suretiyle kat ederek çok şehirleri gezip Gavsın dediği gi-
bi mahfuz kalmıştır.
@ r
?n
în
J n
’n
h o
¬r
?o
?n
a »/
ªr
¶n
f Gk
óp
°ûr
æo
eÉn
«n
a
(1)
p
án
jÉn
æp
©r
dG p
ør
«n
©p
H l
¢Sho
ôr
ën
e n
?s
fp
Én
a
İLM-İ CİFİRLE MANASI:
“Bediüzzaman Molla Said” namıyla yad olunan ve ev-
rad-ı muntazamasını okuyan müridine der ki: “
Benim naz-
mımı, yani meslek ve meşrebimi ve mücahedatımı göste-
ren makalâtımı söyle. Yani, nazmımdan murad, senin ri-
salelerin ve Sözlerin ve Mektubatındır.
(2)
r
?n
în
J n
’n
h o
¬r
?o
?n
a
;
bin üç yüz otuz ikide o Sözler ile mücahedeye başla. Sen
inayet-i İlâhiyenin hıfzındasın.”
Evet,
Gk
óp
°ûr
æo
e
ilm-i cifirle “Molla Said”i gösterdiği gibi,
»/
ªr
¶n
f®
ile Risaletü’n-Nur’u gösterir. Ve
»/
e
ile hem Mek-
tubatı, hem
(3)
…/
Or
ôo
µr
dG p
ó«/
©n
°S o
äÉn
ªp
?n
c
gösterir. “Kelimat”
Sözler
demektir.
r
?n
în
J n
’n
h o
¬r
?o
?n
a
bin üç yüz otuz ikiyi gös-
terir. O tarih, mebde-i cihadıdır. O tarihte
İşaratü’l-İ’caz
tefsirinin neşriyle mücahedeye başlamış.
* * *
evrad-ı muntazama:
düzenli ola-
rak okunan virdler, dualar.
hıfz:
koruma, muhafaza etme, hi-
maye etme.
ilm-i cifir:
cifir ilmi, harflerin sayı
değerlerinden mana çıkararak el-
de edilen ilim.
inayet-i İlâhiye:
Allah’ın yardımı.
kelimat:
kelimeler, sözler.
mahfuz:
hıfz olunmuş, korunmuş.
makalât:
sözler.
mebde-i cihad:
cihadın baş-
langıcı.
meslek:
gidiş, tutulan yol, sis-
tem.
meşrep:
gidiş, hareket tarzı,
tavır, tutum, meslek.
murâd:
maksat, meram.
mücahedat:
mücahedeler, sa-
vaşmalar.
mücahede:
savaşma, müca-
dele.
mürit:
tarikatta bir şeyh ve
mürşide bağlanarak tarikat
usul ve âdetleri ile tasavvufî
hakikatleri öğrenen kimse.
nam:
ad.
nazm:
kafiyeli, vezinli söz.
neşr:
kitap basma, çıkarma;
herkese duyurma, yayma.
Risaletü’n-Nur:
Nur Risalesi,
Bediüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin adı.
suret:
biçim, şekil, tarz.
tefsîr:
Kur’ân-ı Kerîm’i açıkla-
mak maksadıyla yazılan kitap.
yâd:
anma.
1.
Ey benim şiirimi okuyan, onu söyle ve korkma! Çünkü hiç şüphesiz sen inâyet gözüyle
korunmaktaszı
2.
Korkma! O sözleri söyle.
3.
Said-i Kürdî’nin kelimeleri.
S
EKİZİNCİ
L
EM
’
A
| 264 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ