k
án
ªr
Mn
Q o
¬n
àr
?n
°Sr
Qn
G i=/
òs
dG n
?p
dƒo
°Sn
Qn
h n
?p
Ñ«p
Ñn
Mn
h n
?p
OÉn
¡r
°Tp
Gn
h n
?p
Oƒo
¡o
°T
n
Ú
u
«p
Ñs
ædG n
øp
e /
¬p
fGn
ƒr
Np
G = '
¤ n
Yn
h n
Ú/
©n
ªr
Ln
G =/
¬p
Ñr
ën
°Un
h /
¬ p
d'
G = '
¤ n
Yn
h n
Ú/
` n
ŸÉn
© r
?p
d
(1)
n
Ú/
e'
G@n
Ú/
``p
?És
°üdG n
?p
OÉn
Ñp
Y'
¤n
Yn
h n
Ú/
Hs
ôn
?o
Ÿr
G n
?p
à`n
µp
Ä = '
?n
e '
¤n
Yn
h n
Ú/
?n
°Sr
ô o
Ÿr
Gn
h
âl:
Peygamber Efendimizin aile
efradı ve soyundan gelenler.
âlem:
dünya, kâinat.
ashap:
Peygamberimizin devrin-
de yaşayan Müslümanlar.
ayet:
Kur’ân’ın her bir cümlesi
dellâl:
ilân edici.
habip:
sevgili.
havl:
güç.
hidayet:
Allah’a giden yol; İslâmi-
yet.
hoşnut:
memnun, razı.
hüccet:
varlık delili.
inayet:
yardım, lütuf.
işhat:
delil göstermek, şahit gös-
termek,
keşşaf:
keşfeden, açan.
lisan:
dil, anlatma şekli.
mahlûkat:
yaratıklar.
masnuat:
sanatla yapılmış olan
varlıklar.
medar:
sebep, vasıta.
melâike-i mukarrebîn:
Allah’a en
yakın melekler.
melik:
sahip.
merhamet:
acımak, şefkat gös-
termek.
mevcudat:
varlıklar.
muallim:
öğretmen, ilim öğreten.
müstağni:
minnetsiz, uzak, muh-
taç olmayan.
nur:
ışık, aydınlık.
rahmet:
şefkat etme, esirgeme.
resul:
kendisine kitap verilen pey-
gamber.
rububiyet:
Cenab-ı Hakkın her za-
man, her yerde ve her mahlûka
muhtaç olduğu şeyleri vermesi,
onu terbiye etmesi ve idaresi al-
tında bulundurması vasfı.
salât:
dua.
salih:
dindar, dinî emirlere uyan.
saltanat:
hâkimiyet, sultanlık.
şeref:
manevî büyüklük.
şuhut:
şahit olma, müşahede et-
me.
şuur:
anlayış, idrak.
teberri:
arınma, uzaklaşma.
tebliğ
: ulaştırmak, bildirmek.
tercüman:
tercüme eden, çevi-
ren.
tevekkül:
sebeplere sarıldıktan
sonra neticesini Allah’a bırakma.
tılsım:
herkesin bilip çözemediği
gizli sır
timsal:
sembol, örnek.
1.
Allah'ım, kalplerimizi iman ve Kur’ân nuruyla nurlandır. Allah'ım, bizi Sana muhtaç olduğu-
muzun şuuruyla zenginleştir; Senden müstağni durma fakirliğine düşürme. Kendi güç ve
kuvvetimizden teberri ediyor, Senin havl ve kuvvetine sığınıyoruz. Bizi Sana tevekkül eden-
lerden kıl. Bizi nefsimizin eline bırakma. Bizi, koruyuculuğunla muhafaza eyle. Bize ve er-
kek, kadın bütün mü’minlere merhamet et. Kulun, peygamberin, seçtiğin, dostun, mülkü-
nün güzelliği, masnuatının meliki ve sultanı, inayetinin göz bebeği, hidayetinin güneşi, hüc-
cetinin lisanı, rahmetinin timsali, mahlûkatının nuru, mevcudatının şerefi, mahlûkatının çok-
luğu içinde birliğinin kandili, kâinat tılsımının keşşafı, rububiyet saltanatının dellâlı, hoşnut
olduğun şeylerin tebliğ edicisi, gizli isimlerinin tanıtıcısı, kullarının muallimi, ayetlerinin ter-
cümanı, rububiyet güzelliğinin aynası, şuhut ve işhadının medarı, âlemlere rahmet olarak
gönderdiğin habibin ve resulün olan Efendimiz Muhammed’e, onun bütün Âl ve Ashabına,
kardeşleri olan diğer peygamber ve resullere, melâike-i mukarrebîne ve salih kullarına sa-
lât ve selâm eyle. Âmin.
Y
edinCi
S
öz
| 52 |
iMan ve küfür Muvazeneleri
