Mektubat - page 289

kadar dinini neşretmiş ve mülûkü cizyeye bağlamış ve pa-
dişahları kendine secde eder gibi bir inkıyat altına almış
ve her gün nev-i beşerin humsunun salâvat ve dualarını
kendine kazanmış ve envarı Medine’den parlamış kim
var? kim gösterilebilir?
• Hem, türkçe Yuhanna İncil’inin on dördüncü Bab
ve otuzuncu ayeti şudur:
“Artık sizinle çok söyleşmem. zira bu Âlemin reisi ge-
liyor. Ve bende onun nesnesi asla yoktur.” İşte, “Âlemin
reisi” tabiri, “Fahr-i Âlem” demektir. “Fahr-i Âlem” ün-
vanı ise, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâmın en
meşhur ünvanıdır.
• Yine İncil-i Yuhanna, on Altıncı Bab ve yedinci aye-
ti şudur:
“Amma ben size hakkı söylüyorum. Benim gittiğim, si-
ze faydalıdır. zira ben gitmeyince, tesellici size gelmez.”
İşte, bakınız: reis-i Âlem ve insanlara hakikî teselli
veren, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâmdan
başka kimdir? evet, Fahr-i Âlem odur ve fânî insanları
idam-ı ebedîden kurtarıp, teselli veren odur.
• Hem, İncil-i Yuhanna, on Altıncı Bab, sekizinci aye-
ti:
“o dahi geldikte, dünyayı, günaha dair, salâha dair ve
hükme dair ilzam edecektir.”
Mektubat | 289 |
o
n
d
okuzuncu
m
ekTup
nev-i beşer:
insanlık.
Reis-i Âlem:
bütün âlemin reisi;
efendisi, Hz. Muhammed
salâh:
düzelme, iyileşme; barış,
rahatlık.
salâvat:
Hz. Muhammed’e rahmet
ve esenlik dileme, ona saygı gös-
terme, salât ve selâm etme.
tabir:
ifade, söz.
teselli:
acısını dindirme, güzel söz-
ler söyleyerek rahatlatma.
ünvan:
ad, isim, sıfât
Yuhanna İncil’i:
dört İncil’den bi-
risi, Hz. İsa’nın Havarilerinden Yu-
hanna tarafından yazılan İncil.
zira:
çünkü.
Âlemin Reisi:
Âlemlerin Efen-
disi olan Fahr-i Âlem Hz. Mu-
hammed.
aleyhissalâtü vesselâm:
sa-
lât ve selâm onun üzerine ol-
sun.
ayet:
İncil’den bir cümle, delil.
bab:
bir kitabın bölümlerin-
den her biri.
cizye:
vergi, Müslümanların
fethettikleri yerlerde, Müslü-
man olmayanlardan alınan ve
devlet teminatı altında bulun-
manın karşılığı olan vergi.
dair:
alâkalı, ilgili, ait.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
envar:
nurlar, aydınlıklar, ışık-
lar.
Fahr-i Âlem:
âlemin övünç
kaynağı, âlemin kendisiyle
övündüğü Peygamberimiz.
faide:
fayda, yarar, hayır.
fânî:
ölümlü, geçici.
hakikî:
gerçek, aslına uygun,
gerçek olan.
hums:
beşte bir.
hüküm:
karar, emir; hâkimi-
yet.
idam-ı ebedî:
dirilmemek üze-
re sonsuza kadar yok oluş.
ilzam etmek:
susturmak, fik-
ren cevap veremez hale ge-
tirmek.
İncil-i Yuhanna:
Yuhanna İn-
cil’i, dört İncil’den birisi, Hz.
İsa’nın havarilerinden Yuhan-
na tarafından yazılan İncil.
inkıyat:
boyun eğme.
meşhur:
herkesin bildiği.
Muhammed-i arabî:
Arapla-
rın içinden çıkan Peygamberi-
miz Hz. Muhammed.
mülûk:
melikler, hükümdar-
lar, krallar.
neşretmek:
yaymak.
1...,279,280,281,282,283,284,285,286,287,288 290,291,292,293,294,295,296,297,298,299,...1086
Powered by FlippingBook