Eski Saîd Dönemi Eserleri - page 747

A’sarın düsturudur, ihtar eder beşere. Hâdise düstur ol-
muş, o milletin manevî şahsiyeti, göstermiş müşahhas
bir cemaat.
Meselâ
(1)
o
án
æn
µ° r
ù n
Ÿr
Gn
h o
ás
`d u
òdG o
ºp
¡r
«n
?n
Y r
ân
Hp
ô°o
Vn
h
evet, havf-ı mevt, mevte sebep; hırs-ı hayat, illet-i zillet.
Bu iki düstur-i hikmet içine almış iki cümle-i ayet.
Hem şu cümlenin zımnında, evvelki düstur gibi, kaderî bir
düsturu ihbar-ı gayp nev’inden beşere ihtar eder, hem
de eder işaret.
ki o kavm-i azîmin eskide hâkimiyet, azametli bir tarih,
olmuş olduğu hâlde, inat ve hırs-ı hayat, vermiş onlara
zillet ile esaret.
Meselâ
(3)
¢p
Vr
Qn
’r
G ?p
a s
¿o
óp
°ùr
Øo
àn
d @
(2)
n
øj/
óp
°ùr
Øo
e ¢p
Vr
Qn
’r
G ?p
a Gr
ƒn
ãr
©n
J n
’n
h
Şu cümlede o kavmin bu zamana kadar da beşerde oy-
nadığı ifsat ile, riba ile, hile ile hem hıyanet,
derin bir intikamla müfsidâne birer rolü, o inatlı rolünü,
oynattıran hâlet-i ruhîdeki düsturu, ihtar eder şu ayet.
Şu kaç cümle numune, denizde yedi katre, hâdise etse
tekerrür, inkılâp eder düstura. kur’ân’daki tekerrür, bu
sırra eder remzi, hem de eder delâlet.
• • •
illet-i zillet:
aşağılanma sebebi.
inat:
yanlışta ve hatada ısrar et-
me.
inkılâp:
değişim, dönüşüm.
intikam:
öç alma.
işaret:
delil, emare.
kaderî:
kadere ait.
katre:
su damlası.
kavim:
millet.
kavm-i azîm:
büyük millet.
manevî şahsiyet:
belli bir kişiye
ait olmayıp bir cemaatten meyda-
na gelen manevî kişilik.
mevt:
ölüm.
millet:
aynı dine ve dile mensup
topluluk.
müfsidâne:
ifsat ederek, bozarak,
fesatlıkla, ara bozuculukla.
müşahhas:
somut, gözle görülebi-
lir, elle tutulabilir hâldeki.
nevi:
tür, çeşit.
numune:
örnek.
riba:
faiz.
sebep:
neden.
sır:
ince, dakik hakikat; gizem.
tekerrür:
tekrarlama.
zımnında:
içerisinde.
zillet:
alçaklık, ezilmişlik.
a’sar:
asırlar.
ayet:
Kur’ân’ın her bir cümlesi.
azametli:
görkemli, büyük.
beşer:
insan, insanlık, âde-
moğlu.
cemaat:
topluluk, bir amaca
yönelmiş gurup.
cümle-i ayet:
Kur’ân cümlesi.
delâlet:
söz ile mana arasın-
daki münasebet.
düstur:
prensip, kural, kanun.
düstur-i hikmet:
hikmet
prensibi, faydalı kural.
esaret:
başkasının tutsağı ol-
mak.
hâdise:
olay.
hâkimiyet:
egemenlik.
hâlet-i ruhî:
ruh hâli, psikolo-
jik durum.
havf-ı mevt:
ölüm korkusu.
hırs-ı hayat:
yaşama hırsı.
hıyanet:
ihanet, kötülük et-
me.
hile:
aldatma, desise ve yalan.
ifsat:
karıştırma, karışıklık çı-
karma.
ihbar-ı gayp:
gelecekten ha-
ber.
ihtar:
dikkatini çekme, tem-
bih, uyarma, uyarı, hatırlatma.
Eski said dönEmi EsErlEri
| 747 |
l
emaaT
1.
Onların üzerine zillet ve meskenet damgası vuruldu. (Bakara Suresi: 61.)
2.
Muhakkak ki, siz yeryüzünde bozgunculuk yapacaksınız. (İsra Suresi: 4.)
3.
Yeryüzünde bozgunculuk yapıp karışıklık çıkarmayın. (Bakara Suresi: 60.)
1...,737,738,739,740,741,742,743,744,745,746 748,749,750,751,752,753,754,755,756,757,...790
Powered by FlippingBook