İman ve Küfür Muvazeneleri - page 63

On İkinci Söz
W
(1)
Gk
Ò/
ã`n
c
Gk
ôr
«n
N n
»p
Jho
G r
ón
?n
a n
án
ªr
µ p
?r
G n
är
D
ƒ o
j r
øn
en
h
ikinCi esas
Kur’ân-ı Hakîm’in hikmeti, hayat-ı şahsiyeye verdiği
terbiye-i ahlâkıye ve hikmet-i felsefenin verdiği dersin
muvazenesi
.
Felsefenin halis bir tilmizi
, bir firavundur. Fakat, men-
faati için en hasis şeye ibadet eden bir firavun-i zelildir;
her menfaatli şeyi kendine rab tanır. Hem, o dinsiz
şakirt, mütemerrit ve muannittir. Fakat, bir lezzet için ni-
hayet zilleti kabul eden miskin bir mütemerrittir; şeytan
gibi şahısların bir menfaat-i hasise için ayağını öpmekle
zillet gösterir denî bir muannittir. Hem, o dinsiz şakirt,
Hidayet ve dalâlet Mukayeseleri
| 63 |
o
n
i
kinCi
S
öz
kendisine bakan ve kendisini tanı-
tan anlamı.
menfaat:
fayda, kâr, gelir.
menfaat-i hasise:
adî, değersiz çı-
kar.
mevcudat:
varlıklar.
muannit:
inatçı, ayak direyen.
muvazene:
karşılaştırma.
münasebat:
bağlar, ilişkiler.
müşteki:
şikâyet eden.
mütemerrit:
dik başlı, inatçı.
nazarıyla:
bakışıyla, görüşüyle.
rab:
ilâh.
safsata:
yalan, asılsız söz.
sâni:
her şeyi sanatlı olarak yara-
tan Allah.
sersem:
dengesiz, ölçüsüz.
şakirt:
talebe, öğrenci.
tahkir:
küçümseme.
terbiye-i ahlâkıye:
ahlâkî terbiye.
tezyinat:
süsleme, süs.
tilmiz:
talebe, öğrenci.
zillet:
alçaklık, aşağılık.
firavun:
zalim, merhametsiz.
firavun-i zelil:
hor, alçak fira-
vun.
halis:
saf.
hasis:
adî, değersiz.
hayat-ı şahsiye:
kişisel hayat.
hesabına:
adına.
hikmet:
her şeyin belirli gaye-
lere yönelik olarak, manalı,
faydalı ve tam yerli yerinde ol-
ması.
hikmet-i felsefe:
felsefe ilmi.
hurufat:
harfler.
huruf-i mevcudat:
büyük bir
kitap olan kâinatın harfleri
hükmündeki varlıklar.
ibadet:
kulluk.
ilm-i hikmet:
hikmet ilmi, fel-
sefe.
ins:
insan.
kâinat:
yaratılmış olan şeyle-
rin tamamı.
kalem-i kudret:
Allah’ın güç
ve kuvveti ile yaratması.
kitab-ı kebir:
büyük kitap.
kur’ân-ı Hakîm:
her ayet ve
suresinde sayısız hikmet ve
faydalar bulunan Kur’ân.
lezzet:
ağızla, dille alınan tat.
mana-i harfî:
kendi başına var
olmayıp bir bütünün içinde
kazanılan anlam.
mana-i ismî:
bir şeyin bizzat
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. • Kime hikmet verilmişse, işte ona pek çok hayır
verilmiştir. (Bakara Suresi: 269.)
]
OnİkinciSöz, Barla’da
1927-34 yılları arasında
Türkçe olarak telif edil-
miştir.
1...,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62 64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,...412
Powered by FlippingBook