papazları, bütün müttefikan haber veriyorlar ki: “Biz ev-
saf-ı nebeviyeyi kitaplarımızda gördük, onun için imana
geldik.”
(1)
ÜçüncüHüccet
: İşte, bir numune olarak tevrat, İn-
cil, zebur’un, peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâma ait
ayetlerinin birkaç numunesini göstereceğiz.
Bi r inc i s i
: • zebur’da şöyle bir ayet var:
(2)
p
In
ôr
àn
Ør
dG n
ór
©n
H p
á s
æ° t
ùdG n
º«
p
?o
e Én
æn
d r
ån
©r
HG s
ºo
¡
s
?dn
G
Mukimü’s-Sünne
ise, ism-i Ahmedîdir.
• İncil’in ayeti:
(3)
Én
£«
p
?r
bn
QÉn
Ør
dG o
ºo
µn
d n
ån
©r
Ñn
«p
d r
ºo
µ«
p
Hn
Gn
h»
p
Hn
G '
‹p
G l
Ö p
gGn
P »
u
f p
G o
í«°
p
ùn
Ÿr
G n
?Én
b
Yani, “
Bengidiyorum,tâsizeFaraklitgelsin
.” Yani,
Ahmed gelsin.
• İncil’in ikinci bir ayeti:
(4)
p
ón
Hn
’r
G n
‹p
G r
ºo
µ n
©n
e o
¿ƒo
µn
j Ék
£«
p
?r
bn
QÉn
a »
u
Hn
Q r
øp
e o
Öo
?r
Wn
G »
u
fp
G
Yani, “
BenRabbimden,hakkıbatıldanfarkedenbir
Peygamberiistiyorumki,ebedekadarberaberinizdebu-
lunsun
.” Faraklit,
(5)
p
?p
WÉn
Ñr
dGn
h p
q
?n
?r
G n
ør
«n
H o
¥p
QÉn
Ør
dn
G
manasında,
peygamberin o kitaplarda ismidir.
• tevrat’ın ayeti:
n
¥r
ƒn
a o
?o
ón
j r
øn
e Én
g p
ón
dn
h r
øp
e o
¿ƒo
µ n
jn
h o
óp
?n
J n
ôn
LÉn
g s
¿p
G n
º«
p
gG n
ôr
Hp
’ n
?Én
b %G s
¿p
G
(6)
p
´ƒo
°ûo
ÿr
Ép
H p
¬r
«n
dp
G l
án
Wƒo
°ùr
Ñn
e p
™«
p
ªn
÷r
G o
ón
jn
h p
™«
p
ªn
÷r
G
Mektubat | 283 |
o
n
d
okuzuncu
m
ekTup
hüccet:
delil.
iman:
inanma, İslâm dinini kabul
etme.
İncil:
Hazret-i İsa’ya gönderilmiş
olan İlâhî kitap.
ism-i ahmedî:
Peygamber Efen-
dimizin Zebur’da geçen ismi, Ah-
med.
mana:
anlam.
Mukimü’s-Sünne:
sünneti ihya
edecek olan zat.
müttefikan:
birleşerek, fikir birli-
ğiyle.
numune:
örnek, misal.
papaz:
Hristiyan din adamı, rahip.
Rab:
yaratan, besleyen, büyüten,
verdiği nimetlerle mahlûkatı ıslah
ve terbiye eden Allah.
sünnet:
iyi ahlâk, davranış ; Al-
lah’ın kanunu; Peygamberimizin
mübarek söz, fiil ve emirleri, ka-
bul ettikleri şeyler.
tevrat:
Hz. Mûsa’ya indirilmiş olan
İlâhî kitap.
zat:
şahıs, kişi, fert.
Zebur:
Hz. Davud’a nazil olan mu-
kaddes kitap.
ayet:
İlâhî söz, delil; İncil’den
bir cümle; Tevrat’tan bir cüm-
le; Zebur’dan bir cümle.
batıl:
doğru olmayan, yalan,
yanlış.
ebed:
sonu olmayan gelecek
zaman, sonsuzluk.
evsaf-ı Nebeviye:
Peygamber
Efendimizin vasıfları, özellikle-
ri.
Faraklit:
Hz. Muhammed’in İn-
cil’de geçen ve hak ile batılı
birbirinden ayıran, anlamına
gelen ismi.
fetret:
manevî buhran zama-
nı, Hz. İsa ile Hz. Muhammed
arasındaki devre.
hak:
doğru, gerçek.
1.
Kadı İyaz, Şifa, 1:364; Risale-iHamidiye, Türkçe Tercümesi 1:240.
2.
Allah’ım, fetret döneminden sonra bize sünneti yerleştiren zatı gönder.
3.
Yuhanna İncil’i, Ishah: 14.
4.
Yuhanna İncil’i, Ishah: 14.
5.
Hak ile batılın arasını ayıran.
6.
Sefrü’t-Tekvin, Ishah: 17.