İşaratü'l İ'caz - page 478

Bağdat 1921’de kurulan bağımsız Irak Krallığının başkenti oldu. Krallığın 1958’de yıkılmasından sonra
kurulan Irak Cumhuriyetinin de başkenti olan şehir, Saddam Hüseyin’in Amerika tarafından kanlı bir
müdahale ile iktidardan indirilmesinden sonra kurulan Irak devletinin de başkantidir.
BİtlİS:
Bitlis, Doğu Anadolu bölgesinin yukarı Fırat ve yukarı Murat bölgelerinin sınırları üzerinde,
Doğu Anadolu’yu Güneydoğu Anadolu’ya bağlayan doğal geçit üzerinde bir vadi kendi olarak
kurulmuştur. Kuzeyde Ağrı (Patnos) ve Muş (Bulanık, Malazgirt), batıda Muş (Hasköy, Korkut) ve Batman
(Sason, Kozluk), güneyde Sirt (Baykan, Şirvan), doğuda ise Van (Gevaş, Erciş) ile komşudur. Deniz
seviyesinden yüksekliği 1553 metre olan Bitlis’in alanı 6707 km2’dir. Bu alan il sınırları içerisinde kalan
Van Gölünün göl alanı ile birlikte toplam 8583 km2’ye ulaşmaktadır. Denizden uzak ve dağlık bir
bölgede yer alan Bitlis ilinde sert karasal iklim özellikleri görülür. Kışlar uzun, soğuk ve kar yağışlı, yazlar
ise sıcak ve kuraktır. Van Gölü kıyısında gölün iklimi yumuşatması sonucu göl kıyı kesimi ile gölün
etkisinden uzak bölgelerde kısmi farklılıklar görülür. Kar seviyesinin ilde diğer bölgelere göre yüksek
olması ve yerde kalış süresinin uzunluğu kış sporları ve kış turizmi için önemli imkânlar sağlar. Bu
itibarla kayak sporu ilde başarılı ve yaygın olarak yapılan spor dalıdır. Ayrıca il sınırları içindeki 215
km’lik Van Gölü kıyı şeridi ve üzerindeki kumsallar, kıyı turizmi açısından ayrı bir doğal kaynak
oluşturur.
— c —
cEzİrEtü’l-araB:
Bakınız ARABİSTAN.
cUDî DaĞı:
Dinler tarihi ve İslâm dini açısından önemli bir yerdir. Kur’ân-ı Kerim’de, pek çok tarihçi
ve yorumcunun eserlerinde Hazret-i Nuh’un gemisinin tufandan sonra Cudi Dağına oturduğu
belirtilmektedir. Fakat bu dağın hangi dağ olduğu hususunda farklı yorumlar bulunmaktadır. En çok
üzerinde durulan dağlardan ikisi Doğu Anadolu Bölgesindeki Ağrı Dağı ile Güneydoğu Anadolu
Bölgesindeki Cudi Dağıdır. Ağrı Dağının çok sarp ve yaşamaya elverişli olmaması buna karşılık Cudi
Dağının geminin inmesi ve insanların barınması için elverişli olması geminin Cudi Dağında olduğu
görüşünü kuvvetlendirmektedir. Cudi Dağı, Türkiye Irak sınırına yaklaşık 15 km uzaklıkta elips biçiminde
bir dağdır. Bulunduğu bölge kurak bir bölge olmasına karşın, yüksek kesimlerinde çam ve meşe
ormanları vardır ve bu bölgeler çok yağış almaktadır. Dağın üzerinde 2000 metreyi aşan dört doruk
vardır. Bunlardan bir tanesi “Nuh Peygamber Ziyaret Tepesi” olarak adlandırılmaktadır.
— D —
DElHİ (YENı DElHİ):
Hindistan’ın başkenti, 321.883 şehir içi nüfusu ile yerleşim alanı olarak nüfusu
17.753.087 dir (1. Ocak 2006 verilerine göre).Yeni Delhi Hindistan’ın üçüncü büyük şehridir. Burası aslında
Eski Delhi veya yalnızca Delhi ve Yeni Delhi olarak iki parçadan kurulur. Eski Delhi 19. yüzyılda
Hindistan’da Müslümanların etkin olduğu dönemde devlet merkeziydi. Eski Delhi’de bu döneme ait
pek çok cami, medrese, kale ve anıtsal yapı bulunmaktadır. Yeni Delhi ise 1911 yılında İngilizler
tarafından kurulmuş bir kenttir. Geniş bulvarları, büyük merkez binaları ile modern bir görünüm sergiler.
DENİzlİ:
Denizli sanayisi ve ticareti çok gelişmiş olup, Türkiye’nin en hızlı kalkınan merkezlerinden
biridir. Said Nursî Hazretleri 1944 senesinde Denizli Hapishanesinde tutuklu olarak bulunmuştur. “Meyve
Risalesi” adlı eserini burada telif etmiştir. Bediüzzaman Said Nursî 1944 tarihinde yanındaki beraber
hüküm giydiği talebeleri ile birlikte beraat etmiştir.
DİYarBaKır:
Mezopotamya’nın kuzeyinde yer almaktadır.Yüzölçümü 15.355 km2, nüfusu
1.364.209 dur. Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Siirt, Mardin, Urfa, Batman ve Adıyaman illeriyle çevrelenmiş
olan Diyarbakır ili, bölgenin tüm özelliklerini taşır. Bağlı 13 ilçe merkezi bulunmaktadır. Diyarbakır kent
merkezi 7 bin 500 yıllık bir geçmişe sahiptir. Tarihin her döneminde büyük uygarlıkların, kültürel ve
ekonomik hareketlerin merkezi olarak kabul edilen kent, birbirini izleyen 26 değişik uygarlığa beşiklik
etmiştir. M.Ö. 3000 yıllarında Hurriler’den başlayarak Osmanlılara kadar uzanan yoğun bir tarihî geçmişi
olan Diyarbakır’da yaşayanlar, dönemlerine ait izlerle kenti ölümsüzleştirmişlerdir. Bu eserlerin başında,
kuşbakışı bir kalkan balığını andıran biçimiyle kenti baştanbaşa kuşatan surlar gelir. Diyarbakır surları
uzunluk bakımından Çin Seddinden sonra dünyada ikinci, ama eskilik bakımından birinci sırada kabul
edilmektedir. Diyarbakır ilinde yüzey şekilleri oldukça sadedir. Çevresi yüksekliklerle kuşatılmıştır. Ortası
Y
er
B
ilgileri
| 478 | İşaratü’l-İ’caz
1...,468,469,470,471,472,473,474,475,476,477 479,480,481,482,483,484,485,486,487,488,...576
Powered by FlippingBook