Sekizinci Söz
W
(1)
o
? n
Ó° r
S p
’r
G $G n
ór
æ p
Y n
øj
u
ódG s
¿
p
G
|}
o
?ƒt
« n
? r
dG t
? n
ë r
dn
G n
ƒ o
g s
’ p
G n
¬ '
d p
G n
B’ *n
G
Ş
u dünyA
ve dünya içindeki ruh-i insanî ve insanda
dinin mahiyet ve kıymetlerini; ve eğer din-i Hak olmaz-
sa, dünya bir zindan olması ve dinsiz insan, en bedbaht
mahlûk olduğunu; ve şu âlemin tılsımını açan, ruh-i be-
şerîyi zulümattan kurtaran
(2)
*G BÉ n
j
ve
(3)
*G s
’p
G n
¬ '
d p
G n
B’
oldu-
ğunu anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle:
eski zamanda, iki kardeş, uzun bir seyahate beraber
gidiyorlar. git gide, tâ yol ikileşti. o iki yol başında cid-
dî bir adamı gördüler. ondan sordular:
“Hangi yol iyidir?”
o dahi onlara dedi ki:
“sağ yolda, kanun ve nizama tebaiyet mecburiyeti
vardır. Fakat o külfet içinde bir emniyet ve saadet vardır.
sol yolda ise, serbestiyet ve hürriyet vardır. Fakat o ser-
bestiyet içinde bir tehlike ve şekavet vardır. Şimdi inti-
haptaki ihtiyar sizdedir.”
Hidayet ve dalâlet Mukayeseleri
| 53 |
S
ekizinCi
S
öz
Allah.
intihap:
seçme, tercih etme.
kanun:
yasa.
katında:
yanında, nezdinde.
kayyum:
varlığı her an için olup,
her hususta iktidarı olan Allah.
kıymet:
değer.
külfet:
sıkıntı, zorluk.
lâyık:
yakışan, yakışır.
mahiyet:
aslı, iç yüzü.
mahlûk:
yaratılmış, yoktan var
edilmiş olan.
makbul:
kabul edilmiş olan, ge-
çerli.
malik:
sahip olan, mülk sahibi.
mecburiyet:
zorunluluk.
nizam:
düzen.
rahîm:
sonsuz şefkat ve merha-
met sahibi, çok bağışlayıcı olan
Allah.
rahman:
sonsuz merhamet ve
şefkatle bütün varlıkları rızıklan-
dıran Allah.
ruh-i beşer:
insan ruhu.
ruh-i insanî:
insanın benliği, ru-
hu.
saadet:
mutluluk.
serbestiyet:
serbestlik, başıboş-
luk.
şekavet:
bedbahtlık, bahtı kara-
lık.
tebaiyet:
uyma, bağlanma.
tedbir:
önlem.
temsilî:
hakikati gösteren örnek.
tılsım:
herkesin bilip çözemediği
gizli sır;
vücut:
varlık, var olma.
zindan:
sıkıntılı ve karanlık yer.
zulümat:
karanlıklar, eziyetler.
âlem:
dünya, kâinat.
bedbaht:
mutsuz, kötü.
beka:
varlığı devam ettirme;
sonsuzluk.
ciddî:
ağırbaşlı.
din-i Hak:
hak din, İslâmiyet.
ebedî:
sonsuz, bitmeyen.
emniyet:
güven.
ezelî:
devamlı var olup varlı-
ğının başlangıcı olmayan.
Hayy:
gerçek hayat sahibi Al-
lah.
hürriyet:
serbestlik, hür oluş.
ibadet:
kulluk vazifesi.
ihtiyacı olmak:
gereği bulun-
mak.
ihtiyar:
irade, isteme.
ilâh:
her şeyin ma’budu olan
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. • Allah Teâlâ ki, Ondan başka ibadete lâyık hiçbir
ilâh yoktur. O Hay’dır; ezelî ve ebedî hayat sahibidir. O Kayyum’dur; varlığı için hiçbir sebe-
be ihtiyacı olmadığı gibi, her şey Onun yaratmasıyla ve tedbiriyle vücut bulur, devam eder
ve vücutta kalır, beka bulur. (Bakara Suresi: 255.) • Şüphesiz ki, Allah katında makbul olan
din, İslâm dinidir. (Âl-i İmran Suresi: 19.)
2.
Ey her şeyin sahibi, maliki ve idarecisi olan Allah!
3.
Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. (Saffat Suresi: 35; Muhammed Suresi: 19.)
]
SekizinciSöz, Barla’da
1927’de Türkçe olarak
telif edilmiştir.
