Mesnevi-i Nuriye - page 378

İ’lemEyyühe’l-Aziz!
Velîlerin himmetleri, imdatları, manevî fiilleriyle feyiz
vermeleri hâlî veya fiilî bir duadır. Hâdî, Muğîs Muin an-
cak Allah’tır. Fakat insanda öyle bir lâtife, öyle bir hâlet
vardır ki, o lâtife lisanıyla her ne sual edilirse, –velev ki
fasık da olsun– Cenab-ı Hak o lâtifeye hürmeten o mat-
lûbu yerine getirir. O lâtife pek uzaktan bana göründü
ise de, teşhis edemedim.
İ’lemEyyühe’l-Aziz!
İlim ve yakin şümulüne dâhil olan ahval-i maziye ile
şek perdesi altında kalan ahval-i istikbaliye arasında şöy-
le bir mukayese yap:
silsile-i nesebin ortasında, bir dedenin yerinde kendi-
ni farz et, otur. sonra, mevcudat-ı maziye kafilesine dâ-
hil olan ecdadınla henüz istikbal rahminde kalıp peyder-
pey vücuda çıkan evlât ve ahfadın arasında bir tefavüt
var mıdır, iyice bak! evvelki kısım ilim ve ittikan ile sâni-
in masnuu olduğu gibi, ikinci kısım da aynen o sâniin
masnuu olacaktır. Her iki kısım da, sâniin ilmi ve müşa-
hedesi altındadır. Bu itibarla, ecdadın iadeten ihyası, ev-
lâdının icadından daha garip değildir, belki daha ehven-
dir. İşte bu mukayeseden anlaşıldı ki, vukuat-ı maziye,
sâniin bütün imkânat-ı istikbaliyeye kàdir olduğuna şa-
hadet eden birtakım mu’cizelerdir.
evet, kâinat bostanında görünen şu mevcudat ve ec-
ram, Hâlık’larının her şeye kadîr ve her şeye alîm oldu-
ğuna delâlet eden harikalardır.
ahfat:
oğul oğulları, torunlar.
ahval-i istikbaliye:
geleceğe ait
hâller, durumlar.
ahval-i maziye:
geçmişe ait du-
rumlar.
alîm:
her şeyi hakkıyla bilen Allah.
bostan:
sebze bahçesi.
dâhil:
girme, içinde olma.
delâlet:
delil olma, gösterme; alâ-
met, işaret.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
ecdat:
dedeler, büyük babalar,
atalar.
ecram:
gezegenler.
ehven:
daha hafif; kolay.
evlât:
veletler, çocuklar.
farz:
bir netice elde etmek için
gerçek olarak kabul edilen bir tah-
minde bulunma.
fasık:
Allah’ın emirlerine aykırı ha-
reket edip fesat çıkaran, kötülüğü
ve günah işlemeyi âdet hâline ge-
tiren.
feyiz:
ilim, irfan; ihsan, bağış.
fiilî:
fiille ilgili, gerçekten yapılan
iş.
garip:
tuhaf, şaşırtıcı, hayret veri-
ci.
Hâdî:
hidayet veren, doğru yolu
gösteren anlamında Cenab-ı Hak-
kın bir ismi.
hâlet:
hâl, durum.
hâlî:
hâl ve vaziyet ile ilgili.
Hâlık:
yoktan yaratan, her şeyi
yoktan var eden, yaratıcı; Allah.
harika:
olağanüstü vasıflar taşı-
yan ve hayranlık hissi uyandıran.
himmet:
manevî yardım, ihsan,
lütuf.
hürmeten:
hürmet olsun diye;
hürmet, saygı ve ikram maksadıy-
la.
iadeten:
iade olarak, geri vermek
üzere.
icat:
vücuda getirme, var etme.
ihya:
canlandırma, diriltme, hayat
verme.
i’lem eyyühe’l-aziz:
ey aziz kar-
deşim, bil ki!
ilim:
bilgi, marifet.
imkânat-ı istikbaliye:
gelecekte
olabilecekler veya mümkün ola-
bilenler.
istikbal:
gelecek.
ittikan:
emin olma, kesin olarak
bilme ve güvenme.
kàdir:
bir işi yapmaya gücü yeten,
kuvvet sahibi olan.
Kadîr:
kudret sahibi olan ve her
şeye gücü yeten Allah.
lâtife:
kalbe bağlı hassas bir duy-
gu.
lisan:
dil.
ş
ule
| 378 | Mesnevî-i nuriye
manevî:
manaya ait, maddî
olmayan.
masnu:
sanatla yapılmış eşya,
varlık.
matlûp:
talep edilen, istenilen
şey.
mevcudat:
varlıklar.
mevcudat-ı maziye:
geçmiş-
te kalan, gelip geçmiş varlık-
lar.
mu’cize:
benzerini yapmak-
tan insanların âciz kaldığı şey.
Muğîs:
yardım eden, yardıma
koşan, medet edici manasın-
da Allah’ın bir ismi.
Muin:
yardımcı, Allah’ın yardı-
ma muhtaç olanlara yardım
eden manasındaki bir ismi.
mukayese:
kıyaslama.
müşahede:
gözlem.
peyderpey:
birbiri ardından,
azar azar, kısım kısım.
rahim:
karın; ana karnı gibi
koruyucu ve besleyici ortam.
şahadet:
şahit olma, şahitlik;
açık alâmet, işaret.
sâni:
her şeyi sanatlı olarak
yaratan Allah.
şek:
şüphe, zan, tereddüt.
silsile-i nesep:
soy ağacı dizi-
si.
şümul:
içine alma, kapsam.
tefavüt:
farklılık, iki şey ara-
sındaki fark.
teşhis:
tanıma, fark etme, ne
olduğunu anlama.
velev:
olsa da bile, hatta, ister.
velî:
Allah’ın sevgisine, hima-
yesine kavuşmuş, ermiş kim-
seler, Allah dostu, evliya.
vukuat-ı maziye:
geçmişte
meydana gelmiş olaylar.
yakin:
kesin bilme, şüpheden
sıyrılarak son derece doğru ve
kuvvetli bilme.
1...,368,369,370,371,372,373,374,375,376,377 379,380,381,382,383,384,385,386,387,388,...528
Powered by FlippingBook