İşaratü'l İ'caz - page 471

kabul ettikten sonra ise, iyi bir Müslüman oldu. Peygamber Efendimizin (
ASM
) hayatı hakkında da çok
iyi bir bilgi sahibi oldu. Pickthall, gurur ve kibrin en yoğun şekilde yaşandığı bir zamanda gelen
Peygamber Efendimizin, ömrü boyunca mütevazılığını en mükemmel bir şekilde koruyup yaşadığını
öğrendi. Çünkü, payelerin en büyüğü Cenab-ı Hakka kul olmaktı. Bu durum da en güzel şekilde
Peygamber Efendimizin şahsında görülmekteydi. Her yönüyle mükemmel olan Peygamber Efendimize
hayran kalan Pickthall; ümmetin bütün sıkıntılarını paylaşan, dertleriyle en fazla dertlenen ve çözüm
bulan bir Peygamberi tanıma şerefine ulaştı. Pickthall’ın İslâm ve Peygamber hakkında sarf ettiği
ifadeler Risale-i Nur’da da zikredilmiştir; “Kur’ân’ın telkin ve Hazret-i Muhammed’in tebliğ ettiği
esasattan mükemmel bir ahlâk mecellesi vücud bulur. Esasat-ı Kur’âniyenin muhtelif memleketlerde
insanlığa ettiği iyiliği ve ettikten sonra da Allah’a takarrüp etmek isteyen insanları Cenab-ı Hakka
raptettiğini inkâr etmek mümkün değildir. Halikın hukuku ile mahlûkun hukuku, ancak Müslümanlık
tarafından mükemmel bir surette tarif olunmuştur. Bunu yalnız Müslümanlar değil, Hıristiyanlar da
Mûsevîler de itiraf ediyorlar.” (İşaratü’l-İ’caz, s. 266.)
MatürİDî:
İmam Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed el Matüridî. Kelâmda Matüridî kolunun
reisi olan İmam-ı Matüridî’nin hayatı hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Matüridî, Semerkant
şehrinin Matürid köyündendir. Amelde Hanefî mezhebinden olanlar, itikatta (inanç akidelerinde)
Matüridî mezhebindendir. İmam Matüridî ehl-i sünnet itikadına muhalif görüşleri eserleri ile reddederek
ıslahına çalışmıştır. Eş’arî’nin muasırı olan İmam Matüridî, Mutezilenin sünnet ehline ve düşüncelerine
saldırıya geçtiği bir dönemde adını duyurmuştur. Hicrî 333 (Milâdî 944) yılında vefat etmiştir.
MEHMED MİHrİ:
Aslen Kerküklü olan Mihri Helav Bediüzzaman Hazretlerinin Eski Said dönemindeki
talebelerinden biridir. Bediüzzaman Hazretlerinden Horhor Medresesinde ders almıştır. Avukat olan
Mihri Helav 1952 yılında İstanbul’da yapılan Gençlik Rehberi mahkemesinde Bediüzzaman Hazretlerini
savunan üç avukattan birisidir. 1957 yılında vefat etmiştir.
MEHMED şEFİK:
Seyyid Şefik 1884 yılında Bitlis’in Hizan kazasının Arvas köyünde doğdu. İsmi Risale-i
Nur’larda, Seyyid Şefik, Seyyid Şefik Efendi, Seyyid Mehmet Şefik, Mehmet Şefik Eryuvası, Seyyid Şefik
Arvasî diye anılır. Üstadın eski dostlarından ve ilk talebelerindendir. İşaratü’l-İcaz’ın kâtiplerindendir.
Üstatla beraber 1943 yılında Denizli Hapishanesinde bulundu. Üstat Van’da kaldığı yıllarda Horhor
Medresesinde Üstada talebe olmuştur. Uzun yıllar İstanbul Müftülüğünde Mushafları Tetkik Hey’etinde
başkan olarak görev yaptı. On yedi yıl Sultanahmet Camiinde imamlık yaptı. Eyüp Camiinde ise kırk yıl
vaizlik yaptı. 13 Mart 1970 tarihinde İstanbul’da vefat etti. Kabri Edirnekapı Şehitliğindedir.
MEHMEt KaYalar (1920-1994):
Bugünkü Yunanistan’ın Selânik iline bağlı Kayalar beldesinde
doğdu. Mehmet Kayalar Bediüzzaman’ı görmüş, onun sohbetine katılmış, bilhassa Diyarbakır’da Risale-i
Nur hizmetinde bulunmuş bir Nur Talebesidir. Emekli yüzbaşı olan Mehmet Kayalar 1994’te Konya’da
vefat etmiştir.
MESİH:
Bakınız İSA (
AS
).
MEVlÂNa cElÂlEDDİN-İ rUMî:
Celâleddin Muhammed Rumî. Hicrî 604, Milâdî 1207’de Horasan’ın
Belh şehrinde doğdu. Ünvanı Mevlâna’dır. Babası “Sultanü’l-Ulema” olarak bilinen Muhammed
Bahaeddin-i Veled’dir. Anadolu’ya hicret ettiğinde “Rumî” diye anıldı. Konya’ya ailesiyle birlikte yerleşti.
Hicrî 672 yılında Konya’da vefat etti. Eserlerinden bazıları: Mesnevi, Divan-ı Kebir; Fihi Mafih; Mecalis-i
Seb’a; Mektubat’dır.
Molla HaBİB:
Doğubeyazıt’ta doğmuştur. Üstat Bediüzzaman Pasinler Cephesinde kendisine
katiplik yapan Molla Habib’ten şöyle bahsetmektedir. “Meselâ, harp içinde, avcı hattında düşmanın top
gülleleri arasında Kur’ân-ı Hakim’in tek bir ayetinin, tek bir harfinin, tek bir nüktesini tercih ederek, o
gülleler içinde Habib katibine ‘Defteri çıkar!’ diyerek at üstünde o nükteyi yazdırmış. Demek Kur’ân’ın
bir harfinin, bir nüktesini; düşmanın güllelerine karşı terk etmemiş; ruhunun kurtulmasına tercih
etmiştir.” Molla Habib I. Dünya Savaşında şehit olmuştur.
MUHaMMED (
ASM
):
Fahr-i Âlem, Hâtemü’l-Enbiya, İmamü’s-Sakaleyn, Muhammedü’l-Emîn,
Rahmeten-li’l âlemîn, Seyyidü’l-Kevneyn gibi ünvanlarla anılan son peygamber Hz. Muhammed (
ASM
)
İşaratü’l-İ’caz | 471 |
ş
ahıS
B
ilgileri
1...,461,462,463,464,465,466,467,468,469,470 472,473,474,475,476,477,478,479,480,481,...576
Powered by FlippingBook