Sözler - page 779

girmesine vesile olacak delikler açmak, ‹slâmiyete cina-
yettir.
‹kincisi
Dinin zaruriyat› ki, içtihat onlara giremez. Çünkü,
kat’î ve muayyendirler. Hem, o zaruriyat kut ve g›da
hükmündedirler. fiu zamanda terke u¤ruyorlar ve tezel-
züldedirler. Ve bütün himmet ve gayreti, onlar›n ikame-
sine ve ihyas›na sarf etmek lâz›m gelirken, ‹slâmiyetin
nazariyat k›sm›nda ve selefin içtihadat-› safiyâne ve hali-
sânesiyle bütün zamanlar›n hacat›na dar gelmeyen ef-
kârlar› oldu¤u hâlde, onlar› b›rak›p heveskârâne yeni iç-
tihatlar yapmak, bid’akârâne bir h›yanettir.
Üçüncüsü
Nas›l ki, çarfl›da mevsimlere göre birer meta mergup
oluyor, vakitbevakit birer mal revaç buluyor. Öyle de,
âlem meflherinde, içtimaiyat-› insaniye ve medeniyet-i
befleriye çarfl›s›nda her as›rda, birer meta, mergup olup
revaç buluyor. Sûkunda, yani çarfl›s›nda teflhir ediliyor;
ra¤betler ona celp oluyor, nazarlar ona teveccüh ediyor,
fikirler ona müncezip oluyor. Meselâ, flu zamanda siya-
set meta› ve hayat-› dünyeviyenin temini ve felsefenin re-
vaçlar› gibi.
Ve Selef-i Salihîn asr›nda ve o zaman çarfl›s›nda en
mergup meta, Hâl›k-› Semavat ve Arz›n marziyatlar›n›
ve bizden arzular›n›, kelâm›ndan istinbat etmek ve nur-u
nübüvvet ve Kur’ân ile, kapat›lmayacak derecede aç›lan
SÖZLER | 779
Y
‹RM‹
Y
ED‹NC‹
S
ÖZ
esaslar dahilinde Kur’ân ve sün-
nete uygun flekilde, bir konuda fi-
kir ortaya koymalar›, hüküm ver-
meleri.
içtimaiyat-› insaniye:
sosyal ha-
yat.
ihya:
hayat verme.
ikame:
yerine koyma.
istinbat:
gizli bir manay› içtihat
ile meydana ç›karma.
kat’î:
kesin, flüphesiz.
kelâm:
söz.
kut:
g›da.
marziyat:
Allah’›n r›zas›na maz-
har olacak hâl ve hareketler.
medeniyet-i befleriye:
insanl›¤›n
medeniyeti.
mergup:
be¤enilmifl.
meflher:
gösterme yeri, sergi.
meta:
mal, servet.
muayyen:
belirli.
müncezip:
tutulmufl.
nazar:
bak›fl.
nazariyat:
ilmî görüfller.
nur-u nübüvvet:
Peygamberimi-
zin nuru, peygamberlik nuru.
ra¤bet:
ilgi.
revaç:
de¤er, geçerlik; k›ymet,
de¤er.
sarf:
harcama.
selef:
önce geçen.
Selef-i Salihîn:
Ehl-i Sünnet ve
Cemaatin ilk rehberleri ve Ashap
ile Tabiînin ileri gelenleri ile Tebe-
i Tâbiînden olan Müslümanlar.
sûk:
çarfl›.
sükûn:
durgunluk
teflhir:
sergileme.
teveccüh:
yönelme.
tezelzül:
sars›nt›, sars›lma.
vakitbevakit:
zaman zaman.
vesile:
sebep.
zaruriyat:
zorunlu ifller.
âlem:
dünya, cihan.
as›r:
yüzy›l.
bid’akârâne:
dinde olmayan›
dine mal etmeye çal›flarak.
celp:
çekme.
cinayet:
a¤›r suç.
efkâr:
görüfller.
felsefe:
hikmet bilgisi.
gayret:
çabalama.
hacat:
ihtiyaçlar.
Hâl›k-› Semavat ve Arz:
ye-
rin ve gö¤ün yarat›c›s› olan
Allah.
hayat-› dünyeviye:
dünya
hayat›.
heveskârâne:
istekli bir flekil-
de.
himmet:
gayret gösterme.
hüküm:
kuvvet.
h›yanet:
ihanet.
içtihadat-› safiyâne ve hali-
sâne:
samimî ve safî bir inanç
ve niyetle yap›lm›fl içtihatlar.
içtihat:
din âlimlerinin fler’i
1...,769,770,771,772,773,774,775,776,777,778 780,781,782,783,784,785,786,787,788,789,...1482
Powered by FlippingBook