Sözler - page 178

yaflamak arzusuyla etti¤i hususî ve cüz’î olan r›z›k duas›-
n› bilen ve ifliten ve hadsiz leziz taamlarla o duan›n kabu-
lünü gösteren ve mideyi memnun eden bir Mutasarr›f-›
Kadîr, hiç mümkün müdür ki, seni bilmesin ve görme-
sin? Ve nev-i insan›n en büyük gayesi olan hayat-› ebe-
diyeye lâz›m esbab› ihzar etmesin? Ve nev-i insan›n en
büyük ve en ehemmiyetli, en lây›k ve umumî olan beka
duas›n›, hayat-› uhreviyenin inflas›yla ve Cennetin icad›y-
la kabul etmesin? Ve kâinat›n en mühim mahlûku, belki
zeminin sultan› ve neticesi olan nev-i insan›n Arfl ve fer-
fli ç›nlatan umumî ve gayet kuvvetli duas›n› iflitmeyip, kü-
çük bir mide kadar ehemmiyet vermesin, memnun et-
mesin, kemal-i hikmetini ve nihayet rahmetini inkâr et-
tirsin? Hâflâ, yüz bin defa hâflâ!
Hem hiç kabil midir ki, hayat›n en cüz’îsinin pek gizli
sesini iflitsin, derdini dinlesin, derman versin ve naz›n›
çeksin ve kemal-i itina ve ihtimam ile beslesin ve ona
dikkatle hizmet ettirsin ve büyük mahlûkat›n› ona hiz-
metkâr yaps›n; ve sonra en büyük ve k›ymettar ve bâkî
ve nazdar bir hayat›n gök sedas› gibi yüksek sesini iflit-
mesin? Ve onun çok ehemmiyetli beka duas›n› ve naz›n›
ve niyaz›n› nazara almas›n? Âdeta bir neferin kemal-i iti-
na ile teçhiz ve idaresini yaps›n ve mutî ve muhteflem or-
duya hiç bakmas›n? Ve zerreyi görsün, günefli görme-
sin? Sivrisine¤in sesini iflitsin, gök gürültüsünü iflitmesin?
Hâflâ, yüz bin defa hâflâ!
Hem hiçbir cihetle ak›l kabul eder mi ki, hadsiz rah-
metli, muhabbetli ve nihayet derecede flefkatli ve Kendi
arfl:
gök tabakas›.
bâkî:
ebedî, daimî.
beka:
ebedîlik.
cüz’î:
az, pek az.
derman:
çare.
dua:
Allah’a yalvarma, yalvar›fl.
ehemmiyet:
pek önemli olma.
esbap:
sebepler.
ferfl:
yeryüzü.
hadsiz:
s›n›rs›z.
hâflâ:
asla, kat’iyen.
hayat:
yaflay›fl.
hayat-› ebediye:
ahiret hayat›.
hayat-› uhreviye:
ahiret hayat›.
hizmetkâr:
hizmetçi.
hususî:
özel.
icat:
vücuda getirme.
ihtimam:
dikkatle.
ihzar:
haz›rlama..
inkâr:
inanmama.
infla:
yapma.
kabil:
kabul edici.
kemal-i hikmet:
hikmetin mü-
kemmelli¤i.
kemal-i itina:
son derece dikkat.
k›ymettar:
de¤erli.
lây›k:
yak›flan.
lâz›m:
gerekli.
leziz:
lezzetli.
mahlûk:
Allah taraf›ndan yarat›l-
m›fl, yarat›k.
mahlûkat:
yarat›klar.
muhabbet:
sevgi.
mühim:
önemli.
muhteflem:
ihtiflaml›.
Mutasarr›f-› Kadîr:
her fleyi
sevk ve idare eden Allah.
mutî:
boyun e¤en.
naz:
cilve.
nazar:
bak›fl.
nazdar:
nazl›.
nefer:
rütbesiz asker, er.
nev-i insan:
insan çeflidi.
nihayet:
son.
niyaz:
dua.
rahmet:
ac›ma, merhamet
etme.
r›z›k:
yiyecek.
seda:
ses.
flefkat:
ac›yarak ve esirgeye-
rek sevme.
taam:
yemek, afl.
teçhizat:
donan›m.
umumî:
genel.
zemin:
yer.
zerre:
en küçük parça.
178 | SÖZLER
O
NUNCU
S
ÖZ
1...,168,169,170,171,172,173,174,175,176,177 179,180,181,182,183,184,185,186,187,188,...1482
Powered by FlippingBook