Mektubat | 839 |
f
iHriSTe
-
i
m
ekTuBaT
Yirminci Mektubun Onuncu Kelimesine Zeyil
. . . . .
430-436
(1)
o
܃o
?`o
? r
dG t
øp
Än
ª r
£n
J $G p
ôr
c
p
òp
H n
B ’n
G
ayetiyle
k
Óo
Ln
Qn
h n
¿ƒ°o
ùp
c
Én
°ûn
ào
e o
ABÉ n
c
n
ôo
°T p
¬«/
a k
Óo
Ln
Q k
Ón
ãn
e *G n
Ün
ô°n
V
n
’ r
ºo
go
ôn
ã`r
c
n
G r
?n
H ! o
ór
ªn
ër
dn
G k
Ón
ãn
e p
¿
Én
jp
ƒn
à°r
ùn
j r
?n
g m
?o
Ln
ôp
d Ék
ªn
?°n
S
(2)
n
¿ƒo
ªn
?`r
©n
j
ayetinin en mühim ve en muazzam bir
hakikatini üç temsil ile tefsir ediyor. Ve her þey ve
bütün eþya, Cenab-ý Hakkýn kudretiyle olsa, bir tek
þey kadar kolay olduðuna; ve kudret-i Ýlâhiyeye ve-
rilmediði vakit, bir tek þey kâinat kadar müþkülâtlý
ve suubetli olduðuna dair en mühim bir sýrrýný ve en
muðlâk muammasýný gayet kolay bir tarzda tefsir
ederek keþfeder.
Yirmi Birinci Mektup
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
437-441
küçük bir mektuptur; fakat gayet büyük bir aye-
tin büyük bir hakikatini beyan ettiði için, ona ihtiyaç
büyüktür.
x
±o
G Én
ªo
¡n
d r
?o
?n
J n
Ón
a Én
ªo
gn
Óp
c r
hn
G BÉ n
ªo
go
ón
Mn
G n
ôn
Ñp
µ` r
dG n
?n
ór
æ p
Y s
øn
¨o
? r
Ñ`n
j És
ep
G
n
ìÉn
æn
L Én
ªo
¡n
d ¢r
†p
Ør
NGn
h @ Ék
Á/
ôn
c k
’r
ƒn
b Én
ªo
¡n
d r
?o
bn
h Én
ªo
gr
ôn
¡r
æn
J n
’n
h
@ Gk
Ò/
¨n
°U /
ÊÉn
«s
H n
Q Én
ªn
c Én
ªo
¡r
ªn
Mr
QG u
Ün
Q r
?o
bn
h p
án
ªr
M s
ôdG n
øp
e u
?t
òdG
n
¿Én
c o
¬s
f p
Én
a n
Ú/
ë p
dÉn
°U Gƒo
fƒo
µ`n
J r
¿p
G r
ºo
µp
°Sƒo
Øo
f »/
a Én
ªp
H o
ºn
?`r
Yn
G r
ºo
µ`t
Hn
Q
1.
Kalbler ancak Allah’ý anmakla huzur bulur. (Ra’d Suresi: 28.)
2.
Allah, þirk ile tevhit arasýndaki farký anlamanýz için, birçok geçimsiz kimsenin ortaklýðý altýn-
daki köle misalini verdi. Bu ikisinin durumu bir olur mu? (Zümer Suresi: 29.)
ayet:
Kur’ân’ýn her bir cümle-
si.
beyan:
açýklama, izah.
dair:
ilgili, ait.
gayet:
son derece.
hakikat:
gerçek, bir þeyin aslý
esasý.
kâinat:
yaratýlmýþ olan þeyle-
rin tamamý.
keþif:
açma, meydana çýkar-
ma.
kudret:
güç, kuvvet.
kudret-i Ýlâhiye:
Allah’ýn
kudretiyle yaptýðý iþler, fiiller.
muamma:
karýþýk.
muazzam:
çok büyük.
muðlâk:
kapalý, zor anlaþýlýr.
mühim:
önemli.
müþkülât:
güçlükler, zorluk-
lar.
suubet:
güçlük, zorluk.
þirk:
Allah’a ortak koþma.
tefsir:
açýklama, yorum.
temsil:
misal getirme.
tevhit:
Allah’ýn varlýðýný, birli-
ðini, dengi ve ortaðý bulun-
madýðýný kabul etme.
zeyil:
ek, ilâve.
