İşaratü'l İ'caz - page 476

fırsattan yararlanıp özgürlüğüne kavuşma şansına sahipti, ancak o, yapılan yanlışlığa itiraz ederek
tahliyeyi engelledi ve böylece Üstadından ayrılmadı. Nurcuların takibata uğradığı, kanunsuz bir şekilde
tutuklandıkları, eziyet gördükleri hengâmda, Risale-i Nurları okuduğunu söyleyerek kendi kendini ihbar
etti. Her halükârda iman hakikatlerini mahkumlara, savcılara, hâkimlere izah ediyordu. Çünkü, onun
tespitlerine göre Risale-i Nur’ları okuyan hâkimler, yanlış hüküm vermezlerdi. Nitekim Risale-i Nur’lar
ve Nurcular hakkında açılan yüzlerce dava, beraatla neticelendi. Zübeyir Gündüzalp’in hizmetteki yerini
Bediüzzaman Hazretlerinin, “Zübeyir bana ‘Merhum biraderzadem Abdurrahman yerine verilmiştir’ diye
manevî ihtar aldım. Hakiki fedakâr Zübeyir, en lüzumlu ve hizmete şiddetli ihtiyacın zamanında buraya
imdada geldi...” ifadelerinde görmekteyiz. 27 Mayıs 1960 İhtilâlinden sonra memleketi olan Ermenek’te
mecburî ikamete tâbi tutuldu. Burada bir süre kaldıktan sonra, gizlice Ermenek’ten ayrılarak Ankara’ya
gitti. Altı ay kadar Ankara’da kaldı ve 1961’de İstanbul’a geldi. 2 Nisan 1971 tarihinde İstanbul’da vefat
etti. Üstad Hazretlerinin ahirete irtihalinden sonra “meşveret sistemi”ni tesis etti. Hizmeti meslek ve
meşrep açısından şekillendirdi. Risale-i Nur Külliyatının neşri, İttihat mecmuası, Yeni Asya gazetesi ve
Yeni Asya Yayınevinin kurulması gibi yayın faaliyetlerini başlattı.
zülEYHa:
Züleyha’nın ilk hayatı hakkında fazla bir bilgi yoktur. Mevcut bilgiler Yusuf Aleyhisselâmın
yanlarına gelmesi ile başlamaktadır. Bilindiği gibi, Yusuf Aleyhisselâm kendisini kıskanan kardeşleri
tarafından Kenan Kuyusuna atılmış, gömleği alınarak bir kuzunun kanıyla bulanmış ve babaları Yakup
Aleyhisselâma kardeşlerinin bir kurt tarafından parçalandığı söylenerek teslim edilmiştir. Sevgili oğlunun
gömleğini alan Yakup Aleyhisselâm, “Süphanallah! Ne acip ve halim selim bir kurtmuş ki, oğlumu yemiş
de gömleğini yırtmamış” diyerek yalanlarını yüzlerine vurmuştur. Kuyuya atılan Yusuf Aleyhisselam,
Kenan Kuyusu civarında konaklayan kervancılar tarafından bulunmuş ve Mısır’a götürülerek köle olarak
satılmıştır. Yusuf Aleyhisselam, maliye ve bir çeşit başbakanlık görevlerini yürüten ve “Mısır Azizi”
ünvanı ile anılan Kıtfîr tarafından satın alınmıştır. Dönemin Mısır Azizi olan Kıtfîr, aynı zamanda
Züleyha’nın da kocasıdır. Kıtfîr Yusuf’u alarak evine götürmüş ve böylece Züleyha ile tanışmaları ve
karşılaşmaları “köle-sahip” münasebetiyle başlamıştır. Züleyha’nın ismini belirtmeyen Kur’ân-ı Kerim,
kıssa hakkında ayrıntılı bilgi vermektedir (Yusuf Suresi). Sonuç olarak Hz. Yusuf yıllarca zindanda kaldı.
Daha sonra Mısır kralının gördüğü rüyayı tabir etti. Akabinde zindandan çıkarılıp kral tarafından
suçsuzluğu bir kez daha ortaya çıkarılan Yusuf Aleyhisselam, vefat eden Kıtfîr’in yerine Mısır Azizi oldu.
Kral, kendisinin Peygamberliğini kabul edip iman etti. Ayrıca, kocası vefat eden Züleyha ile evlendirdi.
Bu evlilikten iki erkek ve bir kız çocukları dünyaya geldi.
®
ş
ahıS
B
ilgileri
| 476 | İşaratü’l-İ’caz
1...,466,467,468,469,470,471,472,473,474,475 477,478,479,480,481,482,483,484,485,486,...576
Powered by FlippingBook