Sözler - page 449

bir harfte koca bir kitab› yazan, bir nak›flta bin nakfl› nak-
fleden nakkafl, kendi kitab›yla ve nakfl›yla bilinmesin?
ALTINCI BÜRHAN
Gel, bu genifl ovaya ç›kaca¤›z.
(HAfi‹YE)
‹flte, o ova için-
de yüksek bir da¤ var. Üstüne ç›kaca¤›z, tâ bütün etraf›
görülsün. Hem her fleyi yak›nlaflt›racak güzel dürbünleri
de beraber alaca¤›z. Çünkü, bu acip memlekette acip ifl-
ler oluyor. Her saatte hiç akl›m›za gelmeyen ifller oluyor.
‹flte, bak: Bu da¤lar ve ovalar ve flehirler birden de¤i-
fliyor. Hem nas›l de¤ifliyor! Öyle bir tarzda ki, milyonlar-
la birbiri içinde ifller, gayet muntazam surette de¤ifliyor.
Âdeta milyonlar mütenevvi kumafllar birbiri içinde bera-
ber dokunuyor gibi, pek acip tahavvülât oluyor.
Bak, o kadar ünsiyet etti¤imiz ve tan›d›¤›m›z çiçekli
miçekli fleyler kayboldular. Muntazaman yerlerine ve
mahiyetçe onlara benzer, fakat suretçe ayr› baflkalar› gel-
diler. Âdeta flu ova, da¤lar birer sahife; yüz binlerle ayr›
ayr› kitaplar, içinde yaz›l›yor. Hem hatas›z, noksans›z
olarak yaz›l›yor.
‹flte, bu ifller, yüz derece muhaldir ki, kendi kendine
olsun. Evet, nihayet derecede sanatl›, dikkatli flu ifller,
SÖZLER | 449
Y
‹RM‹
‹
K‹NC‹
S
ÖZ
nihayet:
son.
noksan:
eksik.
rûy-i zemin:
yeryüzü.
sahife:
sayfa.
sanatl›:
ustal›kla yap›lm›fl, güzel.
sofra-i Rahman:
rahmet sahibi
olan Allah’›n sofras›.
suret:
flekil, biçim.
tablac›:
yiyecek sunan.
tahavvülât:
de¤ifliklikler.
taife:
topluluk.
tarz:
flekil, biçim.
ünsiyet etmek:
al›flmak.
zemin:
yer.
zira:
çünkü.
acip:
flafl›rt›c›, hayret verici.
âdeta:
sanki.
bostan:
içinde çeflitli meyve
ve sebzelerin bulundu¤u
bahçe.
galat:
yanl›fl, hata.
gayet:
son derece.
hafliye:
dipnot.
hükmüne geçmek:
yerine
geçmek, gibi olmak.
icat:
yoktan var etme, yarat-
ma.
kemal-i intizam:
mükemmel
bir düzen.
mahiyet:
nitelik, özellik.
mahlûkat:
yarat›klar.
memleket:
ülke.
muhal:
imkâns›z.
muhtelif:
çeflitli, farkl›.
muntazam:
düzenli.
muntazaman:
düzenli olarak.
mütenevvi:
çeflitli.
nakkafl:
nak›fl ustas›.
nak›fl:
iflleme, süsleme.
HAfi‹YE:
Bahar ve yaz mevsiminde zeminin yüzüne iflarettir. Zira yüz
binler muhtelif mahlûkat›n taifeleri, birbiri içinde beraber icat edilir, rûy-i
zeminde yaz›l›r; galats›z, kusursuz, kemal-i intizamla de¤ifltirilir. Binler
sofra-i Rahman aç›l›r, kald›r›l›r; taze taze gelir. Her bir a¤aç birer tablac›;
her bir bostan birer kazan hükmüne geçer.
1...,439,440,441,442,443,444,445,446,447,448 450,451,452,453,454,455,456,457,458,459,...1482
Powered by FlippingBook