Eski Saîd Dönemi Eserleri - page 198

kabul etmedim.
(HaşİYe)
Muvaffakıyet niyet-i halisenin re-
fikidir.
(1)
o
¬n
d *G n
¿
Én
c ! n
¿Én
c r
øn
e
vesselâm, mâ temme’l-ke-
lâm.
®
n
uTuk
| 198 |
Eski said dönEmi EsErlEri
HaşİYe:
Medar-ı ibret ve hayretti ki, 1324 senesinde Hürriyetin üçüncü
gününde İstanbul’da, hem sonra selânik’te Meydan-ı Hürriyette binler si-
yasîlere karşı dava ettiği ve bütün kuvvetiyle şeriatı istediği ve hürriyeti ve
meşrutiyeti şeriata hizmetkâr yaptığı hâlde, sonra 31 Martta Hareket or-
dusu gayet dehşet ve şiddetle şeriat isteyenleri mes’ul ettikleri zamanda
divan-ı Harb-i örfîde said’in bu münteşir nutuklarından tam beraat veril-
diği hâlde, şimdi ise siyaseti otuz seneden beri bıraktığı ve o nutuklarına
nisbeten siyasete pek az teması için yirmi yedi sene dinsizlik hesabına iş-
kenceler, gaddarâne azap ve ceza verenler –elbette din namına zulüm et-
miş– engizisyondan daha zalim olduklarını ispat eder.
Said Nursî
azap:
sıkıntı.
beraat:
temize çıkma, aklanma.
ceza:
karşılık, azap.
dava:
takip edilen fikir, iddia.
dehşet:
korku, korkma, ürkme.
divan-ı Harb-i örfî:
31 Mart
Vak’asından sonra kurulan sıkıyö-
netimmahkemesi.
engizisyon:
Orta Çağda Avrupa’da
kurulan, işkenceleri ile meşhur ki-
lise mahkemeleri.
gaddarâne:
zalimce, merhamet-
sizce.
gayet:
son derece.
Hareket Ordusu:
Selânik’te asker-
lerden ve gönüllülerden oluşturu-
larak 31 Mart İsyanını bastırmak
üzere İstanbul’a doğru harekete
geçen ordu.
haşiye:
dipnot.
hesabına:
adına, namına.
hizmetkâr:
hizmet yapan kimse,
hizmetçi.
hürriyet:
1908 de II. Meşrutiyetin
ilânı ile birlikte gerçekleşen yeni
sistemin halk arasındaki adı.
ispat etmek:
doğruyu kanıtla-
mak.
mâ temme’l-kelâm:
sözü bi-
tirdik.
medar-ı ibret ve hayret:
hay-
ret ve ibret sebebi, vesilesi.
mes’ul:
sorumlu.
meşhur:
şöhretli.
meşrutiyet:
bir hükümdarın
başkanlığı altındaki millet
meclisi ile idare edilen devlet
sistemi.
meydan-ı Hürriyet:
Hürriyet
Meydanı.
muvaffakıyet:
başarı.
münteşir:
neşredilmiş, yayın-
lanmış.
namına:
adına.
nisbeten:
kıyasla, oranla.
niyet-i halise:
temiz, saf, halis
niyet.
refik:
arkadaş.
siyaset:
politika.
siyasîler:
politikacılar.
şeriat:
Allah tarafından pey-
gamber vasıtasıyla bildirilen,
İlâhî emir ve yasaklara daya-
nan hükümlerin hepsi, İslâmi-
yet.
temas:
ilgi.
vesselâm:
son söz budur.
zalim:
zulmeden.
zulüm:
haksızlık, eziyet.
1.
Kim Allah için çalışırsa Allah onunla beraberdir.
1...,188,189,190,191,192,193,194,195,196,197 199,200,201,202,203,204,205,206,207,208,...790
Powered by FlippingBook