fiimdi o sikkelerden, o hatemlerden, o turralardan nu-
mune olarak birkaçn zikredece¤iz. Meselâ, hesapsz
sikkelerinden, hayat üzerinde koydu¤u çok sikkelerinden
flu sikkeye bak ki, Bir fleyden her fley yapar. Hem, her
fleyden bir tek fley yapar. Çünkü, nutfe suyundan ve
hem içilen basit bir sudan hesapsz aza ve cihazat- hay-
vaniyeyi yapar.
flte, bir fleyi her fley yapmak, elbette bir Kadîr-i Mut-
lakn iflidir. Hem yenilen hadsiz taamlardan, o taam ise
hayvanî olsun, nebatî olsun, o müteaddit maddeleri, has
bir cisme kemal-i intizam ile çeviren ve ondan mahsus
bir cilt nesç eden ve ondan basit cihazlar yapan, elbette
bir Kadîr-i Külli fieydir ve Alîm-i Mutlaktr. Evet, Hâlk-
Mevt ve Hayat, flu destgâh- dünyada, hikmetiyle hayat
öyle bir kanun-u emriye-i muciznüma ile idare ediyor ki,
o kanunu tatbik ve icra etmek, bütün kâinat kabza-i ta-
sarrufunda tutan bir Zata mahsustur.
flte e¤er akln sönmemifl ise, kalbin kör olmamfl ise
anlarsn ki, bir fleyi kemal-i sühulet ve intizamla her fley
yapan ve her fleyi kemal-i mizan ve intizamla sanatkârâ-
ne bir tek fley yapan, her fleyin Sâniine has ve Hâlk-
Külli fieye mahsus bir sikkedir.
Meselâ, görsen, harikapifle bir zat, bir dirhem pamuk-
tan yüz top çuha ve ipek veya patiska gibi mütenevvi sa-
ir kumafllar o tek dirhem pamuktan nesç etmekle bera-
ber, helva, baklava gibi çok taamlar dahi ondan yapyor.
Sonra görsen ki, o zat, demiri ve tafl, bal ve ya¤, suyu
SÖZLER | 467
Y
RM
KNC
S
ÖZ
edilen.
hesapsz:
saysz.
hikmet:
lâhî gaye.
icra:
yerine getirme.
intizam:
düzen.
kabza-i tasarruf:
tasarrufu altn-
da olma.
Kadîr-i Külli fiey:
snrsz güç ve
kudret sahibi olan ve her fleye
gücü yeten Allah.
Kadîr-i Mutlak:
her fleye gücü
yeten sonsuz kudret sahibi, Allah.
kâinat:
yaratlmfl olan fleylerin
tamam.
kanun-u emriye-i muciznüma:
ola¤anüstü flekilde meydana ge-
len ifllerin kanunu.
kemal-i intizam:
mükemmel ve
kusursuz düzen.
kemal-i mizan:
tam ve kusursuz
ölçü.
kemal-i sühulet:
tam bir kolay-
lk.
mahsus:
özel.
müteaddit:
çeflitli, birden fazla.
mütenevvi:
çeflitli.
nebatî:
bitkilerden elde edilen.
nesç:
dokuma, dokuyufl.
numune:
örnek.
nutfe:
döl suyu, meni.
patiska:
pamuktan dokunmufl
sk ve düzgün bez.
sair:
di¤er.
sanatkârâne:
ustaca, sanatl bir
flekilde.
Sâni:
her fleyi sanatl olarak yara-
tan Allah.
sikke:
mühür.
taam:
yemek.
tatbik:
uygulama.
turra:
mühür, damga.
zat:
flahs, kifli, Allah.
zikretmek:
söylemek, bildirmek.
Alîm-i Mutlak:
sonsuz ve s-
nrsz ilim sahibi Allah.
aza:
organlar.
cihaz:
organ.
cihazat- hayvaniye:
hay-
vanlarn organlar.
cilt:
ten, deri.
çuha:
tüysüz, ince, sk dokun-
mufl yün kumafl.
destgâh- dünya:
dünya tez-
gâh.
dirhem:
eskiden kullanlan üç
gramlk ölçü birimi.
hadsiz:
snrsz.
Hâlk- Külli fiey:
her fleyin
yaratcs olan Allah.
Hâlk- Mevt ve Hayat:
haya-
tn ve ölümün yaratcs olan
Allah.
harikapifle:
harika ifller ya-
pan.
has:
özel.
hatem:
mühür, damga.
hayvanî:
hayvanlardan elde