kur’ân-ı Hakîm’in kudsî kanunlarının o yeni İslâmî
devletlerin kanun-i esasîsi olmasından dolayı büyük bay-
ram-ı İslâmiyeyi tebrik ve dinler içinde bütün ahkâm ve
hakikatlerini akla ve hüccetlere istinat ettiren kur’ân-ı Ha-
kîm’in, zuhura gelen küfr-i mutlakı tek başıyla kırmasına
çok emareler görülmesi ve beşer istikbalinin de, bu gelen
bayramını tebrikle beraber, Medresetüzzehra’nın ve bü-
tün nur talebelerinin hem dâhil, hem hariçte, hem
Arabca, hem türkçe nurların neşriyatına çalışmalarını ve
dindar demokratların bir kısm-ı mühimmi nurların ser-
bestiyetine taraftar çıkmalarını bütün ruhucanımızla teb-
rik ediyoruz.
Bu sene hacıların az olmasına çok esbap varken, 180
binden ziyade hacıların o kudsî farizayı ve dini İslâm’ın
kudsî ve semavî kongresi hükmünde olan bu hacc-ı ek-
beri büyük bir bayramın arefesi noktasında olarak bütün
ruhucanımızla tebrik ediyoruz.
(1)
»/
bÉn
Ñr
dGn
ƒo
g »/
bÉn
Ñr
dn
G
Hastakardeşiniz
SaidNursî
ì®í
Emirdağ Lâhikası – ıı | 653 |
canla.
semavî:
Allah tarafından olan,
İlâhî.
serbestiyet:
serbestlik, rahat ve
serbest olma hâli.
talebe:
öğrenci.
taraftar:
taraflı, bir tarafı destek-
leyen.
ziyade:
çok, fazla.
zuhur:
ortaya çıkma.
ahkâm:
dinî hükümler, emir-
ler.
arefe:
bayramdan bir önceki
gün.
beşer:
insan, insanlık.
dâhil:
içeri, iç.
dindar:
dinin emirlerini yerine
getiren.
emare:
alâmet, belirti, nişan.
esbap:
sebepler, vasıtalar.
fariza:
farz, Allah’ın emri.
hariç:
dışarıda.
hüccet:
delil.
hükmünde:
değerinde, ye-
rinde.
islâmî:
İslâm ile alâkalı, İslam’a
ait.
istikbal:
gelecek zaman.
istinat:
dayanak.
kanun-ı esasî:
ana prensipler,
anayasa.
kudsî:
mukaddes, yüce.
kur’ân-ı hakîm:
her ayet ve
suresinde sayısız hikmet ve
faydalar bulunan Kur’ân.
küfr-i mutlak:
mutlak küfür,
hiç bir imanî hükmü, delili ka-
bul etmeme, kesin ve tam bir
inkar.
medresetüzzehra:
Bediüzza-
man’ın doğuda (Van) yapılma-
sını idarecilere teklif ettiği, fen
ilimleriyle din ilimlerinin bir-
likte okutulmasını düşündüğü
üniversite.
ruhucan:
ruh ve can; ruh ve
1.
Bâkî olan ancak Allah’tır.
