Sözler - page 448

kar›flsa, kar›flt›r›r. Çünkü bir köyde iki müdür, bir flehirde
iki vali, bir memlekette iki padiflah bulunsa, kar›flt›r›r. Ne-
rede kald›, hadsiz hâkim-i mutlak beraber bulunsun!
BEfi‹NC‹ BÜRHAN
Ey vesveseli arkadafl! Gel, bu azîm saray›n nak›fllar›na
dikkat et. Ve bütün bu flehrin ziynetlerine bak. Ve bütün
bu memleketin tanzimat›n› gör. Ve bütün bu âlemin sa-
natlar›n› tefekkür et.
‹flte, bak: E¤er nihayetsiz mu’cizeleri ve hünerleri olan
gizli bir zat›n kalemi ifllemezse, bu nak›fllar› sair fluursuz
sebeplere, kör tesadüfe, sa¤›r tabiata verilse, o vakit, ya
bu memleketin her bir tafl›, her bir otu öyle mu’ciznüma
nakkafl, öyle bir harikulâde kâtip olmas› lâz›m gelir ki, bir
harfte bin kitab› yazabilsin, bir nak›flta milyonlar sanat›
derç edebilsin. Çünkü, bak bu tafllardaki nakfla:
(HAfi‹YE)
Her birisinde bütün saray›n nak›fllar› var, bütün flehrin
tanzimat kanunlar› var, bütün memleketin teflkilât prog-
ramlar› var. Demek bu nak›fllar› yapmak, bütün memle-
keti yapmak kadar harikad›r. Öyle ise, her bir nak›fl, her
bir sanat, o gizli Zat›n bir ilânnamesidir, bir hatemidir.
Madem bir harf kâtibini göstermeksizin olmaz; sanat-
l› bir nak›fl, nakkafl›n› bildirmemek olmaz. Nas›l olur ki,
âlem:
dünya, cihan, kâinat.
azîm:
büyük.
derç etmek:
içine yerlefltirmek,
koymak.
fihriste:
bir fleyin içinde nelerin
bulundu¤unu gösteren özet liste.
hadsiz:
s›n›rs›z.
hâkim-i mutlak:
kay›ts›z flarts›z
her fleye hükmeden, Allah.
harika:
ola¤anüstü.
harikulâde:
ola¤anüstü.
hatem:
mühür, damga.
hüner:
maharet, beceri isteyen
ustal›k.
icmal:
özet.
ilânname:
ilân yaz›s›, duyuru.
kalem-i kader:
kader kalemi.
kalem-i kudret:
kudret kalemi.
kanun:
yasa.
kâtip:
yazan, yaz›c›.
kitab-› kebir:
büyük kitap.
mahiyet-i insaniye:
insan›n yap›-
s› ve özellikleri.
memleket:
ülke.
mu’cize:
bir benzerini yapma ko-
nusunda âciz kal›nan ola¤anüstü
fley.
mu’ciznüma:
mu’cize gösteren.
nakkafl:
nak›fl ustas›.
nak›fl:
iflleme, süsleme.
nihayetsiz:
sonsuz.
sair:
di¤er, baflka.
sanat:
eser, güzel eser.
sanatl› nak›fl:
ustal›kla yap›l-
m›fl iflleme.
sebep:
bir fleyin meydana
gelmesinde etkili olan fley.
flecere-i hilkat:
yarat›l›fl a¤a-
c›.
fluur:
bilinç, anlay›fl.
tabiat:
do¤a, canl›-cans›z var-
l›klar.
tanzimat:
düzenlemeler.
tefekkür:
düflünme.
tesadüf:
rast gelme.
teflkilât:
kurulufllar, yap›l›fllar.
vakit:
an, zaman.
vesvese:
flüphe, kuruntu.
Zat:
flah›s; Allah.
zira:
çünkü.
ziynet:
süs.
448 | SÖZLER
Y
‹RM‹
‹
K‹NC‹
S
ÖZ
HAfi‹YE:
fiecere-i hilkatin meyvesi olan insana ve kendi a¤ac›n›n prog-
ram›n› ve fihristesini tafl›yan meyveye iflarettir. Zira kalem-i kudret âlemin
kitab-› kebirinde ne yazm›fl ise, icmalini mahiyet-i insaniyede yazm›flt›r;
kalem-i kader da¤ gibi bir a¤açta ne yazm›fl ise, t›rnak gibi meyvesinde
dahi derç etmifltir.
1...,438,439,440,441,442,443,444,445,446,447 449,450,451,452,453,454,455,456,457,458,...1482
Powered by FlippingBook