Sözler - page 454

yapan bütün fabrikalara malik olmak lâz›md›r ki, onlara
hakikî malik olsun. Yoksa, o boflbo¤az bafl› bozuktan,
“Mirî mal›d›r” diye elinden al›n›p tecziye edilir.
Elhâs›l
: Nas›l bu memleketin anas›r› memlekete mu-
hit birer maddedir; onlar›n maliki de, bütün memlekete
malik bir tek zat olabilir. Öyle de, bütün memlekette in-
tiflar eden sanatlar, birbirine benzedi¤i ve bir tek sikke iz-
har ettikleri için, bütün memleket yüzünde intiflar eden
masnular, her bir fleye hükmeden tek bir zat›n sanatlar›
oldu¤unu gösteriyorlar.
‹flte ey arkadafl! Madem flu memlekette, yani flu sa-
ray-› muhteflemde bir birlik alâmeti vard›r, bir vahdet sik-
kesi var. Çünkü bir k›s›m fleyler, bir iken, ihatas› var; bir
k›s›m müteaddit ise, fakat birbirine benzedi¤i ve her ta-
rafta bulundu¤u için, bir vahdet-i nev’iye gösteriyor. Vah-
det ise bir vahidi gösterir. Demek, ustas› da, maliki de,
sahibi de, sânii de bir olmak lâz›m gelir.
Bununla beraber, sen, buna dikkat et ki, bir perde-i
gayptan kal›nca bir ip ç›k›yor.
(HAfi‹YE)
Bak, sonra binler
ipler ondan uzanm›fl. Her bir ipin bafl›na bak, birer el-
mas, birer niflan, birer ihsan, birer hediye tak›lm›fl. Her-
kese göre birer hediye veriyor. Acaba bilir misin ki, böy-
le garip bir gayp perdesinden böyle acip ihsanat›, hedâ-
yây› flu mahlûklara uzatan zat› tan›mamak, ona teflekkür
etmemek ne kadar divanece bir harekettir? Çünkü, Onu
acip:
flafl›rtan ve hayret uyand›-
ran.
alâmet:
belirti, iflaret.
anas›r:
unsurlar, maddeler, ele-
mentler.
boflbo¤az:
bofla konuflan.
divane:
deli, akl› bafl›nda olma-
yan.
elhâs›l:
sonuç olarak.
elmas:
çok k›ymetli bir mücev-
her.
garip:
hayret veren.
gayp perdesi:
Allah’›n, bize göre
mahiyeti bilinemeyen ve görüne-
meyen olan ilmi ve kudretinin
yaratt›¤› eserlerin gösterildi¤i, ta-
n›t›ld›¤› perde .
hafliye:
aç›klay›c› not, dipnot.
hedâyâ:
hediyeler, arma¤anlar.
hükmetme:
sözünü geçirme,
kontrol ve idare etme.
ihata:
kuflatma.
ihsan:
iyilik, ba¤›fl.
ihsanat:
iyilikler, ba¤›fllar.
intiflar:
yay›lma.
izhar:
gösterme.
mahlûk:
yarat›k.
malik:
sahip.
masnu:
sanatl› bir flekilde yarat›l-
m›fl varl›klar.
memleket:
ülke.
mirî:
devlet mal›.
muhit:
her fleyi kuflatan.
müteaddit:
birçok, çeflitli.
niflan:
iflaret, belirti.
perde-i gayp:
Allah’›n, bize
göre mahiyeti bilinemeyen
ve görünemeyen olan ilmi ve
kudretinin yaratt›¤› eserlerin
gösterildi¤i, tan›t›ld›¤› perde.
sanat:
ustaca ve güzelce ya-
p›lm›fl eser.
sâni:
sanatl› bir flekilde yapan
usta.
saray-› muhteflem:
muhte-
flem saray.
sikke:
mühür.
tecziye:
cezaland›rma.
vahdet:
birlik.
vahdet-i nev’iye:
tür birli¤i;
ayn› türe ait olma.
vahit:
bir, tek.
zat:
flah›s, kifli.
454 | SÖZLER
Y
‹RM‹
‹
K‹NC‹
S
ÖZ
HAfi‹YE:
Kal›nca bir ip, meyvedar a¤aca; binler ipler ise, dallar›na; ipler
bafl›ndaki elmas, niflan, ihsan, hediyeler ise, çiçeklerin aksam›na ve mey-
velerin enva›na iflarettir.
1...,444,445,446,447,448,449,450,451,452,453 455,456,457,458,459,460,461,462,463,464,...1482
Powered by FlippingBook