Emirdağ Lâhikası - page 134

ve İmam-ı Ali’nin (
rA
) ona verdiği ehemmiyetin sırrını
bildim.
Bu defa Isparta umum şakirtlerinin hissiyatı ile risale-i
nur kahramanı Hüsrev’in yazdığı mektup, gerçi hakkım
olmayarak bana ziyade hisse vermiş, fakat Isparta ve ci-
varı kahraman şakirtlerinin tam derece-i irtibatlarını ve
risale-i nur’un tam kıymetini gösterdiğinden ve mektup-
larım içinde ve lâhikaya, hem daha münasip gördüğü-
nüz makamlarda yazmaya lâyıktır. size bir sureti yeni
hurufla gönderiliyor.
pekçok alâkadar olduğum kastamonu ve içindeki
ehemmiyetli kardeşlerim, Isparta şakirtleriyle vasıta-i irti-
bat Mustafa osman, hakikaten az bir zamanda çok
ehemmiyetli bir iş görmesinden, birinci saftaki haslar içi-
ne girmeye hak kazanmış. demek ihlâsı tamdır ki, az bir
zamanda çok zaman işini gördü. Cenab-ı Hak, onun em-
salini o havalide çoğaltsın ve selâmet versin, amin.
Umum kardeşlerime ve hemşîrelerime birer birer se-
lâm ve tebrik ve dua ediyorum.
SaidNursî
ì®í
Œ
39
œ
gayet ehemmiyetli iki meseleyi, sizlere –zekâvetinize
itimaden– risale-i nur’da müteferrikan parçaları bulun-
malarına binaen gayet muhtasar konuşacağım.
alâkadar:
ilgili, ilişki.
âmin:
Yâ Rabbi! Öyle olsun, kabul
eyle!” anlamında duanın sonunda
söylenir.
binaen:
-den dolayı, bu sebepten.
civar:
çevre, yöre, etraf.
| 134 | Emirdağ Lâhikası – ı
defa:
kere, kez, yol.
derece-i irtibat:
irtibat dere-
cesi, kuvveti.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
ehemmiyetli:
önemli.
emsal:
örnekler, benzerler.
gayet:
son derece.
gerçi:
her ne kadar...
hakikaten:
doğrusu, gerçek-
ten.
havali:
bölge, etraf, çevre, ci-
var.
hemşire:
kız kardeş, bacı.
hisse:
pay, nasip.
hissiyat:
hisler, duygular.
huruf:
harfler.
ihlâs:
samimiyet, bir ameli
başka bir karşılık beklemeksi-
zin, sırf Allah rızası için yapma.
itimaden:
itimat ederek, da-
yanarak, güvenerek.
kıymet:
değer.
lâhika:
ek, ilave.
lâyık:
yakışan, yaraşır, yakışır.
makam:
yer, mevki.
mesele:
konu.
muhtasar:
kısaltılmış, özet.
münasip:
uygun.
müteferrikan:
ayrı ayrı; pek
çok.
risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin eser-
lerinin adı.
saf:
dizi, sıra.
selâm:
barış, rahatlık, selamet
ve esenlik dileme.
selâmet:
salimlik, eminlik,
kurtuluş, korku ve endişeden
uzak olma.
suret:
nüsha, kopya.
şakirt:
talebe, öğrenci.
umum:
bütün, herkes.
zekâvet:
zekilik; çabuk an-
lama, kavrama kabiliyeti.
ziyade:
çok, fazla.
1...,124,125,126,127,128,129,130,131,132,133 135,136,137,138,139,140,141,142,143,144,...1032
Powered by FlippingBook