• tevrat’ın diğer bir ayeti daha:
(1)
n
?u
cn
ƒn
ào
Ÿr
G n
?o
àr
«s
ªn
°S
p
‹ƒo
°Sn
Qn
h…
p
ór
Ñn
Y n
âr
fn
G
İşte şu ayette, Benîishakın kardeşleri olan Benîismail-
den ve Hazret-i Mûsa’dan sonra gelen peygambere hitap
ediyor.
• tevrat’ın diğer bir ayeti daha:
(2)
m
ß«
p
?n
Z n
’n
h x
ßn
Øp
H n
¢ùr
«n
d o
QÉn
àr
îo
Ÿr
G n
…p
ór
Ñn
Y
İşte, “Muhtar”ın manası “Mustafa”dır, hem ism-i ne-
bevîdir.
• İncil’de, İsa’dan sonra gelen ve İncil’in birkaç ayetin-
de “Âlem reisi” ünvanıyla müjde verdiği nebînin tarifine
dair:
(3)
n
?p
d'
òn
c o
¬o
às
eo
G n
h
p
¬p
H o
?p
JÉn
?o
j m
ój
p
ón
M r
øp
e l
Ö«
p
°†n
b o
¬n
©n
e
İşte şu ayet gösteriyor ki, “
Sahibüsseyfvecihadame-
murbirPeygambergelecektir
.”
Kadîb-ihadid
kılıç de-
mektir. Hem ümmeti de onun gibi sahibüsseyf, yani ci-
hada memur olacağını, sure-i Fethin ahirinde
…'
ƒn
àr
°SÉn
a n
ßn
?r
¨n
à° r
SÉn
a o
?n
Qn
P '
Én
a o
¬n
Är
£n
°T n
ên
ör
Nn
G m
´r
Qn
òn
c p
?«
p
ér
fp
’r
G?p
a r
ºo
¡o
?n
ãn
en
h
(4)
n
QÉs
Øo
µr
dG o
ºp
¡p
H n
ß«
p
¨n
«p
d n
´G s
Q t
õdG o
Öp
ér
© o
j /
¬p
bƒ o
°S '
¤n
Y
ayeti, İncil’in şu ayeti gibi, başka ayetlerine işaret edip,
Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, sahibüsseyf ve ciha-
da memur olduğunu, İncil ile beraber ilân ediyor.
ahir:
son.
âlem:
dünya, bütün yaratılmışlar.
aleyhissalâtü vesselâm:
salât ve
selâm onun üzerine olsun
ayet:
İncil’den bir cümle, delil;
Kur’ân’ın her bir cümlesi; Tev-
rat’tan bir cümle, delil.
benîishak:
İshakoğulları.
benîismail:
İsmailoğulları.
cihad:
Allah yolunda malla ve can-
la düşmana karşı savaşma, din
için hizmet etme.
dair:
ilgili, alâkalı, ait.
hitap etmek:
birine söz söyle-
mek, konuşmak.
ilân etmek:
açıklamak, herkese
duyurmak.
İncil:
Hazret-i İsa’ya gönderilmiş
olan İlâhî kitap.
ism-i Nebevî:
Peygamberimiz Hz.
Muhammed’in ismi.
kadîb-i hadid:
demir çubuk, kılıç.
mana:
anlam.
memur:
emir ile hareket eden,
görevli.
Muhtar:
Peygamberimizin Tev-
rat’ta geçen isimlerinden biri;
seçilmiş, seçkin.
Mustafa:
seçkin, seçilmiş, Pey-
gamber Efendimizin mübarek
isimlerinden biri.
müjde:
sevindirici, iyi haber.
mütevekkil:
tevekkül eden,
gerekenleri yaptıktan sonra
işini Allah’a havale eden.
nebî:
haberci, peygamber, el-
çi.
reis:
baş, başkan,
resul:
peygamber, elçi
sahibüsseyf:
kılıç sahibi.
tevrat:
Hz. Mûsa’ya indirilmiş
olan İlâhî kitap.
ümmet:
Peygamberimiz Hz.
Muhammed’e inanıp onun yo-
lundan gidenlerin tamamı.
ünvan:
ad, isim.
vasıf:
nitelik, özellik, sıfât.
o
n
d
okuzuncu
m
ekTup
| 286 | Mektubat
1.
Sen Benim kulum ve resulümsün. Sana “Mütevekkil” adını verdim. (Tesniye, Ishah: 18.)
2.
Seçkin kulum, katı yürekli ve kaba değildir. (Tesniye, Ishah: 18.)
3.
Yanında kılıcı vardır, onunla savaşacaktır. Ümmeti de öyledir.
4.
İncil’deki vasıfları ise şöyledir: Onlar filizini çıkarmış, sonra git gide kuvvet bulmuş, kalınlaş-
mış ve gövdesi üzerine yükselmiş bir ekine benzer ki, bu çiftçilerin hoşuna gider. Allah’ın
onları böylece çoğaltıp kuvvetlendirmesi, kâfirleri öfkeye boğmak içindir. (Fetih Suresi: 29.)