenginlik, bolluk.
hâlet:
hâl, durum.
hamd:
Allah’a karfl› olan flükran
ve memnuniyetini onu överek
bildirme, Allah’›n yüceli¤ini övme.
hatve:
ad›m, k›s›m, bölüm.
huzuzat:
hazlar, insan›n hofluna
giden fleyler.
ihsan:
ikram etme, lütuf.
ihtirasat:
ihtiraslar, fliddetli arzu
ve istekler.
iltizam:
gerekli görme, lüzumlu
sayma.
istifade-i huzuzat:
haz duyulan
fleylerden istifade etmek.
kemal:
tam ve eksiksiz olma,
mükemmellik.
kemalât:
faziletler, iyilikler, mü-
kemmellikler.
kudret:
güç, kuvvet.
külfet:
zahmet, s›k›nt›, zorluk.
makam:
mevki, derece, kademe.
mazhar:
nail olma, eriflme.
mehasin:
güzellikler, iyilikler.
mertebe:
derece, basamak.
mevt:
ölüm, vefat.
mukteza:
iktiza eden, gereken,
gerekli olan.
naks:
noksan, eksiklik.
nefis:
insan› kötülü¤e sevk eden
güç; insan›n kendisi, öz varl›k.
nefs-i emmare:
insana kötü ve
günah olan ifllerin yap›lmas›n›
emreden nefis.
nimet:
iyilik, ihsan.
nisyan:
unutma, unutufl.
nisyan-› nefis:
nefsini unutarak
yok farz etme.
flükür:
nimet ve iyili¤in sahibini
tan›ma ve ona karfl› minnet duy-
ma.
tathir:
temizlenme, paklama.
tebrie:
temize ç›karma.
temeddüh:
kendini methetme,
böbürlenme.
terbiye:
yetifltirme, büyütme, ö¤-
retme, e¤itme.
tezkiye:
temizleme, ar›tma.
ucub:
kibir, gurur, kendini be¤en-
me.
zeval:
zail olma, yok olma.
acz:
zay›fl›k, güçsüzlük.
ahz-› ücret:
ücret alma.
fahir:
övünme, gururlanma.
fakr:
muhtaçl›k; ihtiyac› olma.
Fât›r-› Zülcelâl:
Sonsuz bü-
yüklük sahibi ve benzeri ol-
1.
Allah’› unutanlar gibi olmay›n ki, Allah da onlara kendi ak›betlerini unutturmufltur. (Haflir
Suresi: 19.)
2.
Sana her ne iyilik eriflirse Allah’tand›r. Sana her ne kötülük gelirse, o da kendi kusurun se-
bebiyledir. (Nisâ Suresi: 79.)
3.
Nefsini günahlardan ar›nd›ran kurtulufla ermifltir. (fiems Suresi: 9.)