Şu batıl mezheplerde birer dane-i hakikat mevcut, mün-
deriçtir, mahsus mahalli vardır. Batıl olan, tamimdir.
• • •
Acz ve Ceza' Bîçarelerin Kârıdır
ger istersen hayatı, çareleri bulunan şeyde acze yapışma.
ger istersen rahatı, çaresi bulunmayan şeyde ceza'a sa-
rılma.
• • •
Bazen Küçük Bir Şey Büyük Bir İş Yapar
öyle şerait oluyor, tahtında az bir hareke, sahibini çıka-
rıyor tâ âlâyıilliyyin.
öyle hâlât oluyor ki, küçük bir hareket, kâsibini indiriyor
tâ esfelisafilîn.
• • •
İp Üstünde Olan, Yerde Olanla Döğüşse Kaybeder
(1)
gâvurlarla barışmak, zelillerin kârıdır. Hayattaki yaralar,
belki de iyileşir; izzet-i İslâmiyede, hem namus-i milli-
yede yaraları,
derindir. İp üstündeki cambaz, yerde olan adamla eğer
döğüş isterse, yerde olan çekinmez. zira cambaz ha-
yatı,
acz:
güçsüzlük, âcizlik.
âlâyıilliyyin:
Allah katında bulu-
nan yüceler yücesi makam.
batıl:
boş, hurafe, gerçeğe uyma-
yan, doğru ve haklı olmayan; din-
de yeri olmayan, dinî hükümlere
zıt.
bazen:
ara sıra.
belki:
kesinlikle, bilâkis.
bîçare:
çaresiz, zavallı, şaşkın.
ceza’:
ağlayıp, sızlanma.
dane-i hakikat:
hakikat çekir-
deği, hakikatin bir parçası.
eğer:
şayet.
esfelisafilîn:
Allah’ın öfkesini
çekenlerin gideceği aşağılar
aşağısı yer.
gâvur:
dinsiz kimse; Müslü-
man olmayan kimse; merha-
metsiz, acımasız.
ger:
eğer.
hâlât:
hâller, durumlar.
hareke:
hareket.
hareket:
faaliyet.
hayatı:
yaşayış, yaşama.
izzet-i islâmiye:
İslâmın ge-
rektirdiği haysiyet, şeref, yü-
celik.
kâr:
iş.
kârı olmak:
yapabileceği iş ol-
mak
kâsib:
kazanan, yapan.
mahal:
yer.
mahsus:
müstakil olarak biri-
ne has olan, özel.
mevcut:
var olan.
mezhep:
yol, usul ve Allah’ın
rızasına götüren yol.
münderiç:
içine konulmuş.
namus-ı milliye:
milletin na-
musu, haysiyeti, şerefi.
şerait:
şartlar, durumlar.
tahtında:
altında.
tamim:
yayma, genelleştirme,
herkesi mecbur etme.
zelil:
hor, alçak, adî, bayağı.
zira:
çünkü.
ç
ekirdekler
ç
içekleri
| 668 |
Eski said dönEmi EsErlEri
1.
Bu mebhas R/H 1337/1339 tarihli ilk baskı Lemaat’tan alınmıştır.
