arkasndan, onlara isnat etti¤imiz fleyler tekrar oluyor.
Demek o eserler onlarn de¤ilmifl, belki zevalsiz birinin
eserleriymifl. Nasl ki bir rma¤n kabarcklar gidiyor; ar-
kasndan gelen kabarcklar, gidenler gibi parlad¤ndan
anlafllyor ki, onlar parlattran, daimî ve yüksek bir flk
sahibidir. Öyle de, bu ifllerin süratle de¤iflmesi, arkala-
rndan gelenlerin ayn renk almas gösteriyor ki, zevalsiz,
daimî bir tek zatn cilveleridir, nakfllardr, âyineleridir,
sanatlardr.
ON BRNC BÜRHAN
Gel ey arkadafl! fiimdi sana, geçmifl olan on bürhan
kuvvetinde katî bir bürhan daha gösterece¤im. Gel; bir
gemiye binece¤iz;
(HAfiYE)
flu uzakta bir cezire var, oraya
gidece¤iz. Çünkü bu tlsml âlemin anahtarlar orada
olacak. Hem herkes o cezireye bakyor, oradan bir fley-
ler bekliyor, oradan emir alyorlar.
flte, bak, gidiyoruz. fiimdi flu cezireye çktk. Bak, pek
büyük bir içtima var. fiu memleketin bütün büyükleri bu-
raya toplanmfl gibi, mühim ihtifal görünüyor. yi dikkat
et. Bu cemiyet-i azîmenin bir reisi var. Gel, daha yakn
gidece¤iz. O reisi tanmalyz.
âlem:
dünya.
Asr- Saadet:
mutluluk asr, Pey-
gamberimiz ve dört halifenin ya-
flad¤ devire verilen ad.
asr:
yüzyl.
âyine:
ayna.
bürhan:
delil.
bürhan- tevhit:
Allahn birli¤inin
delili, ispat.
cemiyet-i azîme:
büyük toplu-
luk.
cezire:
ada, yarmada.
Ceziretülarap:
Arap Yarmadas.
cilve:
yansma, görüntü.
daimî:
sürekli, devaml.
dalâlet:
iman ve slâmiyetten ay-
rlmak.
eser:
sanatl olarak yaratlan var-
lklar.
Fahr-i Âlem:
âlemin kendisiyle
övündü¤ü Peygamberimiz.
hafliye:
açklayc not, dipnot.
içtima:
toplant.
ihtifal:
tören, merasim.
isnat:
dayandrmak.
katî:
kesin.
küfür:
inkâr.
libas:
elbise.
memleket:
ülke.
mimsiz medeniyet:
prensiplerini
Kurândan de¤il de felsefeden
alan Bat medeniyeti; Arapça ya-
zld¤nda baflndaki
mim
harfinin
kalkmasyla alçalma, alçak-
lk, afla¤lk anlamndaki
de-
niyet
kelimesinin olma hâli.
mühim:
önemli.
nakfl:
iflleme, süs.
reis:
baflkan.
sanat:
ustalkla yaplmfl gü-
zel eser.
sefine:
gemi.
siyer:
Peygamberimizin ha-
yatnn bütün safhalarn an-
latan ilim dal ve eserleri.
sürat:
çabukluk hz.
tlsm:
herkesin bilip de çöze-
medi¤i gizli sr.
zat:
flahs, kifli; Peygamberi-
miz.
zemin:
yer.
zeval:
sona erme, yok olma.
zevalsiz:
sona ermeyen, yok
olmayan.
ziyaret:
yanna gitmek.
zulümat:
karanlklar.
458 | SÖZLER
Y
RM
KNC
S
ÖZ
HAfiYE:
Gemi tarihe ve cezire ise Asr- Saadete iflarettir. fiu asrn zulü-
matl sahilinde, mimsiz medeniyetin giydirdi¤i libastan soyunup, zama-
nn denizine girip, tarih ve siyer sefinesine binip, Asr- Saadet ceziresine
ve Ceziretülarap meydanna çkp, Fahr-i Âlemi (a.s.m.) ifl baflnda ziya-
ret etmekle biliriz ki, o zat, o kadar parlak bir bürhan- tevhittir ki, zemi-
nin bafltan bafla yüzünü ve zamann geçmifl ve gelecek iki yüzünü flklan-
drmfl, küfür ve dalâlet zulümatn da¤tmfltr.